Yukarıdaki sözler Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na ait. Ayrıca Devletin işadamlarının önünü açması çağrısında bulundu. Devletten, para-pul istemediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Maliye ve Sigorta Müfettişleriyle esnafı, işvereni korkutmayın, arkamızı sıvazlayın yeter.” dedi.

Türk özel sektörünün Başkanı olarak “Bu Ülkenin zenginleşmesinde en büyük katkıyı sağlayan, çalışma ortamı ve şartları sağlayan özel sektördür. Yatırımları yapan iş adamlarıdır. Bu işin görünmez kahramanlarıdır.” diye konuştu.

Saygıdeğer okurlarım, malûmunuzdur: Son dönemlerde Hükümet belli bir kesime tavır alarak Maliye ve SGK üzerinden özellikle küçük esnafa sıkıntı yaşatıyor. Zaten Esnafımızın büyük bir kısmı gizli iflâsın eşiğinde. Taşıdıkları, pek çok bankaya ait Kredi Kartları ile borçlarını döndürüyorlar.

Bilindiği gibi bütün ve il ve ilçelerde Alışveriş Mağazaları (AVM) çok arttı. Hatta bunlar, öyle abartılar ki; çoğunun yakında kapandığını göreceğiz. Meselâ; Ödemiş..  Para hacmi ve potansiyeli belli talihsiz bir şehir.  Ne fabrikalarımız var, ne doğru dürüst bir sanayi, ne Üniversite, ne Askeri Birlik. Memur ve Emeklinin geliri dönen para aslında. Para zaten insanımızın eline bile değmiyor. Bankaların kredi kartları ile gelecekten yiyor insanımız. Yeni duyduğum, zaman olmadığı için gerçekliğini araştıramadığım esnafımızı ilgilendiren bir olayı da burada zikretmeden geçemeyeceğim. SGK. Müfettişlerince Ödemiş’te bir iş yerine 190 Bin TL. (eskisi ile 190 milyar TL.) ceza kesilmiş. Bunu ödemek için insan evini satsa karşılamaz. Esnafa bu kadar acımasız bir davranış çok acı. Ayrıca;

memur maaşları ve emekli maaşları çok düşük seviyede. Ama maalesef buna dair Hükümetten bir ışık göremiyoruz. Ödemiş ve çevre ilçelerimiz, yaşanılacak şehirler aslında. Yalnız, Memur ve Emeklinin ve diğer iş yerlerinde çalışanların, başını sokacak bir evi yoksa çocukları okuyorsa (ki; büyük çoğunluğu okuyor.) bu insanların nasıl geçindiklerini yöneticiler bilmiyorlar mı? Tabii, umurlarında değil. Daha önce de yazmıştım. Mehmet Çiçek, Gölcük’te etrafında toplanan halka Parlamentonun % 95’nin Üniversite Mezunu olduğunu, % 70’nin Akademisyen olduğunu övünerek anlatıyordu. İçimizden, halktan, yöremizden, buralardan temsilcilerimizi Meclise gönderemediğimiz sürece, insanımız bu ilgisizliğe mahkûmdur. Şimdi Milletvekili olan zat-ı muhterem, Milletvekilliği için müracaat ettiği partisinin (aslında onların partisi martisi yoktur, ikbal adamıdır onlar) Genel Merkezine 300 Bin TL. bağış yapmış, teşkilâtın onayı bile alınmadan seçilecek sıraya konularak Meclise girmiştir. Onu bir örnek olarak gösterdim. Parti Genel Başkanlarının seçip, listeleyerek biz halka mühürlettikleri kâğıtlarla Meclise giren Vekil istemiyoruz artık. Ön seçim olacak arkadaş. Bölgenin çocukları temsil etmelidirler bizi. Ancak onlar insanımızın halinden anlayacağı için, geçim sıkıntısı çeken halkın, çocuğu okuyanın yardımına koşarlar. Bırakın Akademisyenler Üniversitelerinde kalsınlar. Bize halk Adamı lâzım!. halk…

BANKALARIN EMEKLİYE HESAP OYUNU…

SGK’dan Bankalara yatırılan maaşları, emeklilere bilgi vermeden, kredili mevduat hesabına aktaran bankalar, bunu fark etmeden fazla para çeken zavallı kişilerin yüksek faiz ödemelerine sebep oluyor.

Özellikle Kamu Bankalarının da bulunduğu bazı Bankalar bu yolla emeklileri faiz tuzağına düşürüyorlar.

Emeklilerin kredili mevduatla birlikte görünen maaşı, Bankamatikten “ Maaşa zam gelmiş sanarak, yahut bu ay ilâç parası kesilmemiş” düşüncesiyle çekmesi ile kredi kullanmış oluyor ve faiz ödemeleriyle sonuçlanıyor.

Tuzak nasıl işliyor?

Emekli, maaşı çekmeye gittiğinde tek hesap görülüyor. Hesapta “SGK. Maaşı Ödemesi” yazıyor. Aslında, o hesapta bankanın emekliye açtığı 200 ile 600 lira arasında değişen kredi de bulunuyor. Ve vatandaş paranın hepsini çektiğinde kredi kullanmış oluyor. Vatandaşın farkında olmadan çektiği kredi daha sonra, aylık yüzde 1-3 faizle emeklinin maaşından kesiliyor. Halâ kredili mevduat hesabıyla maaş alan milyonlarca emekli var.

Saygılarımla..