BAŞBUĞ’suz geçen 18 yıl… Türk Dünyasının Lideri, Ülkücü Hareketin Başbuğ’u Alparslan TÜRKEŞ’siz geçen tam 18 yıl… Tarih TÜRKEŞ’i hep haklı çıkardı. O hep haklıydı. Tespitleriyle, duruşuyla, kararlarıyla, sözleriyle, adımlarıyla o bir LİDER’di. Allah rahmet etsin. Türk Milliyetçileri O’nun izinde olmaya, O’nun izinde  yürümeye devam edecektir. Bu böyle biline!...

    CHP 55 seçim bölgesinde önseçimle milletvekili adaylarını üyelerinin oylarıyla belirledi. Bu bir demokrasi sınavıdır. CHP’yi beğenir ya da beğenmezsiniz ama uygulamasını  takdir etmek zorundasınız. ”Lider Sultası”na son vermenin ilk adımları olsa gerek. Umar ve bekleriz ki gerekli anayasal düzenleme yapılır ve bütün siyasi partiler adaylarını önseçimle belirler.

  AKP adaylarını “temayül yoklaması, STK görüşleri, mülakat, alt kurul-üst kurul değerlendirmesi, ve nihayet lider kararı” ile netleştiriyor. Tam bir “bi’at” anlayışı anlayacağınız. Tek başına iktidar olan siyasi parti, Siyasi Partiler ve Seçim Kanununda herhangi bir değişikliğe gerek duymadan 13 yıldır iktidarda olmanın keyfini sürüyor.

   MHP ise bu konuda “denge” tutturamadı bir türlü. 1999 yılında yapılan Genel-Yerel Seçimlerde adaylarının çoğunu “teşkilatları”na danışarak tespit etmişti. O dönemde milletvekili adaylarının belirlenmesinde MHP Genel Merkezi tek seçici olmaktan çıkmıştı. İllerde oluşturulan sandıklarda parti üyeleri, Ülkü Ocakları, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri vs oy kullanmıştı. Yapılan seçimlerde de MHP 2. Parti olarak çıkmış iktidarın 2.ortağı olarak hükümette yer almıştı. O seçimlerden sonra milletvekili adaylarını merkezi yoklamayla belirleme uygulamasına geri dönen MHP “mâlum oy oranı ve vekil sayısı”nda kalmıştır. Hatta bir dönemde meclis dışında kaldığını da unutmayalım.

   Sözün kısası, her parti ama özellikle iktidardan şikayetçi olan muhalefet partileri milletvekili adaylarını “Genel Merkez Yöneticileri”nin iki dudakları arasında vereceği kararlarla belirlenmemelidir. Kendilerine oy veren tabanının, seçmeninin, üyelerinin ve sempatizanlarının görüşlerine başvurmalıdır. Yoksa, yukarıdan atadıkları isimlerle istedikleri başarıyı elde etmeleri imkânsız gibi geliyor. Eğer MHP ve Lideri Devlet Bahçeli İzmir’de başarı elde etmek, vekil sayısını

2 (1+1)’den daha fazlasını çıkarmak istiyorsa tabanın sesine kulak vermelidir.  Aristokrat adaylarla değil, tabanla iç içe olan ve her zaman ulaşılabilen adaylarla İzmirli seçmeninin karşısına çıkmalıdır.

   Seçim sonrası “ah vah” etmemek için  derhal adım atılmalıdır. CHP’nin yaptığını MHP’nin de yapması çok da zor olmasa gerek.