HABER: BAŞAR UÇAR
16 Nisan’daki referandum öncesi “Hayır” kampanyasını sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir Milletvekilleri Zekeriya Temizel ve Musa Çam, Ödemiş’te meslek odalarını borsayı ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti.
CHP Ödemiş İlçe Başkanı Nazan Dönmez ve partililerin eşlik ettiği Temizel ve Çam, Türkiye’nin asıl gündeminin başka olduğunu ancak aceleci bir tavırla referandumla karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Ziyaretler kapsamında Ödemiş Ticaret Borsası’na da konuk olan Temizel ve Çam burada Meclis Başkanı Turgut Akın ve borsanın yönetim kurulu üyeleriyle görüştü.
“Türkiye’nin gerçek sorunları başka”
Türk halkının ekonomi ve terör başta olmak üzere pek çok sorunla boğuştuğu bir dönemde sorunları çözmek yerine Anayasa değişikliği dayatmasıyla karşı karşıya olduklarını belirten eski Maliye Bakanı ve CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, “Türkiye’nin gerçek sorunları çok başka” dedi.
Anayasa değişikliği görüşmelerinde ne iktidar partisinin ne de muhalefet partilerinin değişiklikle ilgili yeterince bilgilendirilmediğini, 54 maddelik değişikliğin torba halinde bir maddeyle TBMM’den geçtiğini aktaran Temizel, “Bir 16. Madde var, 54 maddeyi birden değiştiriyor. Tabi içlerinde elma şekeri diye tabir ettiğimiz değişiklikler de var ancak asıl amaç kamufle ediliyor. Biz her yerde sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerini ziyaret edip bunları anlatıyoruz. Çünkü ne Meclis’te görüşülebildi, ne de TBMM kanalında halka ulaştı. Herkes kendi kararını verecektir, demokrasi bunu gerektirir.
“Yargı bir kişiye verilmek isteniyor”
94 yıllık demokrasimize baktığımızda kuvvetler ayrılığını görüyoruz. Biz demokratik hayatımızda buna hep önem verdik. Kuvvetler ayrılığı kalkacak mı, kalkmayacak mı? Oturup bunu bile tartışamıyoruz. İnsanlar bunu merak ediyor. Referandum sonrası hemen yürürlüğe girmesi istenen iki madde var. Birisi HSYK’nın yapısı. Bu yapılan değişiklikle yargı bir kişiye bağlanıyor. HSYK’nın üye sayısı 13’e indiriliyor. 4’ünü partili Cumhurbaşkanı atıyor, 2’si zaten Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı, 7’si ise TBMM’de oylamayla seçiliyor. Bu söylediğim sevgili Mustafa Balbay’ın fikridir; yani 4’ünü Recep, 2’sini Tayyip, 7’sini de Erdoğan atıyor. Demokrasilerde böyle bir şey kabul edilebilir mi? 2010 yılındaki referandumda sonradan görüldü ki tek değişiklik HSYK ile ilgiliydi. Yetmez ama evetçiler bir şeyler değişecek diye bekledi ama değişen tek şey HSYK’nın yapısı oldu. O gün o değişiklikle yargı bir tarikata teslim edildi, bugün başka bir değişiklikle yargı bir kişiye verilmek isteniyor. Bırakın yargı bağımsız kalsın diyoruz” ifadelerine yer verdi.
Meclis’in kanun çıkarma yetkisi olsa bile yeni sistemde partili Cumhurbaşkanı’nın vetosu sonrası maddenin kabulü için nitelikli çoğunluk aranacağını söyleyen Temizel, “Böyle bir durumda elbette kanunları tek başına Cumhurbaşkanı çıkarmış olacak. Bugün yargıya gidebilirsiniz ama yarın yapısı değişecek HSYK’nın ardından Anayasa Mahkemesi’ne gittiğinizde sonuç ne olur? İşte 16 Nisan’da bir karar verilmeden önce bunları anlatmak zorundayız” dedi.
“AKP döneminde TBMM’den 2200 kanun geçti”
Türkiye’nin pek çok kanayan yarasının çare beklediğini söyleyen CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise “Mecburi bir referandumla karşı karşıyayız. Gerçek gündem aslında bu değil. AKP, Türkiye’de çok partili hayata geçişten bu yana girdiği seçimleri kazanmış, kimsenin başaramadığını başarmış bir parti. 15 yıldır iyi şeyler de yapmıştır, kötü şeyler de. Ancak 16 Nisan bir seçim değildir. Yerel seçimlerin, genel seçimlerin tekrarı vardır. 16 Nisan’ın tekrarı yoktur. Filmi geri alma şansı yok. Referanduma bu gözle bakalım. AKP döneminde Türkiye’de TBMM’den 2200 kanun geçmiş. Hangi kanun istenmiş de meclisten geçmemiş. Reddedilen sadece bir kanun var. O da 1 Mart 2003 tezkeresidir. O gün AKP’nin Meclis’te 363 milletvekili vardı, elini vicdanına koyanlar ‘Hayır’ demişlerdi. Bu değişiklik kabul edilirse artık milletvekillerine kalmadan bir kararname ile savaş kararı da alınabilir, asker de gönderilebilir. Bir kararname ile istenen her şey yapılabilecek” dedi.
ABD’deki başkanlık sisteminde Başkan Donald Trump’ın yayımladığı kararnameye karşı çıkan yargıçları hatırlatan Çam, Türkiye’de Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi durumunda HSYK’nın yapısıyla oynanacağı için böyle bir itirazın söz konusu bile olamayacağını öne sürdü.
“Bir kişi iki dönemden fazla Cumhurbaşkanı seçilebilir”
Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde başkan yardımcısı sayısının belli olmadığını, bakanların da meclis dışından kolaylıkla atanabileceğini söyleyen Çam, bir kişinin TBMM’deki çoğunluğuna göre iki dönemden fazla Cumhurbaşkanlığı yapabileceğini de belirtti. Çam şöyle devam etti: “Belki de Sayın Recep Tayyip Erdoğan ülkeyi en iyi şekilde yönetecektir. Buna bir şey dediğimiz yok. Ancak şu var yarın partili Cumhurbaşkanı ikinci döneminde görev süresinin dolmasına 1 ay kala TBMM’yi feshedip seçimlere gidebilir, 4,5 yıl başkanlık yapmış sayılmayacağından iki dönem Cumhurbaşkanlığı da yapmış olsa yeniden aday olabiliyor. Böyle TBMM’deki çoğunluğa göre sınırı yok, sonsuz adeta. 16 Nisan’da neyin oylanacağına çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.
Yabancı sigorta şirketlerinin Türkiye’yi güvenli bir ülke olarak görmediğinden sigorta yapmadığını ifade eden Çam, “Böyle bir değişikle Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da olsa, Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk de gelse bütün yetkileri bir kişiye teslim etmek yanlıştır” dedi.


Editör: Haber Merkezi