2014 yerel seçimlerinden bahsediyorum. Gerçek Atatürkçüler biz Türk milliyetçilerinin haklı olduğunu düşünüyorlardı. Habura isyan ediyor, Osloya feryat ediyorduk. Milliyetçiler yek vücut olmuş bölünmeye karşı kendilerini parçalarcasına tehlikeyi anlatmaya çalışıyordu. Ama elini salladığın PKK sempatizanı Ychp'de, kolunu salladığın fetöcü de Ychp'ye oy verme kararlarını beyan ede ede ilginç bir şekilde MHP konvoylarında kripto vatanseverlik yapıyor, boy gösteriyordu.

Milliyetçilik ve Atatürkçülük dört koldan kuşatılmış boğdurulmaya çalışılıyordu. Gezisinde, 17\25'inde hepsi iş başındaydı. Biz bir avuç milliyetçi ve Atatürkçü vatansever oradaydık, önce biz görmüştük. Önce biz hissetmiştik. Memleketin Kandilli rasathanesi gibiydik.

Tire'ye dönelim...
"Tayfur çiçek CHP'li değildir. Ychp projesinin Tiredeki piyonudur" diyorduk.
"Ha Ankara'da Erdoğan, ha Tire'de Tayfur Çiçek diyorduk"
Diyarbakır'da megri megri ile halay çeken devlet erkanının fotoğrafları ile Türklere ha s..tir çeken Osman Baydemir'e çiçek veren Aziz Kocaoğlu ve Tayfur Çiçek fotoğraflarını yanyana yayınlıyorduk.
Milliyetçiler bu gün olduğu gibi yine vatanın bölünmez bütünlüğünden yanaydı ama, Atatürkçü tanıdıklarımıza Ychp'nin genel ve yerel politikalarına karşı koymaları için yalvarıyorduk. Onlar da bu dayatmalara asla rıza göstermeyeceklerini, Tayfur Çiçeğe asla destek olmayacaklarını söylüyorlardı. Umutluyduk.

Sonra ne oldu ? MHP'yi birileri gitti bir gecede Tayfur Çiçeğin projesi haline getirip meclis listesinin ilk sıralarını Tayfur Çiçek yandaşlarına peşkeş çekti. İsyan hâlindeki Atatürkçü dostlar ise kendi rızaları ile sahnelerde el kaldırıp, ilk sıralarda Tayfur Çiçek'e teslim oldular. Kimisi yoldaşlıktan bahsedip bizimle dalga geçmeye yeltendi, kimisi çaresiz kaldık yapacak bir şey yok deyip tüm pkk ve fetö projelerine göz yumdu. İsim isim vermek benim işim olmamalı ama, hafızası balık olmayanlar için bir utanç fotoğrafı olarak hâlâ arşivlerimde duruyor.

Detaylara girmeyeceğim. Zaman biz bir avuç milliyetçiyi haklı çıkardı. Haklı çıkardı çıkarmasına ama, bakıyorum da şimdi kimisi yine ağabey rolünde sahneye çıkmaya hazırlanıyor, kimisi de eski yüzsüzlüklerine uygun gördükleri yeni bir yüz ve söylemle Tire'ye don biçmeye çalışıyor.

Kulaklar yine sağır, gözler yine miyop...

Bütün çocuklar, abiler, babalar, bütün aktörler ve bütün şebekler pozisyon almış atıp tutuyorlar.

Ama benim onlara bir tavsiyem var. Tire küçük yer.Büyük söz söylerken dikkat ediniz. Ve öncelikle geçmişte ve bu günde yamulmayanlardan duruş öğreniniz. Ya da rica ediyorum, canhıraş bir şekilde o zaman ve halen açılım savunuculuğu yapan, halkların kardeşliği herzesiyle bize saldıran, Tayfur Çiçek'i savunmak için türlü trollerde görev yapanlar! Susun biraz. İnanın midemiz bulanıyor, başımız ağrıyor.

Zira ülkemizin ve ilçemizin kurtuluşu Atatürk gibi Türk milliyetçisi olmaktan geçer. Türk milliyetçileri, bozuk saat gibi konjokturel olarak kendisiyle birlikte olanlarla değil, hatalarından kararlı bir şekilde dönüp pişmanlık duyanlara sahip çıkar. Türk milliyetçileri "kandırılmayı" mazeret olarak kabul etmez ama, milli uyanışı temsil eden her buluşmayı kabul eder. Türk milliyetçileri geçmişte de bu gün de milli istasyonda tarihi misyonlarını yerine getirmektedir. Yolu bu istasyona düşen herkes , aydınlık geleceğe gitmek için bir vasıta mutlaka bulacaktır. Yani milliyetçiler, yine yanılmayacak ve haklı çıkacaktır. Bu istasyonu hiçe sayarak siyaset yapmaya kalkışmak zihinleri kirletmekten başka hiç bir işe yaramaz. Öyle Ychp biadı, AKP emri, MHP disiplini, iyilik meleği falan gibi ezberlerle hiç kimse elini dahi temizleyemez !

Ben mi? Umarım bu yazının detaylarına girme durumunda kalmam!

Editör: Haber Merkezi