Mensubu olmakla bahtiyar olduğumuz Yüce dinimiz İslâm, emir ve yasaklarıyla fert ve toplumun dünyevi ve uhrevi huzur ve saadetini hedeflemiş, bu amaçla hırsızlığı, yalan söylemeyi, hile yapmayı, ticaret ve alışverişte eksik ölçme ve eksik tartmayı, aldatmayı  haram kılmıştır.

Bu hususta Yüce Allah Kur’ an-ı Kerimde  şöyle buyurmaktadır: " Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar, insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. Onlar büyük bir gün, insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?"

Mü'min; kazancının helal olmasına, kazanırken de başkasının hakkına tecavüz etmemeye özen göstermeli, yaptığı işi, ibadet şuuru içinde dürüstçe yapmalı, aldığı ücretin helal olmasına dikkat etmelidir.

Sevgili Peygamberimiz, ticaret ahlâkı ile ilgili prensipleri ortaya koyarken, ticarette haksız rekabeti, satışı kızıştırmak için alıcıymış gibi davranmayı, hileli artırımda bulunmayı yasaklamış; Gerçeği gizleyip yalan söyleyerek yapılan alışverişin bereketini, Allah-u Teâlâ'nın yok edeceğini  bildirmiştir.

Yine Peygamberimiz, doğru sözlü ve güvenilir tüccarı, "Doğru ve güvenilir tacir (ahirette) Peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir"  hadisiyle övmüş; Müşterinin gafletinden veya bilgisizliğinden faydalanıp, onu aldatanı da şiddetle ikaz etmiştir. Nitekim bir gün pazarı dolaşırken bir yiyecek yığınına elini daldırmış, eline ıslaklık gelince; "Nedir bu? diye sormuş, bunun üzerine satıcı Yağmur yağmıştı ondan dolayı ıslandı diye cevap verince Peygamberimiz, Niçin o ıslak tarafı halkın görebilmesi için üste getirmedin? diye mukabelede bulunduktan sonra: "Bizi aldatan bizden değildir."  Buyurmuşlardır.

Bugün insanları aldatmak geçmişe göre daha zor olabilir ama toplum içersinde her çeşit insan mevcut ve maalesef günümüzde hırsızlık, dolandırıcılık, yankesicilik veya dolaylı hırsızlıklar had safhaya ulaşmıştır. Günün imkanları yani teknoloji de kullanılmak suretiyle insanlar aldatılmaktadır. Buna da fırsat vermemek, yeltenenleri deşifre etmek ve uyanık olmak gerekir.

Geçmişte Ahilik teşkilatı olarak hizmet veren, bugün ise esnaf ve sanatkar kardeşlerimizi temsil eden kuruluşların üyeleri, bu kuruluşların ahlaki, mesleki ve ticari kurallarını benimsemek ve tatbik etmek zorundadırlar. Zira bu kurallar, büyük ölçüde yüce dinimizin ortaya koyduğu ticari ve ahlaki prensiplerden esinlenerek belirlenmiş ilkelerdir.

Öyleyse dünya hırsına kapılmadan, helalinden kazanıp çoluk çocuğumuza temiz rızık, helal lokma yedirelim. Özümüz, sözümüz, ticaretimiz, sanatımız, ortaklığımız, dostluğumuz, arkadaşlığımız hep dürüstçe olsun. Dünyamız da, ahiretimiz de sağlam olsun.Rabbim herkese helalinden bereketli kazançlar nasip etsin inşallah.