ÖZEL HABER:BURCU KESKİN/BSHA
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Türkeri, böbrek kanseri ülkemizde bütün dünyada olduğu gibi oldukça yaygın görülen bir kanser olduğunu belirterek, “Bu hastalığı eskisine göre daha sık görüyoruz. Yurtdışına gittiğinizde size söyleyecekleri şeylerden bir tanesi ülkenizde çok sigara içiliyor, oluyor. Sigara prostat kanseri mesane kanserinde olduğu gibi böbrek kanseri için de en önemli risk faktörü. Maalesef ülkemizde hala çok yaygın bir biçimde sigara içiliyor. Bırakılmasının zor olduğunun farkındayım ama aradaki bağlantı o kadar açık ki. Bu konuyu hastalara ve özellikle genç insanlarımıza aktarmak lazım. Beni en çok üzen şeylerden bir tanesi sigara içim özellikle erkeklerin bir alışkanlığı olarak bilinirdi. Son zamanlarda hanımlarda çok sayıda içiyorlar. Özellikle genç hanımlar. Bu konuda gençlerimizi çok iyi biçimde eğitmemiz lazım. Bağımlılığın getirdiği ciddi sağlık sorunları hemen görülmüyor. Çok uzun vadede görülüyor. Bu konuda onları uyarmak lazım’dedi.
“Bütün kanser türlerinde olduğu gibi böbrek kanserinde de eğer erken tanı mevcutsa %100 kurtulmak mümkün” diyen Türkeri ‘Bu giderek daha çok mümkün olmaya başladı çünkü özellikle ultrasonografi dediğimiz bir yöntem tanı yöntemi pek çok rahatsızlığı değerlendirirken yaygın olarak kullanılıyor. Ve tesadüfen pek çok böbrek kanseri de bu sırada yakalanılıyor. Genellikle bu şekilde tanı koyar hale geldik. Elbette hiçbir şikâyet yapmamış bu şekilde belli bir aşamaya gelmiş ilerleme noktasının ötesine geçmiş biçimde de hastalığı gördüğümüz oluyor ama giderek daha erken evrede yakalar hale geldik’ diye konuştu.
Almanya’da Martini Klinik Prostat Kanseri Merkezi’nde görev yapan Prof. Dr. Derya Tilki hastalığın erken evrede yakalandığında tamamen tedavi etmenin mümkün olduğunu belirterek, “Hastalık metastatik hale gelmiş, vücuda dağılmış bir aşamada bile böbrek kanserinde yapılabilecek pek çok şey var. Eskiden bu kadar zengin bir tedavi olanağımız yoktu. Özellikle son 5-6 yıldır hedefe yönelik tedavi dediğimiz böyle akıllı ilaçların kullanıldığı tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle hastalarımızı hayatta tutmak onları hastalıktan kaybetmeme şansımız çok artmış durumda. Bu grup içerisinde pek çok ilaç var. Bunlar birinci basamakta metastatik prostat kanserinde kullanılıyor ve iyi sonuç veriyor. Bunların üzerine son 1 yıl içerisinde gelişen immünoterapi ilaçları eklendi. Bu ilaçlar şu bakımdan çok önemli hedefe yönelik tedavi ilaçları hastalarımızın hepsinde bir mucize yaratmıyor. Hastaların bir bölümünde başarısız oluyoruz. Bu başarısız olduğumuz hasta grubunda da bu yeni çıkan immünoterapi ilaçları oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Hastalarımızı ayakta tutma şansımız giderek artıyor. Henüz ülkemizde bu ilcalar böbrek kanseri için onaylanmış değil Sağlık Bakanlığı tarafından. Ama gelecekte bu ilaçlarda ülkemize ulaşacak bu kesin. Ve hastalarımızın bu hastalıkla mücadelesinde daha başarılı sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz’ dedi.
Sigarayla Bağlantılı
Dr. Tilki şunları söyledi: ‘ Burada belki basın olarak size düşen görev insanlarımızı, Türkiye’nin toplum olarak eğitimin yönlendirmek olmalı. Bir yaştan sonra böbrek kanserinin giderek artarak görülen bir hastalık olduğunu, sigarayla bağlantılı olduğunu, sigaranın yanında obezite ile ilişkisi bulunduğunu ifade etmek, onları bu konuda eğitmek en azından toplum sağlığına katkıda bulunmak amacıyla yapılması gereken bir şey diye düşünüyorum. Ve son olarak böbrek kanseri erken yakalandığında tümüyle tedavi edilebilir bir hastalık eskiden metastatik hastalık hastalarımızın hepsinde ölüme sebep olurken bugün işler biraz daha değişmiş durumda. Hastalarımızın daha uzun vade de hayatta tutma şansımız giderek artmış durumda. Bunu sağlayan birçok yeni ilaç var ve üzerine ilave olan yer yıl yeni ortaya çıkan ilaçlarla bu konudaki başarımız giderek artacak gibi duruyor’ 

Editör: Haber Merkezi