(CHP. ve MHP. nin tahlilleri yazımın sonunda.)

Siyasi partiler nasıl ki, demokrasinin vazgeçilmesi ise, seçim sistemi de demokratik işleyişin kalitesini gösterir. Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Sistemi ile ilgili ne yazık ki, 1980 Askeri Darbe Anayasası ile getirilen ağır kurallar  değiştirilmedi. Sözü, yüzde 10 luk seçim barajına getireceğim.

1980 Anayasasının amacı yüzde 10’luk seçim barajı ile ‘islâmcı’ ve ‘kürtçü’ akımların önünü kesmekti. Ne oldu? Erbakan’ın Refah Partisi birinci parti oldu Refahyol Hükümeti’nde, Necmettin Erbakan gibi bir İslâmcı lider Başbakanlık yaptı. Hoca’nın talebelerinin kurduğu AK. Parti 13 yıldır iktidarda. Kürt Partisi HDP. % 13 lük bir oranla Meclis’e 80 milletvekili soktu. 1980 Anayasası anlayışının amacı hasıl olmadı. Güya; ‘yönetimde istikrar, temsilde adalet sağlayacaktı. Seçim barajıyla istikrar  olsaydı, 1991-2002 yılları arası koalisyonlarla yönetilmezdik. AKP. nin uzlaşmaz tutumu gösteriyor ki; 35 yıllık köhnemiş baraj sistemiyle yeni bir seçim daha yapacağız. Demokrasiyi baraja boğdurmayacak, istikrarsızlığa yol açmadan adaletli temsil imkânı sağlayacak bir veya birkaç model elbette mümkün. Bu Meclis’ten çıkar mı derseniz, ben şahsen ümitsizim. Anlaşılan o ki; AKP. 17/25 Aralık dosyalarının açılmaması için, tek başına iktidar olasıya kadar bakalım kaç seçim geçireceğiz? Acaba, kan gölüne dönen ülkeyi, ekonomideki sarsıntıyı, ihracatın düşüşünü, dövizle borçlanarak kurulan işletmelerin Allah korusun çökebileceğini, dolayısıyla işçi çıkarmaların, daha doğrusu işsiz kalan insanımızın ne boyutlara varacağını düşündüklerini de hiç sanmıyorum. Açlık sofuluğu bozar beyler. Terörün sebep olduğu iç huzursuzluk yetmiyormuş gibi milyonlarca işsizin sokaklara dökülmesi ihtimali hiç mi uykularını kaçırmıyor? Bir tek kişi için değer mi?

DEMOKRAT PARTİ

Malûmunuzdur. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına ilk aday olduğu günlerde Meclisin toplanması için367 şartı getirilerek Sabih Kanadoğlu’nun ortaya atıp, Aysel Tuğluk Başkanlığı’ndaki Anayasa Mahkemesi kararı gereği Meclis 367 sayıyı bulamadı. Uzatmayacağım, eğer o gün Mehmet Ağar Başkanlığındaki Doğru Yol Partisi ile Erkan Mumcu’nun Başkanı olduğu Anavatan Partisi milletvekillerini Meclise sokmuş olaylardı, bu gün bambaşka bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık. Demokrasi de işlemiş olacaktı. Bu iki parti intihar ettiler bu kararlarıyla. Türkiye de ihtiyacı olan Merkez Sağ Parti’den yoksun kaldı. Lütfen hatırlayalım; 7 Haziran 2015 seçimlerinde daha iki buçuk ay evvel AKP. ye küsen  insanımız oy verecek parti arıyordu. Eğer yüzde 10 seçim barajı olmasaydı; Demokrat Parti ile birlikte Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi gibi Muhafazakâr Demokrat Partiler Mecliste olacak AKP. bugün sağladığı 258 rakamını rüyasında görecekti. Bu duruma sebep olanlardan Allah razı gelmesin. Ülkeyi ne hale soktular. Ülke AKP. nin esiri oldu. Bir de gerek Doğru Yol Partisi’nde, gerekse 1980 de kapatılan Adalet Partisinin en az 150-200’ü milletvekili halâ hayattalar. Bu günkü Demokrat Parti’nin genç yönetimine destek olsalar bu parti tabelâ partisi olmaktan kurtulur, bir merkez parti olarak ülkemize hizmette denge unsuru olur. Eski AP. ve DYP. mebuslarının vebali büyüktür.

BİR KAÇ KELÂMLA CHP ve MHP.ye DEĞİNELİM.

Bu iki partimiz; mevcut Başkan, Yönetim ve karar verme halleri ile bir adım ilerleyemeyecekleri kendi taraftarlarınca da ifade ediliyor.

Seçmenimiz çok genç. Bir zamanların Sovyet Rusya’sındaki Politbüro yöneticileri gibi yaşlanmış, üretkenliği tükenmiş siyasiler istenmiyor artık. CHP. li nice seçmeninin HDP. ye oy vermesini bana biri izah etsin. Seçmenini idareci kademe kaçırmayacak arkadaş.

7 Haziran Seçimleri öncesi açık oturumlarda CHP. li Ekonomist bir hanımefendi Doç. Dr. Selin Sayek       Böke, müthiş bir performans sergilemişti. Ekonomiye vukufiyeti, konuşma tarzındaki ikna ve inandırıcı tavrı, düzgün Türkçesi ile şahsen benden tam not aldı. Şimdi İzmir Milletvekili. Bazı CHP. li okuyucu dostlarımın Muharrem İnce dediklerini düşünüyorum. O politikacılar geçmiş dönemlere ait. Önümüze bakacağız cancağızım. Yeni şeyler söyleyenlere. Düşünebiliyor musunuz? CHP. nin başında bu hanımefendi. Anadolu’nun gerçek evlâtları listelere konsun bakalım da nasıl sonuç alınıyor. Parayı bastıranın mebus olduğu parti istemiyor artık insanımız. Yok Akademisyenmiş, eski müsteşar, emekli vali  imiş, geçelim bunları. Bir iki örnek vereceğim şehrimizden, unuttuklarım affetsinler. Cumhur Şener, Veteriner Mustafa, Eczacı Baki, Mehmet Eriş, Erol Soyuer, M. Ali Fırtına, Başkan Nazan Hanım gibi isimlerle Tire,Bayındır,Kiraz Beydağ ilçelerimizden temayüz etmiş, genç partililer İzmir 2. Bölge listesinde yer alsınlar bakın CHP. 8-9 milletvekili nasıl çıkarıyor. Halûk Koç gibiler tabii ki olsun.

ÜLKÜCÜ GENÇLERİN MHP. si Mİ?

Devlet Bey konuşuyor, daha doğrusu birkaç akıllı kişinin yazdığı twitter mesajları ile ülkeye gaz veriyor. Önce onlar, 7 Haziranın bir muhasebesini yapsınlar. MHP. Merkez Parti şimdi olmayacaktı da, ne zaman olacak. Adam kıskançlığından Meral Akşener gibi yiğit bir kardeşimizi elinin tersi ile kenara itiverdi. Ülkemizde olmadığı gibi partilerde de demokrasi yok. Olsa idi, partiler  seçimi hemen takiben Kurultaylarını toplar, meselâ MHP. de İstanbul’da, eli kanlı PKK. nın uzantısı dünkü partinin nasıl gerisine düşüldüğünün muhasebesi yapılırdı. Genç Ülkücülerin kaç tanesi 80 milletvekilinin içinde yer alıyor? MHP. nin Meclisteki neredeyse tek yüzü Oktay Vural’dan, bir de profesör var, konuştuğunun ertesi günü ifade değişiyor, bunları geçelim artık. Ha bir de; Hani Erdoğan’ın kapattırmak için büyük çaba gösterdiği Türkiye’nin ve Türk insanının gururu olan, yurt dışındaki Türk Okulları var ya;  MHP. lilerin ağzına almadıkları, aslında ilk önce onların gurur duyması lâzım gelen dünyanın 160 Ülkesinde; güzelim Türkçemizi öğreten, Al Bayrağımızı dalgalandıran, Türk Kültürünü folklorünü, edebiyatını, İstiklâl Marşımızı yedi düvele ezberleten o okulları ayakta tutan Hizmet Hareketi’nin fedakâr erleri var ya, çoğu elleri sola gitmediği için 7 Haziran’da MHP.’ye oy verdiler. Yoksa yüzde 13’lerde kalacaklardı. MHP.li genç kardeşlerim! Ne yapıp edin, partiyi tamamen değiştirip, gençleştirerek Merkez Parti olmanın hesabını hemen yapmaya başlayın. İstanbul gibi devasa metropolde 4 ncü lük MHP. ye hiç yakışmadı. Hele hele dünün kıytırık partisi PKK. uzantısı ile ayni sayıda mecliste temsil edilmek benim de, bir Türk milliyetçisi olarak  kanıma dokunuyor.

Bir de son söz: Partiler, politikayı meslek edinmiş ve politikayı geçim kaynağı gören  siyasetçilerden artık kurtulmalı. Anadolu’nun yeni genç yüzleri parlamentoya girmeli.

Saygılarımla.