Yakın zamanda, bir bilim adamı biz Türklerin;2500 yıldır Anadolu’da var oluşunu ispatladı. Ama biz resmi tarihe sadık kalarak geçen hafta 26 Ağustosta 941 nci yılını kutladığımız 1071 yılında, Türk Sultanı Alp Arslan’ın kazandığı Malazgirt Zaferi günlerinde…
Dünyanın diğer devlet ve milletleri kimlerdi, halleri nice idi hiç düşündünüz mü? Size bu yazımla,bilinmeyen gerçekleri paylaşacağım..Özellikle bu günün “medeni” geçinen milletleri ne durumdaydılar?
            Amerika ve Avustralya kıtaları bomboştu.
            Kuzey Amerika’da, bugünkü ABD’nin topraklarında
Asya’nın kuzeyinden Amerika Kıtasına geçen göçebe kabileler, muhtemelen Türklerle akrabalığı bulunan
Kızılderililer vardı. Orta ve Güney Amerika’da ise,
İnka, Maya ve Aztek medeniyetlerini biliyoruz.
            Bu günkü Avrupa Birliği Ülkeleri’nin bulunduğu
Avrupa’da zulmet ve zulûm hâkimdi. Batı Roma’nın yıkıntıları arasında, Türk Hun İmparatoru Attilâ’nın önüne katarak getirdiği barbar kavimler, tam bir kültür ve medeniyet fukarası olarak derebeylerinin boyunduruğunda,vahşi bir hayat tarzı içinde yaşıyorlardı ve Kilise’nin Ortaçağ karanlığındaki rolü,Engizisyon işkenceleri idi.
            Anadolu’da, Doğu Roma’nın (Bizans) saltanatı sallantıdaydı. Asya’da ise,Oğuzlar (Uzlar/Kumanlar) 600 bin kişilik bir orduyla Tuna’yı geçip Balkanlar’a inmişler,Peçenekler ile birlikte Doğu Avrupa’ya hakim olmuşlardı.Slavlar (Çekoslovakya/Slovenya) Türk hakimiyeti altındaydı.Asya’nın büyük bir kısmı,Batı ve Doğu Türkistan,Kazan,Kırım,Sibirya,İran ve Hindistan’da Türk Devletleri hüküm sürüyordu.
…………..
            Tarihimizde, böylesine zafer dolu günleri ve asırları anlatırken, bazı ukalâlar çıkıp bilmeden araştırmadan, Şanlı tarihimizi okumadan ‘Canım, bırakınız geçmişle övünmeyi de günümüze bakalım!...’’Avrupa medeniyetini inkâr mı edelim!..’ tarzında bilir bilmez konuşup yazanlar yok mu? Beni bunlar kahrediyor.
            Yahu, geçmişini bilmeyen bugün ve yarını nasıl değerlendirebilir ki?
            6000 yıl öncesine kadar uzanan tarihimizle, dünyanın en eski medeniyetlerinden (gerçekte de en eskisi) birisi ol;2500 yıllık bilinen ve yazılı tarihte yüzyıllar boyunca dünya hâkimiyetine sahip bulun; 14 asırlık İslâm Tarihi’nde,10 asır İslam’ın bayraktarlığıyla şeref kazan, Osmanlı İmparatorluğu gibi, dünya tarihinin en muhteşem medeniyetini ve devletini kur; bin yıl sonra düşmanların, artık yok oldular diye sevinirken;
            1. Dünya Savaşı’nın harabeleri altından yeniden bir
“Ergenekon” doğuşuyla “Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa et… Sonra da kalk, bu şanlı mâziyi inkâr ederek, bu aziz ve mübarek milleti horlamaya çalış.Bunu yapabilmek için sadece “gaflet ve delâlet” yetmez;ayrıca “hıyanet” içindedirler bu tipler.
            Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dediği gibi,bu “dev memesinde cüceler emziren acayip memleketimde”, maziye sövmek, ceddini küçümsemek, kendi milleti ve tarihi hakkında iftiralar atmak,ne yazık ki ‘aydın’ olmakla eşdeğer tutuluyor.Bu sözüm yabana aydınları,daha dün denecek kadar yakın bir  zamanda,Anavatanımızın bir parçası olan “Rumeli” yi kaybederken soykırıma uğratılan 7 milyon Türk’ü; Ermeniler tarafından katledilen 1,5 milyon Türk’ü, Batı Anadolu’nun işgalinden sonra, soykırıma mâruz kalan yüzbinlerce “Türk”ü ağızlarına dahi almazlarken,utanıp sıkılma,arlanma hasletlerini kaybeden bedbaht kişilerin “hepimiz Ermeniyiz” pankartlarını taşımaları; Milli Mücadele’yi ‘Anadolu’nun yeniden işgali’ diye tarif etmekten utanmazlar ve kim bilir hangi menfaatler karşılığı, Türkleri hayasızca ‘etnik temizlik’ ve ‘soykırım’ yapmakla itham ederler.
            26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başlamadan önce, Batı Anadolu’daki Yunan vahşet ve zulmünü anlatan “Milletlerarası Araştırma Komisyonu”nun “Paris Barış Konferansı’na sunduğu raporda,işgalcilerin yüzkarası fiilleri kaydedilmiştir.
            Bu millet büyük millettir. Bugün artık Yunanistan’la da, Bulgaristan’la da, Ermenistan’la da iyi komşuluk münasebetleri içinde dostluğa hazırdır.
Lâkin, tarihi ve ataları hakkında iftirayı aslâ kabul edemez.
…………
            Atatürk’ün şu sözünü çok manidar ve haklı buluyorum.”Bir milletin ki, siyasi terbiyesinde, sosyal terbiyesinde, vatan sevgisinde noksan vardır, öyle bir millet, egemenliğini lüzumu derecede kuvvetle elinde tutamaz.”
            Malazgirt Zaferi’ni, Büyük Taarruz’u ve Zafer Bayramı ile Ödemiş’imiz, Tire’miz, Bayındır’ımız, Kiraz’ımız, Beydağ’ımız, İzmir’imiz ve nihayet Yurdumuz ’un her bir köşesindeki, Kurtuluş günlerini peşi sıra kutlarken; Alp Arslan’ı, Atatürk’ü, atalarımızı, Mübarek Şehitlerimizi ve Gazilerimizi minnet, rahmet ve şükranla yâd ediyorum.
            Saygılarımla.