Çok değerli evlâdım, Doktor İbrahim Telliel (Ödemiş Sağlık Grup Başkanı) 9 Şubat “Dünya Sigarayı Bırakma Günü” vesilesiyle Gazetemiz Yerel Güç’te “Sigaradan kurtulmak için 10 adım” başlığıyla çok faydalı bir yazı kaleme aldı. Okumanızı hararetle tavsiye ederim. Gazetemizin web sitesi www.yerelguc.com’da bu yazıyı bulabilirsiniz. Ben de konu ile ilgili farklı bir bakış açısı içeren düşündüklerimi sizlerle paylaşacağım…

 

Adettendir; yeni bir yıla girerken veya Ramazanlarda; bazı arzu İstek, hayal ve temenniler geçer içimizden. Bunları yakınlarımızla da paylaşırız ekseriya. Yaz tatilinde, Antalya, Marmaris, Bodrum, İstanbul veya son bir iki yıldır moda olan Yunan Adaları gezileri düşünürüz. Resmen iflâs eden komşumuzun ekonomisini kurtarmak da biz Egelilere düşüyor olsa gerek. Bunda basının büyük bir bölümü ile kendi insanımıza değil de yabancılara yaklaşımı, hümanist entellerimizin dolduruşları ve ballandırarak anlatmaları etken elbette. Güzel Anadolu’nun her bölgesi ve şehrini yabancı turistler ellerinde fotoğraf makinesi, kamera ile keşfederken, bizim yabancı hayranlığımız bu alanda da kendini gösterir hep. Tıpkı, Fransa ile papaz olduğumuz dönemlerde dahi, mallarına sözde boykot çağrılarına nasıl uymuyorsak. Gelelim konumuza.

 

Ramazan’dan sonra yapılacaklar listesinin belki de en başına konması gerekli olanına, yazımın başlığından anlamışsınızdır. Aslında Ramazan ayı sigara tiryakiliğini bırakmanın tam zamanıdır. İftardan sonraki Uyanık olunan 3 saat ve tabii sahurda da içilmezse, en müsait dönem sigaradan kurtulmanın yolu olarak. Dikkatli okuyucularım, sahur programları arasına yerleştirilen Sağlık Bakanlığı’nın sigarayı bırakma, Alo 171 hattı ile yeni reklâm filminde

“Sahur Vakti, Sigarayı Bırakma Vakti” sloganının beğendim.

 

ARTIK SİGARAYI BIRAKACAĞIM!

 

Duy da inanma tabii ki! Gözlemlemesi gayet kolay. Dost meclislerinde, sigara muhabbetlerine azıcık kulak kabartın yeter. Sigarayı bırakmaya karar verenler için önemli bir zaman dilimi Ramazan ayı. Zira konu ile uğraşan uzmanlar ilk on beş günün önemine dikkat çekiyor. Bu süreyi geçirenler, çoğunlukla sonrasında da uzun zaman içmiyor. Bir şey söylemek için henüz çok mu erken? O halde, ”hızla ilerliyorum, sinirlerim yerinde ve güçlü, kendimi çereze, çikolataya da vermedim. ”diyenleri bir görebilsek!

 

Yoksa siz de erken pes edenlerden misiniz? Kesin kararınızı vermiştiniz oysa. O bırakmazsa da siz onu Bayramdan sonra kapı dışarı edecektiniz. Bitkisel çaylar, ilâçlar destekçiniz olacak, sıkı sıkı tembihlediğiniz yakınlarınız, özellikle küçük yavrunuz, elinize sigarayı aldığınız an “cıss” diyecekti!

 

Nefsine hakîm olup başaranları tenzih ederek soralım. Bu kadar hazırlığın verilen sözlerin neden sonu hüsran oluyor? Elbette sorunun tek bir cevabı olamaz. Ama kendinizce haklı sebepleriniz hep var değil mi? Tiryakilerden bir kaçının sözleri hepsinin hislerine tercüman oluyor adeta. Gerekçeler aşağı yukarı hep ayni. Ya, çocuk yaşlarda, başladım teranesi. Ya askerde, ya da Üniversite yıllarında, o uzun gecelerde ders çalışırken demli çayın yanında gel de içme! Hep yarım atıyorum, canım istemiyor. Bir süre sonra kendime hâkim olamıyor, yine yakıyorum.” gibi.

 

GERÇEKTEN İSTEMEYEN BIRAKAMAZ

 

Görünen o ki, dumansız bir hayata geçmek için kararlı adımlarla ilerlemek önemli. Eş, dost, arkadaş, yaşam tarzı, hayat şartları, kısacası her şey etkilese de yol dönüp dolaşıp kişinin kendisine geliyor. Hekimlerin, “Neden sigarayı bırakamıyoruz?” sorusuna da cevapları bu doğrultuda. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Tunçalp Demir, (ayni zamanda sigarayibitirin.com’da danışman Doktor)

Gerçekten, istemeyen bir kişiye sigarayı bıraktırmanın mümkün olmadığını söylüyor. Dünyada insanların sigarayı en çok kendi kendilerine bıraktığını hatırlatması, diğer bütün etkenleri saf dışı bırakan bir detay gibi.

 

Kararlılık aşamasında en zor yokuş ise ne psikolojik ne de sosyolojik etkenler. Önemli olan işin fizyolojik boyutunu atlatmak. Zira tiryakileri bu süreçte zorlayan birinci etken “nikotin bağımlılığı”. Bunun cevabı Doktor İbrahim Telliel’in yazısında var.

 

Söylenebilecekler bu kadarla sınırlı değil tabii. ”Neden sigarayı bırakamıyoruz?” diyen hanım tiryakilerin sayısı da son yıllarda hayli arttı. Artık onlar da sigarayı sokakta, parklarda rahatça içiyorlar. Yukarıda yazdıklarım genel idi. Fakat arz ettiğim hanım tiryakilerin artması şöyle bir fikir doğurdu bende. Evliler, yaşları müsaitse çocuk yapsınlar. Bekâr tiryaki kızlarımıza da Allah hayırlı kısmetler nasip etsin belki bu suretle sigaradan kurtuluş ümidi doğar, hemen çocuk yapmak şartıyla!..

 

Saygılarımla, dumansız bir dünya diliyorum.

 

Not: Sigarayı bırakama nedenlerini anlatan ikinci yazım Salı sayımızda yer alacak.