Fatih Hayali'nin görevinden istifa ettiği ve Ak Partiden aday adaylığını açıklayacağına yönelik haberler geçtiğimiz gün gece yarısı Mustafa Memişoğlu tarafından basına servis edildi.

Ne yalan söyleyeyim, Tiredeki  siyasi kulislerde bomba haber olarak yorumlanan bu gelişmenin, benim açımdan  hiç de sürpriz bir etkisi olmadı.

Bir takım insanlar yaklaşık 2 yıldır Fatih Hayali ismini gündeme yerleştirmek için yoğun gayret sarf etmekteydi.

Geçtiğimiz ramazan ayı değil ondan önceki Ramazan ayıydı.

"Seninle konuşmak istediğim şeyler var" diyerek davet eden  ağabeyimizin  davetine icabet etmiştim. Karnım tok olduğu için sucuk ekmek yerine çay içmek istediğimi söyleyince sağ olsun ikram ettiği çaylar ile sohbet etme fırsatı yakalamıştım.

Biz sohbet ederken aynı bahçe içinde aynı sıralarda,  içlerinde Fatih Hayali'nin de bulunduğu  ve  Tireliler gibi  benim de oldukça yakından  tanıdığımız kalabalık bir grup da, sanırım  Ramazan gecesini "manevi sohbetler" ile değerlendiriyordu.

Sevgili üstadımız benimle  o gece "Biz Tayfur Çiçek'i destekleyip başkan yaptık. Bundan şimdi çok pişmanız. Fatih Hayali belediye başkan adayı olarak uygun olur ama, bu daha çok Sıtkı İçelli'nin hakkı. Sen Sıtkı İçelli'nin yakınındaki bir isimsin. Onu ikna et, önümüzdeki bayramda çıkıp, yaklaşan yerel seçimlerde aday adayı olacağını açıklasın. Biz kendisini desteklemeye hazırız. Gerekirse MHP'liler ile de konuşur Sıtkı İçelli'nin desteklenmesini sağlarız." anlamına gelen fikirlerini paylaştı.

Dikkatinizi çekerim bu konuşmanın yapıldığı tarih yaklaşık 2 yıl önce. Ve istenen şey , Sıtkı İçelli'nin seçimlere daha iki yıl varken çıkıp aday adaylığını açıklaması yönünde...

Ben de kendisine bu düşünceleri Sıtkı İçelli ile paylaşmaktan çok, aklıma başka bir şeyin takıldığını söyleyerek, "neden şimdi  ve ne için, nasıl MHP desteği konusunda bu kadar emin olabildiğini" sordum.  Hatta eğer herhangi bir siyasi oluşum ve gelişme için MHP kitlesine bu kadar hakim olunabiliyorsa kendisinin niçin MHP'nin yönetimine geçip, milliyetçi bir partiyi iktidara taşımak için gayret göstermediğini  sordum . Öyle ya, madem ki,  ver takke al külah Tireli oylar istenilen yöne doğru kanalize edilebiliyor, o halde milliyetçi rozetleri ve kartviziti  bulunan birinin öncelikle MHP'nin iktidarına katkı sunması gerekmiyor muydu ?

Aldığım cevap beni o gün de  bu gün olduğu gibi  hiç tatmin etmedi.  O tarihte yazdığım bir yazıda seçimlere daha 2 yıl gibi bir süre varken Ak Partinin siyasi kümesine Sıtkı İçelli ve dolayısıyla aday olmak isteyen Mehmet Çeltikcoğlu gibi iki horoz bırakılmak istendiğini yorumlarıma ekledim. "İki horoz tek kümeste uzun süre kaldığında kavgaya başlayıp birbirlerini yıpratır, mücadele edecek halleri kalmaz, böylece vakti zamanı geldiğinde o kümese bir başka kişinin  önerileceğini düşünüyorum" şeklinde de ilavede bulundum.   

Aradan zaman geçti... O konu da orada kapanmadı... Ondan sonraki günlerde de  o gece o bahçede bulunan Fatih Hayali ismini bir çok defa Tire siyaset kulislerinde duydum. Hangi sohbetlerin,  varılmak istenen hangi sonuçlarında bu isimlerle karşılaştım ?  İşin bu yönü bir başka yazı konusu belki ama, geçtiğimiz eylül ayında, o gün orada bulunan Nazım Çulcu'nun da içinde bulunduğu bir grubun

toplantı düzenleyerek  bazı siyasi değerlendirmelerde bulunacağını duyunca; bu durumu  "Nazım Çulcu ve ekip arkadaşları bir toplantı tertip edecekler. Toplantının amacı, CHP gelebilir öngörüsünden hareketle  Fatih Hayali ismini Tire siyaset gündemine kurtarıcı bir alternatif olarak sunmaktır" şeklinde bir yorum ile sosyal medyada paylaşmıştım.  

Bunun üzerine sayın Çeltikcoğlu böyle bir şeyin olamayacağını Fatih beyin yıpratılmaması gerektiğini söyleyerek iddiamın asılsız olduğunu bana izah etmeye çalıştıysa da, ben yazdıklarımın arkasında olduğumu kendisinin de düşüncelerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söylemiştim.  

O toplantı deşifre olduğu için iptal edildi ama kısa bir süre sonra yine aynı niyetler çerçevesinde yeniden toplanıldı.

Veee o toplantıdan sonra kamuoyuna ne aktarıldı hatırlıyor musunuz?

Toplantıya katılan kanaat önderleri Fatih Hayali ısrarından vazgeçildiğini, artık farklı bir yaklaşım ile mevcut seçeneklerin değerlendirilip uygun olan bir adayın destekleneceği kararlaştırmıştı !

İlginç geldi bana bu durum....

Daha sonraki günlerde ta ki  DP genel başkanı geçtiğimiz hafta Tire'ye gelene dek DP  merkezli toplantılar bir kaç kez daha yapıldı ve zaman zaman Nazım Çulcu'nun aday olabileceği bile kamuoyuna yansıtıldı.

Ben hiç bir zaman kamuoyuna bu şekilde lanse edilen bilgilerin gerçekleşeceğine yani ne Fatih Hayali'nin AK partiden adaylık garantisi alabileceğine ne de Nazım Çulcu'nun DP'den aday olacağına pek ihtimal vermedim, bunu da açıklıkla dile getirdim. 

Uzatmayalım efendim..  

Uzunca bir süredir oluşturulmak istenen puslu hava, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi geçtiğimiz gün akşam karanlığında basına servis edilen bir haber ile biraz daha netleşmiş görünüyor.

Bu habere göre, Fatih Hayali istifa ettiğini, Çarşamba günü yani bu gün Ak Partiden aday adaylığını açıklayacağını ifade etti. Basın da bunu "şok haber" başlığı ile sayfalarına taşıdı.

DEDİKODULAR, DEDİKODULAR....

Bu arada Tire kamuoyu  kimler tarafından pişirilip sunulduğunu çok iyi bildiğimiz iki dedikodu ile çalkalanmaya başladı.  Bu dedikodulardan birincisi,  Fatih Hayali'nin Ankara'dan adaylık garantisi aldığı ve büyük bir ihtimal ile Cuma günü Ak Partinin Tire adayı olarak açıklanacağı idi...  

İkinci  dedikodu ise, bu ani ve beklenmeyen çıkışta  Sıtkı İçelli'nin parmağı olduğu ve Sıtkı İçelli'nin Fatih Hayali'den boşalacak olan Hastane CEO'luğu için, Fatih Hayali lehine çalışmalar yaparak gizliden onun ismini destekleyeceği şeklindeydi...  

Fakat kendisiyle bizzat görüştüğüm sayın İçelli'nin bu tür söylentilerin tamamen kendisi yıpratmak için ortaya atıldığını ve hiç bir şekilde bu tür görüşmelerin içinde olmadığı ve olmayacağını ifade etti. 

Her zaman söylerim Tire dedikoduyu pek sever ve bu nedenle de her defasında  da bu huyu yüzünden başına örülmedik çorap kalmaz... Sanırım adrenalin ihtiyacını, spor yerine dedikodu ile gidermeye çalışan insanlar oldukça çok Tire'de..!   

Gelinen noktada bu gün Fatih Hayali Ak Parti ilçe teşkilatında adaylığını açıklayacak mı açıklamayacak mı hep birlikte göreceğiz ama, bu yazıyı  yazdığım saatlerde Tire'de şehir efsaneleri halen dolaşmaya devam ediyor.

Bir kısım insan Fatih Hayali'nin bu gün itibariyle Ankara'da olduğunu ve adaylık başvurusu yaptığını, bu gün de Tire ilçe teşkilatında adaylık açıklamasını yapacağını söylerken; bir grup insan da bunun tam tersine Fatih Hayali'nin şu an görevinin başında olduğunu ve adaylıktan çekildiğini söylüyor. Diğer bir grup insan ise görevinin başında olmasa da Tire'de olduğu ve adaylık açıklamasını kesinlikle yapacağı yönünde idi...

Biz de bunları duyunca eğer Fatih Hayali bu süreçte "ermiş" bir kişi olarak "teyy-ül mekan" olmadıysa bu gün itibariyle tüm bu söylentilerin netleşeceğini düşündük. 

Vesselam  tüm bu gelişmelerden sonra benim de yorumum şu şekilde olacak...

Ak Partiden ya da başka bir partiden aday adayı olmak her Türk vatandaşının demokratik hakkıdır. Bu nedenle pek tabi ki Fatih Hayali de siyasete girmek ve hizmet etmek amacıyla belediye başkanlığı için aday adaylığına müracaat edebilir. Bunda şaşıracak garipseyecek bir durum yoktur. 

 Ancak bu müracaatı "adaylık garantisi" gibi bir etiket ile yapılırsa durum değişir. Derim ki  Fatih Hayali'nin Ankara'dan yani Ak Parti  adaylarının belirlendiği nihai makamlardan adaylık garantisi aldığına kesinlikle inanmıyorum.  

Bir de yazımın başında oraya buraya pazarlanmak istenen  MHP oylarının bu seçimlerde hiç bir şekilde pazarlık konusu edilemeyeceğini söylemekte fayda görüyorum.

Taşlar kıpırdatılmak istenecek elbette... Ama merak etmeyin kısa sürede yine yerine oturur.

Bekleyelim görelim... Çünkü taş yerinde ağırdır !