Türeli’den “Basın Özgürlüğü”  çıkışı

ANKARA  -  CHP İzmir Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli, basın üzerindeki baskıların, Türkiye’de gerçek bir demokrasinin

kök salması önündeki en büyük engel olduğunu belirterek, “Ancak özgür bir basın varsa o ülkede gerçek bir demokrasiden bahsedilebilir” dedi.

2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2013 yılı Kesin Hesap Kanun tasarılarının geneliyle Sayıştay tezkereleri üzerindeki görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda  sürüyor.

Basın – Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde söz alan Türeli, demokrasilerde şekil şartının önemli olduğunu ifade ederek, “Belli aralıklarla sandığa gidilmesi önemlidir tabii ki. Bu, demokrasinin gereklilik koşulu ama yeterlilik koşulu değildir. Sandık gereklidir ama her şey demek değildir. Sandığın olması o ülkede demokrasinin gelişmiş olduğu anlamına gelmez” diye konuştu.

Demokrasilerde öz ve içeriğin de çok önemli olduğunu vurgulayan Türeli, “O zaman bir takım ilkelerin var olması daha önemli hale geliyor. Bunların başında hukuk devleti geliyor. Hukuk devleti demokrasilerin omurgasını oluşturur ve esas itibarıyla da yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler  ayrılığına dayanmaktadır” dedi.

-“ÖZGÜR BASIN OLMAZSA OLMAZ”-

“Özgür basın” ilkesinin de sağlıklı ve güçlü demokrasiler için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Türeli, şöyle devam etti:

Basın üzerindeki baskılar, Türkiye’de gerçek bir demokrasinin kök salması önündeki en büyük engeldir. Ancak özgür bir basın varsa o ülkede gerçek bir demokrasiden bahsedilebilir. Anayasamızda da tanımlanan, düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı da demokrasilerin vazgeçilmez ilkeleri arasında bulunmaktadır. Bunlar olmazsa demokrasi olmaz. Demokrasi, insanların istediği gibi düşünebildiği ve bunları elbette barışçı yollarla ifade edebildiği rejimi adıdır. Ülkemizde bunun böyle olmadığını görüyoruz. Gezi Parkı’ndaki en masum bir eylemde bile ağaçların kesilmesini protesto eden insanların üzerine nasıl demokrasi dışı yöntemlerle gidildiğini hepimiz gördük. Bu açıdan baktığımızda Türkiye demokrasiye doğru değil otoriter rejime doğru yol almaktadır.”

 -“DÜPE DÜZ EMEK KIYIMI YAPILIYOR”-

 Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından hazırlanan, “Gazetecileri Sorunları” konulu rapora değinen Türeli, raporda, “bu yılın ilk yarısında 981 basın emekçisinin işten çıkarıldığı, 56 basın emekçisinin ise çeşitli nedenlerle işinden istifa etmek zorunda kaldığı” bilgisine yer verildiğini ifade etti.

“Böyle bir şey olabilir mi? Bunun adı düpedüz emek kıyımıdır” diyerek tepkisini dile getiren Türeli, şunları kaydetti:

“Biz bu dönemde, gazetecilerin nasıl baskı altına alındığını, gazete patronlarının nasıl tehdit edildiğini biliyoruz. RTÜK’ün son bir yıl içerisinde ceza raporunu çıkardım. En çok ceza kesilen televizyonlara bakıyorum. Neredeyse tamamı iktidarla aynı düzlemde bulunmayanlar. Yine Cumhurbaşkanlığı, AKP Genel Merkezi ve Başbakanlık’ta gazetecilere yönelik başlatılan akreditasyon uygulamasına ilişkin  tepkiler giderek büyümektedir.  Hapisteki gazeteciler, işten atılanlar… Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Bunları tümünü uluslararası gazetecilik örgütlerinin raporlarında görüyoruz. Örneğin, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün yayımladığı, ‘2014 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 154’üncü sırada. Böyle bir şey olabilir mi? Listede ülkemiz Afganistan, Irak gibi ülkelerin altında kalmış. Raporu okuyunca şaka gibi geliyor insana. İnanılır gibi değil.”

 

Editör: Haber Merkezi