HABER: NAZİF HARUPÇU


İzmir Valiliği(BHİ) İzmir Valisi Mustafa Toprak, Tire İlçesinde restorasyonu yapılmakta olan Yalınayak Camii, Yalınayak Hamamı, Bedesten Hanı ve Kaziroğlu Camiinde incelemelerde bulundu.

İncelemeler esnasında Vali Toprak’a, Ödemiş Kaymakamı (Tire Kaymakam Vekili) Celil Ateşoğlu, Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, Vakıflar Bölge Müdürü Kenan İba ve diğer ilgililer eşlik etti.

Yaptığı incelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Vali Toprak; “Tire denilince önemli bir kültür merkezi akla geliyor. Burada ecdadımızın önemli eserleri var. Tarihi eser manasında geriye döndüğümüzde, Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıç dönemi, Osmanlı dönemi, Selçuklu beylikler dönemi ve onun öncesindeki medeniyetlerin önemli ölçüde yaşadığı döneme ait eserler var. Bu eserleri geçmişten adlığımız şekliyle, daha da geliştirerek ve bu noktadaki restorasyonlarını da ayakta tutabilecek şekilde geliştirerek ileriye götürmemiz gerekiyor. Bu manada baktığımızda aslında Tire bir açık hava müzesi şeklinde de ifade edilebilir. Her bir gelişimizde burada ecdadımızın geçmişteki o tarihimizin kültürel değerlerimizin oluşturucularının buradaki dokunuşlarını ve onların kokularını da almış gibi oluyoruz. Dolayısıyla Tire’nin bu özellikleri çerçevesinde buraya ben de İzmir İl Valisi olarak katkı sağlama noktasındayım. Bir taraftan Kültür Turizm Bakanlığımızın, bir taraftan Valiliğimizin kaynakları, Kaymakamlığımız, Belediyemiz, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, müştereken her birimiz kendi alanımızda olmak üzere katkı sağlamaya çalışıyoruz. Genel manada baktığımızda Tire’nin tüm tarihi dokusunun ayağa kaldırılması gerekiyor. Ama zaman içerisinde tabii ki burada bir takım çarpık yapılaşma nedeniyle o özgün, ünik, çok özel eserler o çarpık kentleşmenin eserleriyle gölgelenmiş vaziyetteler.

Tire’yi de ön planda tutarak katkı sağlamaya çalışıyoruz

 Şimdi burada imkânlar ölçüsünde bir taraftan bazı kamulaştırma işlemleri yaparak o özgün, ünik eserlerin etrafını açmış oluyoruz, bir de etrafı açılan eserlerin restorasyonunu gerçekleştirmiş oluyoruz. Bunlar tabii ki çok kolay meseleler değil. Bir koruma amaçlı imar planı ve o plan çerçevesinde restorasyonu yapılacak binaların, tesislerin, eserlerin, kullanılan restorasyon projelerinin iyi bir şekilde gözden geçirilmesi, ona uygun projeler hazırlanması gerekiyor. Daha sonra da varsa kamulaştırma, ihtiyaç duymuyorsa da restorasyon gerçekleştirecek paranın tanzim edilmesi, bulunması gerekiyor. Biz de Valiliğimiz uhdesindeki Kültür Varlıkları fonundan mümkün olduğu kadar Tire’yi de ön planda tutarak katkı sağlamaya çalışıyoruz. Son yıllarda ağırlıklı olarak bu sene olmak üzere çok ciddi bir kaynak aktardık. Buradaki Kutu Han, Osmanlı dönemi ve öncesini de bütünleyen bir han. Bunun ayağa kaldırılması için ihalesini belediyemiz üzerinden gerçekleştiriyoruz ve yakın bir zamanda umarız ki onun da restorasyon uygulama projesi başlamış olur. Orası da ayağa kaldırıldıktan sonra işlevine uygun olarak Tire’ye hizmet verecek ve bu eser geleceğe gitmiş olacak. Biraz önce Bedesteni incelemiş olduk, Bedesten de hakikaten baktığımızda özellikle Ege Bölgemizdeki ve ülkemizdeki en önemli ve en büyük bedestenlerden biridir. Oranın da tarihi misyonundan aldığı sürece ilişkin olarak, misyonuna uygun onarımı restorasyonu şu anda gerçekleştiriliyor. Bir yıla daha ihtiyacımız var, bir yıl sonra umuyorum ki orası iyi ir şekilde restore edilmiş şekilde, İşler hale getirip Tire’ye hizmet etmeye de faydası ve katkısı olacaktır.

Onun dışında burada bir kütüphane var ki hakikaten dünyada eşi benzeri yok. Onun Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından şimdi restorasyonu için yer teslimi yapıldı bugün. Narin Camii var, Yalınayak Camii var, Yalınayak Camii’nin hemen yanı başında hakikaten yine bölgemizin en büyük hamamı olabilecek Yalınayak Hamamı var ve orayı da aslına uygun olarak restore ettiriyoruz. Yalınayak Hamamını da kültürel fondan belediyemizle müşterek bir proje çerçevesinde restore ettiriyoruz. Bunun gibi birçok eser var. Biz istiyoruz ki geçen hafta UNESCO Dünya Kültür Miras Listesine ve sadece kültür değil diğer açık alan eserlerinin de yazılmasına ön ayak olan UNESCO’nun miras listesine geçen yıl Bergama yazılmış idi, bu sene de Selçuk alanını yazdırmış olduk. Oradaki alanlarla birlikte ve bildiğiniz gibi Diyarbakır’daki surlar ve Hevsel Bahçeleri de o toplantıda kararlaştırılmış oldu.

Tire, UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesine

İzmir’imizin önündeki hedef, bizim hedefimiz; Tire’yi, Tire eserlerini mümkün olduğu kadar vücuda getirebilmek, restore edebilmek, etrafını açabilmek, o ünik, özgün eserleri ortaya çıkardığımızda Tire’nin de bir açık alan olarak Dünya Kültürel Miras Listesine yazdırılacağına ben inanıyorum. Bundan sonra Tire’ye daha fazla katkı sağlamaya, bu hedef noktasında daha fazla eserleri işlevlendirilmiş ve restorasyonu yapılmış bir şekilde, etrafı açılmış bir şekilde daha iyi canlandırmaya çalışacağız. Bununla birlikte sadece Tire değil hemen Ödemiş’in oradaki Birgi Kasabasını da biz UNESCO için düşünüyoruz. Foça ve Foça Kalesini de düşünüyoruz. Yine etrafımızdaki hemen diğer ilçelerimizdeki özgün eserlerin olduğu alanları da düşünüyoruz. Ama Tire’nin baktığımızda çok özel bir yeri var ve kendimize ait medeniyetlerin, son dönemdeki medeniyetlerin de çok önemli eserleri var. Bu eserleri ayağa kaldırmak bizim görevimiz ve bu çerçevede bugün bunları inceliyoruz. Umuyoruz ki bu Dünya Miras Listesine yazdırmak noktasında Tire’mizi de zaman içerisinde hazırlamış oluruz. Teşekkür ediyoruz.” dedi. 

Editör: Haber Merkezi