Günler, haftalar, aylar derken bir yıl daha gidiyor ömrümüzden, hem de çok zor bir yıl, 15 Temmuz darbe girişimiyle, terörle, savaşla, anarşi, kargaşa ve tedirginlikle geçen bir yıl .Dile kolay koskoca bir 365 gün gelip geçmiş ve bir yaş daha yaşlanmış olacağız yarın. Zaman hızla akıyor, ömür sermayesi tükeniyor. Günleri “dün” eyledikçe, sayılı günlerimiz azalıyor. Yılları eskittikçe, hesap gününe biraz daha yaklaşıyoruz. Yarından sonra yeni bir yıla gireceğiz. Şimdiden hayırlı olsun.

Duvarlarımıza yeni takvimler asacağız. Tıpkı bir sene önceki gibi. Nasıl da tükendi 365 gün! Nasıl da göz açıp kapamak kadar çabucak geçti yüzlerce gün, binlerce saat! Şair ne güzel ifade ediyor bu hakikati!

“Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gib.Hele bana şöyle geldi, bir göz yumup açmış gibi”

Yeni günler, yeni bir yıl bekliyor bizi. Ömrümüz olursa, onların da tükendiğini göreceğiz. Bir gün biz de bir takvim yaprağından önce düşeceğiz dünyadan. Tıpkı 2016 aramızdan ayrılanlar gibi.

Bizden önce başkaları için hep böyle oldu, bizim için de böyle olacak. Başkaları için sıradan olan bir gün, bizim için en büyük göç başlayacak. Ömür defterimiz kapanacak.

Ebedî ömrümüzün rengi o gün belli olacak. Dünya imtihanımız sonlanacak, elimiz kolumuz bağlanacak. O günden itibaren, ebedî hayatı kazanmak için bir şey yapamaz hâle geleceğiz. Geçirdiğimiz yılların hesabı sorulacak!

Yeni yıl, ister hicrî olsun ister miladi; önemli olan bizim vakti nasıl karşıladığımızdır. Önemli olan, yeni bir yılın başlamasına ne anlam yüklediğimizdir. Yıllar ister ay’a göre belirlensin, ister güneşe göre, fark etmez. Rabbimiz bize güneşi de şahit gösterir, ayı da… Önemli olan, yeni günlerin adının ne olduğu değil, yeni günlerde nasıl var olduğumuzdur.

Zamanın geçişini haber veren yıl başlangıcı gibi özel zaman dilimleri, bir fırsattır önümüzde. Yeni bir başlangıç yapmak içindir bu fırsat.

Hatalarımızı gözden geçirip yeni kararlar almak içindir bu fırsat. Hayatımızda yeni beyaz sayfalar açmak içindir bu fırsat. Zamana değer katabiliriz elbet. Zamanı kurtuluş sebebimiz yapabiliriz.

Zamanı ilmek ilmek işleyebiliriz. Gelen yılın günlerinde cenneti kazandıracak işler yapabiliriz. Elimizdeki bir deste takvim yaprağından sonsuz mutluluk çıkarabiliriz. Önümüze gelen her yeni günü kendimize güzel bir şahit yaparak ahirete yollayabiliriz.

Her yılın başlangıcı, aslında bizlere bu mesajları veriyor. Ancak üzülerek ifade edelim ki, başka dinlere, başka kültürlere, başka dünyalara ait sembolik unsurlar, yılbaşı eğlenceleri ile bütünleştirilerek bir tüketim kültürüne dönüşmüştür. Daha endişe verici olanı ise geleceğimizin teminatı olan çocuklar üzerinden bir kimlik ve kültür erozyonu gerçekleştirilmesidir.

Ömrümüzden bir sene gittiği halde sanki bir sene kazanmış gibi zamandan intikam alırcasına, kendini ve değerlerini unutarak, kendinden geçerek alkollü içkilerle sabahlara kadar eğlenmek ne kadar hazindir. Emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango, toto ve loto gibi talih ve şans oyunlarının peşinden sürüklenmek ne kadar üzüntü vericidir.

Gönül ister ki, her yılın başlangıcı, insanoğlunun iç içe geçmiş muhasebelerini yaptığı, kendi insanlığını yeniden kurduğu bir milat olsun!

Her yılın ilk gecesi, anlamsız gayretlerin peşinde sürüklenmenin vakti olmamalıdır. Aksine ömrümüzden geride bıraktığımız yılın muhasebesinin yapıldığı vakittir.

Yeni bir yıla daha kavuşturduğu için Cenâb-ı Hakk’a şükretmemiz gereken vakittir. Zamanın sahibi Cenâb-ı Hakk’a karşı kulluğumuzun şuurunda olma vaktidir.

Günün beş vaktini secdeyle anlamlandırmaktır. Durduramadığımız vakti yüreklerimizle doldurmaktır. Bu fani dünyadan ebedî cenneti çıkarabilmektir. Gelip geçen yılların tarlasından sonsuzluk hasadını elde edebilmektir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir gün ashaptan birine şöyle nasihatte bulunuyordu: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bilmelisin; ölümünden önce hayatının, meşguliyetinden önce boş zamanının, fakirliğinden önce zenginliğinin, ihtiyarlığından önce gençliğinin ve hastalığından önce sağlığının. ”Gelecek yeni yılınız hayırlı, sağlıklı ve bereketli olur inşallah. Mutlu yıllar herkese….