Kimi zaman yanlış o denli güçlenir ki, zavallı doğru sesini çıkaramaz olur. Doğru, doğru olduğundan utanır, hatta korkar. İnsan, en yüce değerlerini üç kuruşa satmamak, zerre kadar çıkar için beli kırılırcasına eğilmemek, her zorluğa karşı gururunu, izzetinefsini korumak gibi davranışları için “Acaba yanlış mı yapıyorum? diye düşünmeye başlar.   Doğruyu söylemek, doğru yapmak gibi halis davranışların yaşama alanı iyice daraltılmıştır.
Doğru zor durumdadır. Gün “Zehri altın tepsilerde sunanlar” ın günüdür.  Yanlış revaçtadır.
                                                               …
Örnekse, son zamanlarda Atatürk’e ve kurduğu laik cumhuriyete karşı bir sinsi saldırı yapılmaktadır.
 “Yanlışın katmerlisi” diye tanımlanacak bir iddia bu. Neymiş? Ulusal Kurtuluş Savaşı Yapılmamışmış.
Peki kim yumurtluyor bunları? Kim olacak, yol göstericileri zamanında “Bu ulus kurtulamasın, emperyalizmin çizmesi altında ezilsin, arada biz de üç beş kuruş nemalanalım.” diye yurdun dört bir yanında düşmanla birlik olan yerli işbirlikçilerin, vatan hainlerinin bugünkü kalıntıları değil mi? Ne beklenir ki!
Gerçekten, Ulusal Kurtuluş Savaşı kime karşı yapılmıştı? Yedi düvele değil mi? Şimdi, böyle bir savaş olmadı, diyenler;  bunca yıl sonra geri dönüp baktıklarında; yurdun dört bir yanını İngilizi, Rus’u, İtalyanı, Fransızı, Yunanlısı vb. gelip işgal etmedi mi sayıyorlar. Onca şehidin kanı yerdeyken, Yunan’ın (Yani İngiliz’in şunun bunun) İzmir’de denize dökülmediğini mi söylüyorlar.
                                                                           …
Söylerler! Bugün bu hayasızca iddiaları ortaya atanların, o zor günlerde “Ulusal Kurtuluş Savaşı başarılamasın!” diye ne çok çaba sarfettiklerini, bugün bile hâlâ kabullenemediklerinden de biliyoruz. Ey, emperyalizmin o gün ve bugün işbirlikçisi olan insan eskizleri!
Nerenizi yırtarsanız yırtın. Ulusal Kurtuluş Savaşı başarıldı. Bütün karşı koymanıza rağmen başarıldı. Emperyalistlerin buyruğu ile, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ü idama mahkum eden Vahdettin hainine rağmen başarıldı.
                                                                         …
Ama bunlar, üç kuruşluk çıkar için hainlik yapmakta o denli kararlılar ki, “Olmadı olmadı” derken ülkeyi “İkinci Bir Ulusal Kurtuluş Savaşı” na gereksinim duyar hale getirdiler.
Hiç kimse kuşku duymasın, o da başarılacaktır.