Osho, Bhagwan Shree Rajneesh adıyla da bilinen 1932 – 1990 yılları arasında yaşamış, Hindistan doğumlu, yaşamının sonlarına doğru söyledikleri ve yaptıkları birbiri ile çelişse de hiç de yabana atılmayacak öğretileri olan filozof ve ruhani liderdir. Ben şahsen Mohandas K. Gandi’nin “Hayatım Öğretimdir.” cümlesini düstur edinmişsem de bugün sizlere söyleyenden çok söylenene bakınız diyerek Osho’dan alıntılar yapacağım.

 

 

Kurnazlık

“Kurnazlık korkudan kaynaklanır. O yüzden insan ne kadar korku içinde olursa, o kadar kurnaz olduğunu göreceksin. Cesur bir insan kurnaz değildir, cesaretine dayanabilir ama korkan bir insan ancak kurnazlığa bel bağlayabilir. İnsan ne kadar aşağıysa o kadar kurnazdır. Ne kadar üstünse o kadar masumdur.”

 

Kıskançlık

“Kıskançlık; basit bir gerçeği görememektir. Sana kendini başkalarından aşağı veya başkalarından üstün bir yere koyman öğretildi. Ve sen neredeyse bu olan bitene bilinçsiz hale geldin ve sürekli olarak insanları üstün – aşağılık, iyi – kötü, doğru - yanlış olarak yargıladın. Yargılama. Herkes sadece kendisidir. Herkesi olduğu gibi kabul et. Ama bu durum; yalnızca sen kendini olduğun gibi, utanmadan, değersizlik hissi olmadan kabul edersen mümkündür. Kıyas ile her iki yönden de çok uzaklara gitmiş olursun. Birinci yön senden üstün olan insanların bitmeyen sırası diğeri ise senden aşağıda olan insanların sırasıdır. Ve sen, ikisi arasındasındır. Senin kendini anlayacak zamanın yok. Sen önündeki insanın yerini almak için sürekli bir mücadele içindesin ve aynı zamanda arkandaki insanı da itmektesin. Rekabeti bırak, kıskançlığı bırak. Bu durum tamamen anlamsızdır. Bu yüzden asla kendin olamıyorsun.”

 

Sevgi

''Hiç bir sevgi fırsatını kaçırma. Sokaklarda yürürken bile sevebilirsin. Kimseye bir şeyler vermen de gerekmez, sadece gülümse yeter. Onun bir maliyeti yoktur, içten bir gülümseme kalbini açar, kalbini daha canlı yapar. Birisinin elini tut (bir arkadaş ya da bir yabancı fark etmez). Doğru insanla karşılaşınca seveceğim diye bekleme. O zaman hiçbir zaman gelmeyecektir. Sevmeye devam et. Daha fazla sevdikçe doğru insanla karşılaşma için ihtimaller de artacaktır çünkü kalbin bir çiçek gibi açmaya başlayacaktır.  Ve çiçekler açan bir kalp de kendisine daha fazla arı daha fazla sevgili çekecektir.''

 

Serbest Bırakmak

“Hep hareket halindesin. Gerçek orada ve sen hep hareket halindesin, o yüzden buluşma gerçekleşmiyor. O buluşma gerçekleşmediği sürece asla mutlu olamayacaksın. Mutluluk gerçekle aynı frekansta olmak demektir. Mutluluk seninle gerçek arasındaki uyumdur. Mutsuzluk seninle gerçek arasındaki uyumsuzluktur. Eğer mutsuzsan unutma ki gerçekten uzaklaşıyor olmalısın.

Gerçeği takip etmelisin, gerçekle derin bir uyuma, aynı frekansa girmelisin. Gerçeklik denen senfonide bir nota olmalısın. Savaşma, teslim ol; ona boyun eğ ve içinde erimeye hazır ol. Aşk budur (gerçek içinde erimeye hazır olmak, bütünleşmeye hazır olmak, gerçekle birleşmeye hazır olmak). Bir şeyler kaybediyor olacaksın. Bir su damlası gibi kaybolacaksın ama endişelenmeye gerek yok, çünkü okyanusa düşeceksin.

Şimdiye kadar olduğun şey olacaksın (yani egon). Zırhın kaybolacak. Bir ada değil, kıtanın bir parçası olacaksın. Kendini kaybedince hiç bir şey kaybolmuyor, direnince her şey kayboluyor.”

 

Sevgi ve huzurla…