HABER: DİLEK AYVALI
24 Ocak 1993'de evinin önünde suikasta uğrayan gazeteci-yazar Uğur Mumcu Tire’de anıldı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Tire Şubesi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan anma töreninde basın açıklamasını ADD Tire Başkanı Murat Özan okudu.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Attila İlhan'ın tasviri ile "hava buz mavisi" idi. Dondurucu soğuk bütün Anadolu'yu titretiyordu. Birden büyük, çok büyük bir patlama sesi duyuldu. Ses o kadar yüksekti ki Edirne'den duyuldu, Ardahan'dan duyuldu, Hakkâri’den duyuldu, Fethiye'den duyuldu. Eyvah! Eyvah ki ne eyvah... Yürekler kavruldu, gözyaşları sel oldu. Muammer Aksoy'un, Bahriye Üçok'un acısı dinmeden Uğur'un ölümü acılarımızı katmerledi.
BU GÜZEL İNSANLAR NEDEN HEDEF ALINDI
Bu güzel insanlar niçin hedef alınıyordu? Ortak özellikleri ne idi? Ulusalcı olmak, laik olmak, aydınlanmacı olmak. Düşüncelerini gazetelerle, kitaplarla, derslerle yaymak. Karanlık geleceği önsezileri ile açığa çıkarmak, tehlikeleri işaret etmek. Yüce Atatürk, "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz" demişti. "Laiklik yalnız din ve devlet işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, tapınma ve din özgürlüğüdür" demişti. Uğur ne dedi, “Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar.” 24 sene önceki bu öngörü merhum Uğur mumcuyu haklı çıkardı. İstihbarat örgütlerimiz bile bu öngörüye sahip değilken araştırmacı gazeteci Kuvaay’i Milliyeci Uğur Mumcu’nun bu sözleri hiçbir iktidar tarafından dikkate alınmadı. FETÖ adlı Fethullah Gülen terör örgütünün 1980’li yıllardan bu yana gerek polis, gerek asker, gerek siyaset gerek bürokrasi, gerek medya ve gerekse iş dünyasında nasıl örgütlendiği ve amacının Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak olduğu 15 Temmuz darbesiyle ortaya çıktı.
DEVLET KEŞKE DİNLESEYDİ
Atatürk, "Hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Kaleyi içinden ele geçirmek dışından zorlamaktan daha kolaydır." demişti. Bu Amerika Türkiye’nin değil terör örgütlerinin müttefikidir. Türkiye FETÖ’nün ve PKK terör örgütünün uzantısı PYD örgütünün ipliğini pazara çıkartır ama iş birlikçisi Amerika hayır bizim müttefikimiz der.
Uğur Mumcu 1980 öncesinde acımasız terörün ardındaki gerçeği, bütün yurt içi ve yurt dışı bağlantılarını inceliyor ve gün ışığına çıkmamış belgeleri açıklıyordu. Ülkemizin içten yıkılmasına uğraşanları açıklamaya çalışıyordu. Siyaset, ticaret ve din üçgenini açığa çıkardı. İslamcı ideoloji veya tarikatların yasaları aşan bir ayrıcalığa sahip olduğunu gördü. Bu nedenle devlet eliyle laikliğin yok edildiğini harkırdı. Keşke devlet bu büyük Kuvayi Milliyeci, devrimci Cumhuriyet savunucusunu dinleseydi.
BIRAKTIĞINIZ EMANETLERİN SAHİBİ VE BEKÇİSİYİZ
Bu vesileyle Adalet ve demokrasi uğruna can veren Kemalist aydınlanmacı, yurtsever Muammer Aksoy'u, Bahriye Üçok'u, Çetin Emeç'i, Turan Dursun'u, Uğur Mumcu'yu, Ahmet Taner Kışlalı'yı, Necip Hablemitoğlu'nu, Gaffar Okan'ı saygı ile anıyoruz. Onlara sahip çıkmak ve anmak laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmak demektir. Atatürk devrimlerine ve ilkelerine sıkı sıkı sarıldığımızı kanıtlamak demektir. Çağdaşlık yolundan asla dönmeyeceğimizi, dosta düşmana göstermek demektir. Ne olursa olsun çağdışı düşüncelere geçiş tanıyamayacağımızı haykırmak demektir. Cumhuriyeti ve onun temeli Türk Devrimini sindiremeyenlere karşı yürümek demektir. Türkiye üzerinde çirkin emelleri olanların sinsi oyunlarını temelinden bozmak demektir. Bağnazlığa karsı savaşan devrim şehitlerimizin sonsuza dek ölümsüz olduklarını vurgulamak demektir. Cumhuriyetin korunması ve yaşatılması konusunda hiçbir özveriden kaçınmayacağımızı ilan etmek demektir. Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü her zaman koruyacağımıza and içtiğimizi duyurmak içindir. Sizlere anmak ve sahip çıkmak gerektiğinde hepimizin birer Kubilay, Mumcu, Üçok, Kışlalı, Dursun, Hablemitoğlu, Okkan, Özbilgin olduğunu haykırmak demektir. Rahat uyuyun devrim ve demokrasi şehitlerimiz sizler inandınız dövüştünüz, inandıklarınız uğruna öldürüldünüz. Bıraktığınız emanetlerin sahibi ve bekçisiyiz.”

Editör: Haber Merkezi