HABER:ERKAN DOĞAN
 Özel Aydın Göz Hastanesi'nde görevli Prof.Dr. Erkin Kır, sarı nokta hastalığının belirtileri ve tedavileri hakkında bilgi verdi. Makula bölgesinin gözün iç kısmını kaplayan ağ tabakanın en küçük bölgesi olduğunu anlatan Dr. Kır, “Yaklaşık 1 milimetrelik bir alanı kaplar. Bu alan görme yetimizin yüzde 90’ını oluşturur.Bu bölgede oluşabilecek hasarlar görme fonksiyonuna ciddi zararlar verir.Halk arasında sarı nokta olarak bilinen hastalık, okuyan neslin günlük yaşam kalitesini azalttığından böbrek yetmezliği, kanser gibi hastalıklardan bile daha büyük moral bozukluğu ve stres yaratabilir” diye konuştu.

80 Yaş ve Sonrasında Görülme Oranı Yüzde 60

Prof. Dr. Kır, Sarı Nokta hastalığının görülme sıklığını 50 yaşına kadar yüzde 2-3 civarında olduğunu söyleyerek, “50 yaş altında bu hastalık yüzde 2-3 oranında görülürken, 50-70 yaş arasında bu oran yüzde 30’lara kadar çıkıyor. 70-80 yaş aralığında ise görülme oranı iyice yükselerek yüzde 60’a çıkıyor” dedi.

İki Gözde Birden Meydana Geliyor

Sarı Nokta hastalığının iki tipi bulunduğunu söyleyen Dr. Kır, “Sarı Nokta hastalığının biri kuru biri ıslak tip olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Kuru tip, yaşın ilerlemesiyle birlikte ıslak tipe dönüşebilir. Rutin kontrollere gelen hastalarda bu hastalığı saptayabiliyoruz. Biraz ilerlediyse görme yetisinde oluşan bozukluklara ilişkin şikayetler beliriyor. Düz cisimlerin kırık ve eğri gözükmesi gibi. Bir başka şikayette görmenin azalmasıdır. Bu hastalığın en önemli özelliği de iki gözü tutması yani bir gözle başlar diğer gözde de oluşur” diye konuştu.

Beslenme Alışkanlıklarına Dikkat

Prof.Dr. Kır, sarı nokta hastalığının birinci sebebinin genetik olduğunu, ikinci önemli sebebinin ise beslenme alışkanlıkları olduğunu dile getirdi. Dr. Kır, “Beslenme alışkanlıkları ve yaşlanma, genetik etkenden sonra en önemli nedenlerden ikisi. Aynı zamanda sigara kullanımı ve güneşe maruziyet de bu hastalığı tetikleyen unsurlardandır. Tedavisi de sebebine bağlı olarak şekilleniyor. Hastaların genelinde kuru tip sarı nokta hastalığı görülüyor. Kuru tip evresinde beslenmemize dikkat etmeli ve Omega 3 ağırlıklı gıda tüketmeliyiz. Doğru beslenme, ıslak tipte de ilerleme ihtimalini azaltıyor. Islak tipteki evrede hastalık tedavi edilebilir. Islak tip olduğunda biz bunu kuru tipe döndürmek için göz içine enjeksiyon yöntemi ile tedavi gerçekleştiriyoruz” dedi.

 

Editör: Haber Merkezi