Nihayet Tiremizin ilk belediye başkan adayı belli oldu. Aday belirleme çalışmalarına en geç başlayan parti olmasına rağmen, adayını ilk açıklayan parti MHP oldu. Geçtiğimiz pazar günü İstanbul'da gerçekleştirilen tören ile Sayın Hasan Çağlı, MHP'nin Tire Belediye Başkan Adayı olarak resmen açıklandı. 

Sayın Hasan Çağlı'yı 1988 yılından bu yana tanırım. Yani tam 26 yıldır, hiç kopmadan süren güzel bir dostluk ve dava arkadaşlığımız var kendisiyle.

Ben, Milliyetçi Hareket Partisi ve milliyetçilik fikri ile 80 ihtilalinin ardından gelen yasaklı dönemde tanıştım.  1987 yılında siyasi yasaklar kalktığında, rahmetli Türkeş ve dolayısıyla o zamanki ismiyle MÇP (Milliyetçi Çalışma Partisi),  üzerinden buldozer gibi geçen ihtilalin izlerini yine gençler ile yola çıkarak silmeye çalışmıştı.

İşte benim Milliyetçi düşünce sistemi ve Sayın Hasan Çağlı ile tanışıklığım da bu yıllara dayanıyor. Sayın Çağlı, siyasi yasakların ardından 1989 yılında Tire'de kurulan Ülkü Ocakları’nın ilk başkanlarından biriydi. Ben de o yıllarda Ülkü Ocakları’na giden gençlerden biriydim.

Ülke henüz bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalmamıştı. Bebek katletmekten, yediği çanağa pislemekten çekinmeyen hain PKK belası ile henüz pazarlığa oturulmamış, hain emeller Türkiye'nin başına bela edilmemişti. 80 öncesinde siyasi olaylara katılıp tercihini milli bakış açısından yana kullanan pek çok milliyetçi, halen hapishanelerdeydi. Kimisi 80 darbesinin tesiriyle hayatını yokluk içinde geçiriyor, kimisi vatanından ayrı düşmenin hasreti ile yaşıyordu. İşsiz, güçsüz kalanlar, sakat, hasta yaşayanlar da bir hayli fazlaydı.

Bir lise öğrencisi olarak boş vakitlerimizi kahvelerde, sokaklarda geçirmekten çok, Tire Ülkü Ocağı’nda yaptığımız sohbetlerde değerlendirmekten büyük bir zevk alıyorduk.

Ozan Arif dinler sürgün türküleri ile dertlenirdik. Nihal Atsız okur, Türklüğün tarihi hedefi ‘Turan ülküsü ’nün hayalini kurardık.  1944 yılından 80 ihtilaline kadar süren zorlu yıllarda büyüklerimizin yaşatmaya çalıştığı milli mücadeleyi merakla dinlerdik. Hasan Çağlı'nın başkanlığında düzenlenen seminerlerde milli meseleler hakkında, dış Türklerin sorunları ile ilgili bilgiler edinirdik.

Sayın Hasan Çağlı hepimizin ağabeyi, hepimizin arkadaşıydı. Aslında o yıllarda, o da hukuk fakültesinde bizim gibi bir öğrenciydi. Anne ve babasını önceki yıllarda kaybettiği için tamamen kendi imkânları ile bulabildiği işlerde yevmiye usulü ile çalışıyor, okulunu bitirmek için uğraşıyordu.  Ocak binasının üst katındaki küçücük odada yer yatağında yatar, çoğu zaman kendi yaptığı menemen, makarna gibi yemekler ile karnını doyururdu.

Biz gençlere karşı ilgisini ve sevgisini bu durumda bile bir kere olsun ihmal etmemiş biriydi bizim için Hasan Çağlı... Ekmeğini bizler ile paylaşmaktan, cebindeki kısıtlı parayı ihtiyaçlarımız için harcamaktan asla çekinmeyen biriydi.

Ondan çok şey öğrendik hepimiz de...  Sorduğumuz hiç bir soruyu yanıtsız bırakmaz, sabırla cevaplamaya çalışırdı. En azından bu ülkeyi sevmeyi, ülke sorunlarına karşı duyarlı olmayı, Türklük şuur ve bilincini belki de ilk defa ondan dinledik.

Hatta o zaman İzmir İl Ocak Başkanı olan şimdilerin MHP İzmir il başkan yardımcısı Sayın Ali Peynirci'nin zaman zaman Tire'ye geldiğinde bizim gözümüzdeki yeri ve bizlerle konuştuğundaki heyecanımızı, duyduğumuz saygıyı hala hatırlarım.

Dedim ya, güzelim vatanımız henüz bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalmamıştı o yıllarda. Tartıştığımız şeyler genellikle, dış güçlere daha fazla bağımlı olmadan nasıl kalkınacağımız, Atatürk'ün bizlere emanet ettiği tam bağımsız Türkiye'yi nasıl koruyacağımız ve esaret altındaki dünya Türklüğünün hürriyetine kavuşup yeniden Turan birliğini tesis edeceği ile ilgiliydi.

Ben 1991 yılında Hasan Çağlı'dan sonra Tire Ülkü Ocakları başkanlığımda, hatta sonraki yıllarda 1994’te Yozgat Ülkü Ocakları başkanı olduğumda onun bıraktığı değerleri yaşatmak için çok çaba sarf ettim ama inanır mısınız - belki de görevli olduğumdan dolayı- onun dönemindeki heyecanın ve samimiyetin tadı hala ruhumdadır.

Yıllar çok çabuk geçti. Ama bizim Hasan Çağlı ile o yıllarda kurduğumuz bağ hiç bir zaman eksilmeden günümüze kadar sürdü. Hayat bazen beni, bazen de O'nu farklı meşgaleler ile savurduysa da, gönül birlikteliğimiz hiç tükenmedi. 

Özellikle 2000'li yıllardan bu yana ülkemiz üzerinde dönen dolapları sık sık konuşurduk kendisiyle. O'nun, siyasi gelişmeler ne olursa olsun dik ve sağlam duruşu her zaman bana moral kaynağı olmuştu.

Hiç bir zaman köklerini saldığı ve beslendiği görüşlerden taviz vermedi Hasan Çağlı. Hiç bir zaman bir başka siyasi oluşumun içinde yer almadı, hiç bir zaman siyasi görüşlerini ve vatan sevgisini pazarlık konusu yapmadı.

En son da Tire Siyaset Platform'u çalışmalarında birlikte oldum kendisiyle. Tire ile ilgili sorunlara karşı duyarlılığını,  Tire'nin geleceğine dair düşüncelere verdiği önemi gördüm.  Tire siyasetinin ilkeli ve dürüst bir yaklaşım ile yapılanması için verdiği emeğe şahit oldum. Halktan biri olarak gördüm... Yine milliyetçi, yine Atatürk'çü, yine vatan sevgisi ile dolu ve yine Türklük şuuru ile heyecanlıydı.

İşte ben böyle tanıdım Hasan Çağlı'yı...

Dost bildim...

Ve o şimdi, Tire Belediye başkan adayı.

İnanıyorum ki, Tire'ye çok şeyler kazandıracak...