İzmir’in Kiraz ilçesine bağlı Olgunlar Köyü’nden 36 gün önce kaçırılan 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi Fatma Uzun’dan hala haber yok.

İzmir’e 165 kilometre, Kiraz’a 28 kilometre uzaklıkta bulunan bin 300 nüfuslu ve 8 kilometrelik dağınık bir alanda 900 metre yükseklikteki 280 haneli köyde yaşayan Hüseyin Uzun (40) ve Ayşe Ana Uzun (35) çiftinin 4 çocuğundan üçüncüsü olan ve Örencik Köyü Ortaokulu 8. sınıfına taşımalı eğitimle gidip gelen 12 yaşındaki Fatma Uzun’un 38 gün önce, evli ve 5 yaşında çocuğu olan Muammer Kaygısız tarafından zorla kaçırıldığı iddia ediliyor.

Çocuklarının bulunması için ATV’de yayınlanan Müge Anlı’nın sunduğu Tatlı-Sert Programı’na başvuran ailenin dramının kamuoyuna yansımasının ardından, halen İstanbul’da bulunan anne Ayşe Ana Uzun’un İstanbul’da baba Hüseyin Uzun ise geçirdiği kaza sonrası sakat kalan üç çocuğu ile Olgunlar Köyü’ndeki evinde gözyaşı döküyor.

Dertli Baba Hüseyin Uzun, “Kızım Fatma ilkokulu burada okuduktan sonra ortaokulu bizim üst tarafımızda bulunan Örencik Köyü Zeybekler Ortaokulu’nda okuyordu. Olay günü akşam kızım Fatma evden dışarı çıktı. Her zaman olduğu gibi ya tuvalete ya da su doldurmaya diye gitmiştir düşündüm. Uzun süre geri gelmeyince de kaçırılmış olabileceğini düşünerek kız kardeşimi telefonla aradım. Durumu jandarmaya bildirdik. İfademizi verdik. Kiraz jandarma Komutanlığı yetkilileri beni telefonla arayarak bilgi veriyorlar. Çalışmalarını sürdürdüklerini ve gelişme olduğunda bilgilendirme yapacaklarını söylüyorlar. Televizyonda çok şeyler söyleniyor ve kafa karışıyor. Gerek televizyonda olsun, gerekse köyümüzde dedikodu çok. Herkes bir şeyler söylüyor ama dedikodulara itibar etmiyorum” dedi.

Halası Fatma Özer olay günü ile ilgili şöyle konuştu, “Köyümüz çok dağınık ve geniş bir alana yayılmış durumda. Nerede ise her tepede iki ya da üç ev var. M.K. ise aşağıda dere kenarında oturuyor ve ne bize gelirler ne de biz onlara gideriz. Yeğenim Fatma’nın kaçırıldığı akşam tahminim saat 20.00 ila 21.00 arası idi. Abim telefonla aradı, kendisi kaza sonrası sakat kaldığı için benden yardım istedi ve eve koşarak gittim. Fatma’yı kaçırdılar galiba dedi. Ben de akrabalarıma haber verdim. Akrabalarımızda ve aradık ama bölge dağınık. Üstelik gece karanlığı olduğu için herhangi bir ize rastlayamadık. Daha sonra Jandarmaya da haber verdik. Benim tahminim, M.K. evin yanına kadar geldi. Belki de birkaç gün geldi gitti onu da bilmiyorum. Demek ki takip ediyormuş, fırsatını bulunca da kaçırmış. Yerler toprak olduğu için Fatma’nın sürüklenerek kaçırıldığını yerdeki izlerden tahmin ettik. O gün bu gündür kızdan haber yok. Abim Hüseyin sakat, ne yemek yapabiliyor ne de soba yakabiliyor. Odunlarını bile ben bölmeye geliyorum.  Yengem de İstanbul’da. O kadıncağız da şeker hastası. Aile olarak perişan oldular. 12 yaşında okula giden bir kız çocuğunu kaçıran M. K.’nın da çocuğu var. Yarın aynı durum onun başına gelse nasıl tepki verirdi merak ediyorum. Yetkililerin bir an önce çocuğumuzu bulmalarını ve bu perişanlığın sona ermesini istiyorum” dedi.

DEDİKODULAR MI BU DURUMU ORTAYA KOYDU?

Diğer yandan kaçırılan Fatma’nın amcasının karısının, ‘Büyüyünce benim gelinim olur musun?’ diye ortaya attığı konunun tamamen şakadan ibaret olduğunu dile getiren Amca Mehmet Uzun da, “Her evde şaka yollu konuşmalar olur. Annem, ‘Fatma’yı büyüyünce torunum İsmail’e alacağım, bana evde baksın’ demiş. Ama bunun ciddi bir yanı yok. Annem çok yaşlı ve onun bu sözüne Fatma sadece gülmüş geçmiş. Ne benim ne de oğlumun böyle bir düşüncesi yok. Köy yerlerinde bazı dedikodular hemen her tarafa yayılır. Bu sözleri duyan M. K. ise Fatma’yı amcası oğluna alacakmış bu nedenle de, ‘Onlara yar etmeyeceğim’ demiş. Demek ki Fatma’yı bu şahıs uzun zamandır takip ediyordu. Bu sözlerinden ortaya bu sonuç çıkıyor” dedi.

ABİYE, ‘TESLİM OL’ ÇAĞRISI

Diğer yandan M.K.’ın kardeşi A. K. ise, “Ortada dolaşan, ‘Amcasının Fatma’yı alacağı’ sözleri üzerine abimin Fatma’yı kaçırdığını tahmin ediyorum. Fatma’yı bir düğün ya da nişanda gördüğünü düşünüyorum. Fatma, karşıdan baktığınızda 16-17 yaşlarında gösteren bir kız. Nüfus yaşının 12 olduğunu duyunca şok oldum. Abim kızı kaçırdığının ertesi günü beni telefonla aradı ve kaçırmaya mecbur kaldığını, amcalarının kızı alacaklarını duyunca böyle yapmak durumunda kaldığını dile getirdi. Telefonu kapattıktan sonra bir daha arayıp sormadı. O günden beri hiç görüşmedik” dedi.

ABLACIM SENİ ÇOK ÖZLEDİK

A.K., abisine çağrı yaparak teslim olmasını istedi. Olgunlar Köyü Muhtarı Hüseyin Kursan da açıklamasında, “İnsanlar burada yaşam şartlarını bilmedikleri için İstanbul’dan konuşması daha kolay geliyor. Bizim köyümüz başta olmak üzere diğer köylerimizde insanlarımız iç içe yaşar ve herkes birbirinin evine, ‘Ben geliyorum’ diye haber vererek gitmez. Çünkü insanlar akşamları evlerinde otururlar ve sobalarını yakıp çaylarını yudumlarlar. Kimse kimseye başka bir gözle bakmaz. İnsanların ne niyet taşıdığını bilmek mümkün değil. Olaya bu yönden bakacak olursak, köyde herkes birbirine gelir gider ama düşüncesini bilemezsiniz. Köyümüzün ulaşım ve alt yapı sorunu var ama köyümüzde ilkokulumuz bulunmakta. Bir köy muhtarı ne jandarma ne de polistir.  Ortada bir suç durumu varsa bu durumu jandarmaya bildiririz. Her köye vali gelecek diye bir konu yok. Köyle ilgili sorunumuz varsa bunu kaymakama iletiriz. Bu konuda töhmet altında bırakılmak istemiyoruz. Biz bu topraklarda doğduk ve burası da bizim vatanımız” şeklinde konuştu.
Fatma’nın en küçük kardeşi Sevim Uzun (10) şunları söyledi, “Ablacım seni çok özledik, nerede isen bize haber ver.”

 

Editör: Haber Merkezi