HABER: SÜLEYMAN GÜLEROĞLU

Atatürk Anıtı önünde düzenlenen anma törenine Cumhuriyet Halk Partisi Ödemiş İlçe Başkanı Mehmet Kiremitçi, Kadın Kolları Başkanı Sezer Türkmenoğlu’nun Yanı sıra CHP Ödemiş İlçe Yöneticileri, Ödemiş ADD Başkanı Gürçay Işık, ADD yöneticileri ve üyeleri, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldılar.

Törende Atatürk Anıtının Önüne Çelengi ADD Ödemiş Şube Başkanı Gürçay Işık koydu. Saygı Duruşu ve İstiklal marşının okunmasının ardından buradaki törende Ödemiş ADD adına açıklamayı ADD Yönetim kurlu üyesi Süleyman Özcan, Tire’de de Murat Özan yaptı.

Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı, “24  Ocak 1993 te araştırmacı  gazeteciliğin öncüsü, Atatürk Devrim ve ilkelerinin  ödünsüz savunucusu, gazeteci  yazar  Uğur Mumcu, aracına konan bombanın  patlaması sonucu  haince  katledildi. Türkiye ayağa kalktı. Milyonlar sel olup aktı.”

“Siyasiler, namus sözü verdiler. “katil veya katilleri bulacağız“ dediler. Siyasi iktidarlar değişti. Aradan 26 yıl geçti. Bize göre, katil ve katiller malum. Ama aydınlatılmamış bir cinayet  olarak  kaldı. Uğur Mumcu  suikastı. Uğur Mumcu yaşamı boyunca Türk aydınlanmasının önündeki engelleri yıkmak için  çalıştı. Devletin itibarını düşürmek yerine, düşüren politikacılara karşı çıktı. Terörün her türlüsüne savaş açtı. Uğur Mumcu’yu katledenler; Bahriye Üçok’u, Muammer Aksoy’u, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Necip Hablemitoğlu’nu, Çetin Emeç’i, Bedrettin Cömert’i, Bedri Karafakioğlu’nu, Cavit Orhan Tütengil’i, Onat Kutlar’ı, Savcı Doğan Öz’ü, Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı,  Jand. Gn. Komutanı Org. Eşref Bitlis’i de katledenlerdir. 31 Ocak 1990’da yine hainler iş başındaydı. Atatürkçü, ulusalcı, demokrat ve devrimci, hocaların hocası, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy, evine girecekken apartmanın içinde vücuduna yönelen kurşunlarla şehit edildi.  Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kuralı henüz 7 (yedi) ay olmuştu. Çalışmaları, çabaları belli ki karanlıktan beslenen güç odaklarını ürkütmüştü. Yok, edilmesi gerekiyordu. Prof. Dr. Muammer Aksoy’un katledilmesi tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Önemli bir toplumsal önder bedenen ortadan kaldırılmıştı. Muammer Aksoy cinayeti, 1980 sonrası aydın katliamlarının ilk halkasıydı. Cinayet aydınlatılabilseydi, sonraki aydın katliamları yaşanmayacaktı.

Yine, siyasiler üzüntülerini ilettiler. Cinayeti aydınlatma sözü verdiler. Fakat, sonuç değişmedi. Bizce malum olan hainler, açığa çıkartılmadı.  Prof. Dr. Muammer Aksoy’un öldürülmesi en başta Uğur Mumcu’yu derinden etkiledi. Uğur Mumcu,  Muammer Aksoy için “ kalpaksız Kuva-yi Milliyecilerin son temsilcisiydi” demişti. Muammer Aksoy cinayeti aydınlatılamadığı için, Uğur Mumcu da maalesef aynı kaderi paylaştı.

24 – 31 Ocak Adalet ve Demokrasi Haftası olarak kabul edildi. Karanlık odaklar, hain planlarını uygularken geride milyonlarca Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu’nun yetiştiğini tahmin edemediler. Karanlıktan ve kandan beslenen bu odaklar; yanlış hesap yaptılar. Yok, ettikleri bedeni varlıklarıydı, düşünceleri mücadelemizde yaşıyor. 24 Ocak 2001’de Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan da şehit edildi. Ali Gaffar Okkan Cumhuriyet, Atatürk ve ulus devlet konularında hassasiyet sahibiydi. Yurttaşların sevgisini, saygısını ve güvenini kazanmıştı. Bir Emniyet Müdürü’nün hem ulus devleti savunması hem de Atatürk Devrimi’ne bağlılığı bölge ve Türkiye üzerine projeleri olan kesimlerce hoş karşılanmadı. Göz göre göre şehit edildi. Ali Gaffar Okkan cinayeti de faili belliyken meçhul kaldı. Diyarbakır’da 2001’de doğan 2.500 çocuğa Ali Gaffar adı verildi.  Ocak ayı, toplumsal hafızamızı yoklama zamanıdır. Ocak ayı,  acıları bal eyleyerek, Atatürk Devrim ve İlkeleri’ne, üniter devlet yapımıza, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkma zamanıdır.

Editör: Haber Merkezi