Rahmet ayı Ramazan-ı şerifi uğurlamış bulunuyoruz. Bu manevi feyz ve bereket mevsiminde ilahi emre uyarak oruçlarımızı tuttuk. Nefislerimizin kötü arzularını frenledik, gurur ve kibrimizi yendik, zekât, fitre ve sadakalarımızı muhtaç kişilere vererek hayır dualarını aldık. Teravih namazlarını kıldık, Kur’an okuduk, hatimler indirdik,küskünleri barıştırdık, duaların geri çevrilmediği iftar ve sahur vaktinde yüce rabbimize niyazlarda bulunduk, günah ve hatalarımızdan tövbe ettik, Allah’ın engin rahmetine sığınarak af ve mağfiret diledik, rabbimize karşı kulluk vazifelerimizi yerine getirmeye çalıştık.

Yüce Allah’a karşı kulluk sorumluluğumuz sadece ramazan ayına mahsus değildir. Dinimizin emir ve yasakları mevsimlere göre değişen, şekillenen mevsimi geçince çıkarılıp bir kenara bırakılan elbiseler gibi değildir. Bunun için ramazan ayı boyunca aksatmadan yerine getirdiğimiz ibadetlerimizi devam ettirmeliyiz, terk ettiğimiz kötü alışkanlıklara tekrar geri dönmemeliyiz. Ramazan-ı şerife gösterdiğimiz saygıdan dolayı bir takım kötü alışkanlıkların terk edilmesi ne kadar sevindirici ise, ramazan bitince günahlara ve kötülüklere tekrar dönülmesi de o kadar üzücü ve düşündürücüdür.


Bilindiği gibi insanın maddi ve manevi ihtiyaçları vardır. Vücudumuz maddi gıdalarla beslendiği gibi ruhumuz da manevi gıda olan ibadetlerle devamlı beslenmelidir. Nasıl haftada bir defa veya yılda sadece bir ay yiyip içmek suretiyle bedenin maddi ihtiyaçları karşılanmıyor ise, haftada bir Cuma namazı kılmak veya yılda sadece ramazan ayında ibadet etmekle manevi ihtiyaçlarda karşılanmış olmaz. Dolayısıyla ramazan ayında kazandığımız bir takım iyi huylar ve güzel amelleri hayatımız boyunca devam ettirmeliyiz. Zira ömrün en hayırlısı ibadetlere sabır göstererek Yüce Allah’ın rızası doğrultusunda sürdürülenidir. Nitekim Cenab-ı Hakkın “Ölüm sana gelinceye kadar rabbine ibadet et.”  Emri bunu ifade etmektedir. Allah’ü Teâlâ “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” buyurarak emirlerini yerine getirmede ve yasaklarından sakınmada dikkatli olmamızı ve kıyamet günü için hazırlıklarımızı yapmamızı, bunun içinde nefislerimizi her an kontrol altında tutmamızı hatırlatmaktadır.


İbadetler sadece ramazan ayına mahsus olmayıp devamlıdır, ramazan bitti diye bütün güzel örf ve adetlerimizi,  ihlasla yaptığımız ibadetlerimizi bir anda terk edip kötülüklere ve nefsimizin isteklerine dönemeyiz, az da olsa ibadetlerimize devam etmek bizim menfaatimize olacaktır.

Şüphesiz nefislerini kontrol altında tutan, Yüce Allah’a ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getiren mü’minler kârlı çıkacaklardır. Bu haftaki yazımı Sevgili Peygamberimizin bir hadisi şerifi ile bitiriyorum:

 “Allah katında ibadetlerin en güzeli az da olsa devamlı olanıdır. “