Zaman nede çabuk geçiyor, değil mi? İki ay sonra yerel seçimler için bir yıldan geri saymaya başlayacağız. 365, 364, 363…, 90, 60, 30 derken birde bakmışsınız sandık başındayız. Yerel seçimler bende apayrı bir heyecan yaratır. Ve birçok kişinin de benimle aynı fikirde olduğunu/olacağını düşünüyorum. Çünkü yerel seçimlerde etkiniz daha bariz bir şekilde hissedilir ve katkınız tüm çıplaklığıyla görülür. Bir başka deyişle dengeleri değiştiren bir ağırlığınız vardır. Genel seçimlere veya genel siyasete dair söyleyecek hiç bir şeyi olmayan insanların bile yerel siyaset adına konuşacak çok şeyleri vardır. Tuhaftır ve yanlıştır belki ama sandığa giden seçmenin “selam vermiyor, eli cebinde geziyor, içiyor, hovardalık yapıyor, atıyor, tutuyor” gibi mazeretleri olur.

Yerel seçimlerde mevcut başkanın tekrar aday olması halinde seçmen onun yaptıklarından çok yapmadıkları ile ilgilenir. Çünkü seçmene göre başkanın yaptıkları bir anlamda onun boynunun borcudur. Başkan olmak kolay değildir. Parklar, yeni yaşam alanları, neler neler yaparsınız ve hatta şehri baştan yaratırsınız o göze görünmez de gelmiş sizi bulamamış veya bulmuş çayınızı içememiştir, göze batarsınız. Gelip sizi bulamayan yâda bulup size erişemeyenler artık sizi anlata anlata bitiremez. “Ellerim kırılsaydı” diye başladıkları lafı/sözü “Bir daha rüyasında görür” diye bitirirler. Bu sözlere destek çıkan da çok olur. Çünkü mutlaka birinin suyu kesilmiş ve mutlaka birinin işi görülmemiştir.

Zordur, koca bir şehrin tamamını memnun etmek… Seven olduğu kadar sevmeyende olacaktır. Hal böyleyken, nasıl kazanıp geldiysen bir gün kaybedip gidebileceğini de aklından çıkarmayacaksın. Hazır olacaksın her türlüsünden sona… 

Önümüzdeki aylardan itibaren yerel seçimlerde yarışacak isimlerin yavaş yavaş konuşulmaya başlayacağını düşünüyorum. Şimdiye kadar sağdan soldan duyduğum 10’a yakın ismin gönlünden Ödemiş’e ve Ödemişliye başkanlık yapmayı geçirdiğini iyi biliyorum. Bu açıdan partiler arası mücadele öncesi parti içi yarışlar olacağına da kesin gözüyle bakıyorum. O nedenle önümüzdeki günlerden itibaren gönlünden adaylık geçiren isimlerin kulis çalışmalarına başlaması muhtemeldir. Yani sessiz sedasız ilerleyen yerel siyaset kazanının fokur fokur kaynayacağı günler yakındır. Benden yazması; “Erken kalkan yol alır.”

Bu hafta “kapıdaki seçim” üzerine yazıp bir nebzede olsa fikir beyan ettik. Biz ne yazsak, ne desek boş... Bakalım Ödemiş kime kapıyı gösterip kimi kapıdan buyur edecek? İnanın en az sizin kadar bende merak ediyorum. 

Not : Sevdiğim, saydığım ve her daim dürüstlüğünü takdir ettiğim değerli büyüğüm Abdurrahman Irmak’ın vefatını büyük bir üzüntü içinde öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.