Aslında üretmek bu işin ilk basamağı. Sütün kalitesini korumak, dahası sütü üretmekle kalmayıp mamüle dönüştürüp değerlendirmek önem verilmesi gereken bir husustur. Bu bakımdan sütün kalitesini korumaya yönelik projeler uygulayan İzmir, ürettiği sütü değerlendirme konusunda da ilk sırada yer alıyor. Zira il genelinde üretilen yaklaşık 2 milyon ton sütün dörtte üçünün süt işleme tesislerine satıldığını dikkate aldığımızda, yüzde 75 gibi büyük bir oranının paketlenmiş süt, peynir, yoğurt, ayran, tereyağı gibi süt ve süt ürünlerine dönüştüğünü görüyoruz. Dolayısıyla artık İzmir'in bundan böyle sadece Türkiye'nin süt üretim merkezi konumuyla yetinmemesi, ülkenin 'Peynircilik Merkezi' olması gerekiyor" ifadesinde bulundu.
HEDEF YÜKSEK KATMA DEĞER
"Bilindiği gibi hammaddeyi mamule çevirmek katma değer yaratıyor. Bu çerçevede üretilen sütü mutlaka ürüne dönüştürmek ve özellikle peynir imalatında yoğunlaşmakta büyük fayda görüyoruz" diyen Mahmut Eskiyörük, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir bu yönden çok ciddi bir potansiyele sahip. Sonuç itibarıyla İzmir bölgesinde envanter çalışması ile başlayarak Ar-Ge, inovasyon ve markalaşma ile devam edecek bir süreç ve buna bağlı yol haritasının hazırlanmasıyla bölgenin ihracata yönelik bir 'Peynircilik Merkezi' haline gelmesi mümkündür. Biz Tire Süt Kooperatifi olarak bu doğrultuda faaliyet ve projelere hız verilmesiyle hem çiftçimizin ürününün daha da değerlenmesi hem de İzmir'de bölge ekonomisine yeni bir sanayi ve ihracat kapısının açılabileceğine inanıyoruz. Türkiye'de kırsal ve tarımsal kalkınma kooperatifçiliğinin saygın bir örneği kabul edilen Tire Süt Kooperatifimiz söz konusu süreçte üzerine düşen görevi fazlasıyla yapmaya hazır olacaktır.

 

Editör: Haber Merkezi