Her tarım ürününde oynanan oyun gibi sezon geldiğinde birileri incir için düğmeyi basıyor. Örgütlenmemiş çiftçimizin yüksek girdilerin içinde boğulmalarına fırsat bilerek oynan oyunlar.

İncirde metal ve diğer atık olduğu söylenmektedir. Çevreciler, üreticiler, tüccarlar, aracılar, ihracatçılar yatırımcılar, madenciler ve rantçılar gibi birçok kişi ve kuruluşlar farklı ses çıkarmaktadır.

Her birimiz birer çevreci, birer üretici , ve birer ihracatçıyız. Olmalıyız da. Bu ülke ve bu ülkenin her bir sebze meyve ağacı hepimizin. Milliyet millet. Ülke ve ülkemin gelir kaynakları. Ne kadar sağlıklı ne kadar çok satarsak hepimiz kazanacağız. Peki ayrımcılık ve de farklı seslilik niye. Yabancı şirketlerin yer altındaki zenginliklerimize el atmalarından dolayı jeotermal, maden ocakları ve onca kesilen ağaçlar. Üretim yolları kalıcı düzenleme yerine geçici yapımlarla yüzeysel tadilatlar ile geçiştirilmektedir.

Albert EİNSTEİN derki;

“Tarımı ihmal eden ülke intihar ediyor demektir. Gelişmiş ülkelerin semalarında ne kadar çok uçağın uçtuğu değil ne kadar çok arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür.” demiştir.

İthal edilen tohumdan gübreden tutun zirai mücadele ilaçlarınızda dışarı bağımlıkla maliyetler yükselmektedir. Yöremizde yetişen karadut vardır ve de karadut lekesini de kolay çıkmaz ama herkesçe bilinmeyen bir şeyi vardır karadutun lekesine kendi dalındaki yaprağı çıkartır. Yani yarasının ilacını başka yerde aramayarak her yaranın merhemi kendimiz olmalıyız devasını bulmalıyız. İthalat yapılmamalıdır. Kendi ürettiğimiz ve üretebildiğimiz ürünleri ithalat etmek ne kadar gereksiz.

İsviçre’de yeni slogan “Atma, tamir et.” Ayrıca daha çok önemli bir olay , organik gübre milyon tonlarca sebze meyve atıklarını çöpe atıyoruz. Ve o atıklardan elde edilen organik gübreyi ithal alıyoruz. Ne acı bir olay ama gerçek. Bu konuda uzmanlara buradan çağrımız gelin el birliği ile Tarıma destek olalım. Hayvan dışkısından tutunda sebze meyve atıklarının organik gübre yapımında harcanan milyon dolarlar ülkemizde kalacaktır.

İsveç, yeşil bir ülke olarak kalmanın yenilikçi yollarını düşünmeye devam ediyor.

Ülkemiz’in yüzde 47’si çölleşmekte.

SONUÇ; İncirimize dokunmayın. Jeotermaldeki arayış yerine fiyatlarımıza üretimimizi tatmin eden  düzeye getirelim. Üretime, paketleme, ambalaj, metal ve ağır metal ölçümünü yaparak kaliteli ürün elde edelim. Organik ürün yetiştirelim ve pazarlamayı kendimiz yapalım.

İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’in dediği gibi ortak akıl, ortak zeka ve ortak kararla tarımda başarıyı yakalamalıyız. Tarımda ben bilirim demek yok artık. Ülkemizin tarım geliri çok önemlidir. Son yıllarda tarım kötü ama İzmir Belediye olarak bu tarıma yol gösterici olmuştur. Bundan sonra da bu çıtayı yükseltmeliyiz. Mevsim geldi önümüzde akıllı tarım politikalarıyla incir politikamıza oyun oynatmadan akıllı davranarak üreticimizi mağdur etmemeliyiz.

Tarımda uluslararası rekabeti geliştirmek gerekir.

Ortak beyinle hareket gerekir. Her tarım ürününde oynanan oyun gibi incirde oyun oynatmamalıyız. Gelin birlik olun gelin ortak fikirde birleşelim.

Güzel, hayırlı ve iyi sezonlar dilerim.