Seçim takviminin başladığı ilk günlerden beri söylediğimiz bir söz var: AKP bu seçimin iddialı partisi değil. Bu yazının kaleme alındığı anda, seçimlere yalnızca iki hafta vardı hâlâ değildi.

                    Öteki iki partiden birinde fevkalade bir düşüş yaşanmadığı takdirde AKP bu seçimin olsa olsa üçüncü partisi olabilir.

                    Öncelikle ilçe bazında değerlendirirsek; AKP’nin belediye olarak halka nefes aldıracak hiçbir hizmeti olmadı. Beş yıl boyunca yalnızca kendi dar çevrelerine hizmet ettiler; saltanat kayığına binmiş gibi!

                    AKP’nin genel siyaseti de ortada. İşgal ordusu yıkıcılığına benzer hareketleriyle, günahları sevaplarından kat be kat fazla.

                    Birkaç sözcük; ayakkabı kutusu, para sayma makinası, para kasaları gibi nesne adları, “Üçe kapat”, “Sıfırla” gibi sözler yoruma bile ihtiyaç duyurmuyor.

                                                               …

                   CHP’ye gelirsek; Bayındır’da 10 Şubat 2014 sabahına kadar en yakın rakibine büyük fark atacağı iddia edilen CHP’nin durumu da iç açıcı değil.

                   O sabahtan itibaren aritmetik değişmeye başladı. Mevcut CHP adayı için söylenen “15 yıl ne yaptı da 5 yıl daha istiyor!” serzenişleri için, “Bu aynı adam değil!” dense de ısrarla ve nanik yapar gibi “Doğrudur, birbirlerini tanımazlar bile!” deyip konuyu kapatıyorlar.

                   Anlayacağınız, CHP’nin ilçe oyları ivmeli bir biçimde düşüyor.

                                                               …

                    Bayındırlı da zaten hiç kimseyi de tekrar tekrar seçmek niyetinde değil. İlçenin haline bakınca hak vermemek de elde değil. Eskiden de öyleydi ama, çok övünülen şu son beş yılda yüzlerce ailenin başka yerlere göç etmesi düşündürücü. Kuşkusuz insanoğlu iyi hizmetten kaçmaz. Ama kaçıyorlar.   

                    Alimallah eskiler yeniden seçilirse, bundan sonra gelecek başkanlara hizmet edecek ahali kalmayacak.

                    Hele hele, AKP ve CHP adaylarının Bayındır’ı terk edip evlerini İzmir’e taşımaları, iş icabı ya da aday olunca Bayındır’ı anımsamaları daha da düşündürücü değil mi?

Yoksa yönetmediğim yerde oturmam mı demek isterler?

                    Sahi, Bayındırda çalışan memur, işçi, esnaf niçin başka yerlerde oturur? Üstelik Bayındırlı niçin her alışverişi için komşu ilçelere gider. Vakit bulursanız izleyin, ulaşım araçları her sabah Bayındır’a işçi, esnaf, memur getirir; karşılığında dışarı alışverişe giden vatandaşı götürür. Akşamları da tam tersi; memuru, işçiyi, esnafı evini kurduğu yere götürür, alışverişe gitmiş hemşerilerini geri getirir.

                     Bayındır’da esnaf yok mu peki?  Var. Var da bu gidişle nesilleri tükenecek.

                                                              …

                     Bayındırlı’nın AKP’den de CHP’den de hiç umudu yok. Bu koşullarda oyunu verme niyeti de yok.

                    Son zamanlarda hem AKP’li ve hem de CHP’li birçok kişiden “Bunlardan umut yok. Bu kez oyumuz Mümtaz’a.” sözleri sıkça duyulmağa başlandı.

                     Açıkçası; ayan beyan görünüyor ki Mümtaz Almışlar’lı MHP  rüzgârı ardına aldı gidiyor. Üstelik sağlı-sollu.

                                                                      …

                     Sonuçta, Bayındır’ın seçim öncesi görünümü bu ya da buna benzer.

[email protected]