Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, ortağı olduğu şirketleri 2011 ve sonrasında kurdu. Kamuoyuna açıklandığının aksine, Rıza Sarraf’tan alınan Danışmanlık ücretine ilişkin bildirime evraklarda rastlanmadı. Barış Güler’in ortalama aylık geliri bir hayli düşük olmasına rağmen; (Bu rakamı MASAK, 2003- 2008 YILLARI ARASINDA 250-500 lira, 2009 da 2000 TL. 2010 da 3.000 lira, 2011 de 2.900 lira, 2012’de 5.500 lira, 2013’te 5 bin 600 lira olarak veriyor.) 2013 sonunda, hesaplarında 735 bin lira çıktı. Muammer Güler kızı Burcu Güler’in 2010 da tapu harç matrahı 270 bin liraya, 2011 de ise 34 bin liraya, 2 adet taşınmaz aldığı, bankalarda 945 bin lirası olduğu tesbit edildi. Oysa 2013’te Burcu Güler’in aylık geliri 8 bin liraydı. Taşınmazların ve bankadaki mevduatın geliriyle orantılı olmadığı anlaşıldı. Muammer Güler’in kendisi ve eşi adına toplam 10 taşınmazı mevcut. Banka hesabında da 2 milyon 247 bin lirası var. Eşi Nevval Güler’in Çanakkale’de 2013 de aldığı taşınmaz, mal bildiriminde konu edilmiyor.
Egemen Bağış ile eşinin 2010 ve 2011 yıllarında satın aldıkları 3 adet taşınmaz için yeterli bir aylık ortalama gelire sahip bulunmadığı MASAK raporunda yer alıyor.
Zafer Çağlayav ve çocukları Kaan ve Ahmet Çağlayan’ın 2012- ve 2013 deki taşınmaz alımlarında ve banka işlemlerinde önemli bir artış gerçekleşiyor. Taşınmaz alım ve bankacılık işlemleri ile Kaan ve Ahmet Çağlayan’ın gelirleri arasında büyük bir orantısızlık göze çarpıyor. Salih Kaan Çağlayan’ın hesabındaki 2 milyon 537 bin lira ile Ahmet Çağlayan’ın babasına gönderdiği 1 Milyon 50 bin lira, düğünlerde gelen takı ve dövizlerle açıklanıyor. Bakan Zafer Çağlayan’ın kardeşi Mehmet Şenol Çağlayan, Rıza Sarraf ve Abdullah Happani’den 2 milyon 465 bin lira para alıyor. 1-2 gün sonra bu parayı Zafer Çağlayan’a transfer ediyor. Mehmet Şenol Çağlayan’ın Zafer Çağlayan’a 4 milyon 736 bin lira borcu olduğu ifade ediliyor. 5 yıl boyunca hiçbir ödeme yapmamasına rağmen Sarraf’tan kendisine gönderilen parayı 2 gün sonra ağabeyine borcunun ilk taksiti olarak yollaması dikkat çekici bulunuyor. Zafer Çağlayan’ın mal bildiriminde saatin finansmanına dair hiçbir bilgi mevcut değil. Ayrıca 40 bin euro ödeyerek satın aldığını söylediği piyano da mal bildiriminde yer almıyor.
17 Aralık yolsuzluk operasyonu sırasında çok fazla delile ulaşıldı. Ama MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) uzmanı Ali Demir, böyle bir dönemde, cesur bir rapora imza atarak, operasyon sırasında elde edilen delilleri bir anlamda teyit etmiş oluyor. Unutmayalım ki; MASAK Terörün finansmanına karşı Uluslararası işbirliği ağının Türkiye ayağı.
17 Aralık operasyonu da Rıza Sarraf’ın kara para akladığı kuşkusu üzerine başladı. İstanbul Mali Şube Müdürlüğü, MASAK’la işbirliği yaparak soruşturmayı yürüttü.
Kararın 5 Ocak’a ertelenmesini, Cumhuriyet Gazetesi, Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasındaki, ihtilâfa bağlıyor. “Yolsuzluk yapan kardeşimiz bile olsa oklunu koparırız” diye konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda birbirine ters düşüyor. Çünkü Davutoğlu hiç değilse 2 bakanın Yüce Divan’a gönderilmesini istiyor. Tayyip Erdoğan bu durumda darbe senaryosunun çökeceğinden endişe ediyor. (Nazlı Ilıcak-Bugün Gazetesi)
5 Ocak’a kadar, önemli bir ikna sürecinin işleyeceğini tahmin ediyorum. Bunca kanıta rağmen bakanların yargılanmasının önü kesilirse, başta Başbakan Davutoğlu olmak üzere AK. Partililer büyük bir vebal altına girer. Ayrıca unutmasınlar, bütün hizmetlerini heba edecek tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyalar.
Yazımı bitirdiğimde dün (pazartesi) TV.lerde alt yazı geçiyordu. 4 eski bakanın TBMM. Araştırma Komisyonu’na dilekçe verdikleri yazıyordu. Zamanı uzatarak ne yapmak istediklerini ileriki günlerde göreceğiz. Herhalde 5 Ocakta da Komisyon Kararını veremeyecek. Bunlar sonucu değiştirmeyecek saygıdeğer okurlarım. Korkunun ecele faydası yok.
