Saadet Partisi Ödemiş İlçe Teşkilatı aylık olağan divan toplantısını Seçim İşlerinden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Selçuk Kavuşan’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Ödemiş Belediyesi Nikah Salonu’ndaki toplantıya seçimlerde görev alan sandık başkanları da katıldı.
Toplantıda konuşma yapan İlçe Başkanı Şahap Bozkurt 2014 yerel seçimleri için 9 beldeden birer aday adayı ve Ödemiş için de dört aday adayının şimdiden başvuru yaptığını söyledi. Bozkurt, “2014 yerel seçimlerinde halkımıza hizmet etmek için en iyi adaylarla halkımızdan yetki istiyoruz. İnşallah 9 beldemiz ve Ödemiş merkez belediye başkanlığıyla birlikte hedefimiz 10’da 10’u gerçekleştiririz” dedi.
Türkiye’de gerek iktidarın gerekse muhalefetin Uludere’yle yatıp, Uludere’yle kalktığını ifade eden Bozkurt, “Özellikle muhalefetin üzerinde durduğu konu ‘bombalama emrini kim verdi.’ Türkiye Cumhuriyeti devletinde emir komuta silsilesi belli değil midir, halbuki asıl üzerinde durulması gereken konu istihbaratı kimden aldınız? Saadet Partisi bu konuda ‘sakın ha bu istihbarat ABD insansız hava uçaklarından alınmış olmasın’ diye gündeme getirdiğinde en yetkili ağızlardan ‘hayır biz bilgileri kendi istihbaratımızdan aldık’ diye ifade edildi” şeklinde konuştu.
ABD’Yİ HEDEF ALDI
“Elin ağzı torba değil ki büzesin” diyerek açıklamalarını sürdüren İlçe Başkanı Şahap Bozkurt, “Günler sonra haber ABD’den geldi. Adam ‘istihbaratı biz verdik’ dedi. İşte vahim olan da budur. Bu olaydan sonra Saadet Partisi olarak biz bir kez daha haykırıyoruz ki; bu ABD’den bize hayırlı istihbarat gelmez. Aktütün Karakolu’nun dibine kadar gelip Mehmetçiklerimizi kalleşçe şehit eden PKK’lıları görmeyen bu insansız hava uçaklarının sınırlarımızda başka görevleri var. ABD ve İsrail lehine Suriye sınırımızda, Irak ve İran sınırımızda casusluk yapma görevleri var. Asıl görevleri bu. Onun için onlar kendi görmek istediklerini görüyorlar. Nitekim geçtiğimiz aylarda bu insansız hava uçaklarının birkaç tanesini İran kendi topraklarında uçtukları için düşürmedi mi? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin istihbaratı ABD’ye endeksliyse vahim olan budur, asıl üzerinde durulması gereken konu da budur” ifadelerinde bulundu.
“KÜRTAJ BİR CİNAYET AMA ÖNCE ZİNAYI YASAKLA”
Bu konuların gündemden düşmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya kürtaj meselesini attığını savunan Şahap Bozkurt, “Sayın Başbakanım evet, kürtaj bir cinayettir ama bu sorunun en büyük kaynağı 2004 yılında Meclis’te serbest bıraktığınız zina yasasıdır. Avrupa Birliği dayattığı için AK Parti döneminde zina serbest bırakılmıştır. Önce zinayı serbest bırakıp sonra kürtajdan şikayet etmek, önce bataklığı sulayıp, sonra sivrisineklerden şikayet etmek gibidir. Elbette kürtaj yasaklanmalı ama ondan önce bataklık kurutulmalı, zina tekrar suç haline getirilmelidir” dedi.
Türkiye’nin gündemindeki diğer bir konunun ise hükümetin işçiye, memura ve emekliye yaptığı maaş artışlarını olduğunu söyleyen Bozkurt, bu konuda Milli Görüş iktidarında millete hak ettiği emeğinin karşılığını verdiklerini hatırlattı.
Bozkurt, “Milli Görüş 1 Temmuz 1996’da memur maaşlarına yüzde 50 zam yaparak işe başladı. 1 Ocak 1997’de 6 ay sonra yüzde 30 ve daha sonra yüzde 25 daha zam yaptı. Böylece Milli Görüş işe başlarken 100 alan memur 230 almaya başladı. Asgari ücretle çalışan işçimize de, emeklimize de aynı zamlar verildi. Hele çok düşük kalan Bağ-Kur emeklisinin maaşları ise yüzde 300 artırıldı. Rahmetli Erbakan hocamızın başbakanlığında çiftçimizin de, esnafımızın da yüzü gülüyordu. Milletimiz tekrar hak ettiği emeğinin karşılığını almak istiyorsa çözüm Milli Görüş’tür. Saadet Partisi’nin iktidar olmasıdır” şeklinde konuştu.
“HER FIRSATTA ANAYASA MAHKEMESİ’EN GİDEN CHP’DEN SES YOK”
Muhalefet partilerinin gündeminde olmayan ama kendilerine göre çok önemli bir konu olan yabancılara toprak satışı konusuyla açıklamalarını tamamlayan Saadet Partisi Ödemiş İlçe Başkanı Şahap Bozkurt şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz günlerde Meclis’ten çıkarılan bir yasa ile yabancıların ülkemizden alacakları toprak miktarı 25 dönümden 300 dönüme çıkarıldı. Ayrıca Bakanlar Kurulu’na bu 300 dönüme 600 dönüme kadar çıkarma yetkisi verildi. Yabancı sermaye adı altında vatan topraklarımız satılmaya ülkemiz sistemli bir şekilde kuşatılmaya çalışılmaktadır. Maalesef Meclis’te grubu bulunan partilerin de bu konuda üzerlerine düşen görevlerini yerine getirmediklerini görüyoruz. Özellikle ana muhalefet partisi, her fırsatta Anayasa Mahkemesi’ne giden CHP’nin bu konuda niçin sesi çıkmıyor. Bir milletin toprağından daha değerli ne olabilir. Atalarımızdan emanet aldığımız bu toprakların bir miras yedi gibi yabancılara satılmasına, bizler Saadet Partililer olarak asla razı değiliz. Genel Başkanımız Sayın Prof.Dr.Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e bir mektup göndererek bu yasanın Meclis’e geri gönderilmesi için tavsiyelerde bulunmuştur. Hatta anayasamıza aykırı olduğunu ifade etmesine rağmen maalesef sayın cumhurbaşkanımız derhal imzalamayı tercih etmiştir.
Ekonomik kriz içerisinde olmasına rağmen komşumuz Yunanistan’da bile yabancılara toprak satışı gündeme gelmemiştir. Biz Saadet Partisi olarak hayra motor şerre fren prensibiyle muhalefet görevimizi yapıyoruz. Bizim halkımıza karşı sorumluluğumuz var. Elbette Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yaptığı doğru icraatlarını destekleriz ama yanlış yaptığı icraatları da uyarma görevimiz var. Tüm bunların çözümü devletin idaresinin yeniden Milli Görüş’e Saadet Partisi’ne verilmesidir. Başka da çare yoktur.”
Editör: Haber Merkezi