Yaşının kaç olduğu mühim değil. Yeni şeyler öğreniyor insan. Şaşıyor olanlara ve belki de ders alıyor. Askere gitmek üzereydim. Yaşım 26, olabildiğine olgun ve hayat berberinde traş edilmiş bir haldeydim. Veda için gelen herkese aynı şeyleri söylüyordum: “Askerlik bana ne öğretecek ki?”
Sonra askere gittim. 
Daha gelmeden çok şey öğrenmiştim. Özgürlüğün kıymetini mesela… Ve yorgun olup yorulmadım demeyi… Gizli gizli ağlamayı, özlemeyi…  
 Sonra geldim. 
Ben ne biliyormuşum ki dedim. Öğrendim artık! Hem yontuldum da… Yine yanıldım. 
Gün geçtikçe yeni şeyler öğreniyorum. Şaşıyorum olanlara ve ders alıyorum. Öğrendim bitti dersem yalan olur. Ayak uyduramıyorum olan bitenlere, bocalıyorum. Bazen güzel geliyor her şey, hırslanıyorum. Bazense köreliyorum.
Acaba diyorum, çok mu önemsiyorum? Ya da olduğundan fazla mı büyütüyorum. Düşünüyorum düşünüyorum ama yanıt bulamıyorum. 
Dedim ya yeni şeyler öğreniyor insan. Bazen kazanıyor bazen kaybediyor. Kimi mücadeleye devam ediyor hiç durmadan kimi ise pes ediyor ansızın.  
Her yaşta ve her koşulda yeni şeyler öğrenmek mümkün. Üzülsen de öğreniyorsun sevinsen de… 
 Önemli olan takılı kalmamak ve aşmak o üzüntüyü kendi içinde…  
Yeni bir yazıda buluşmak üzere diyor güzel bir hikâye ile yazıma son veriyorum. 
Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer. O anda bilge düşünür: 
— Benim bundan öğrendiğim şu oldu, der. 
— Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir. 
Ama biraz daha düşününce aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan farklı olduğunu görür. Asıl öğrendiği şey; insanın bir bilge bile olsa bir köpekten öğrenebileceği bilginin var olduğudur. 
Saygı, sevgi ve selamlarımla…
Not : Cuma günü gazetemizde yayınlanan “Halep Pastanesi” başlıklı yazım 18.05.2012 tarihine ait olup Gazetemiz Yazı İşleri tarafından bu belirtme yapılmadan yayınlanmıştır. Bu anlamda yanlış anlaşılmalar olabileceği ve hatta olduğu için bu düzeltmeyi yapma gereği duydum.