HABER: BAŞAR UÇAR

2016’da sulama alanını 10 bin hektara yükselten Küçük Menderes Sulama Birliği, doluluk oranının %16’da kaldığı Beydağ Barajı’ndaki son durumu görmek ve yaşanabilecek sıkıntılara çözüm bulmak amacıyla muhtarlarla toplantı düzenlendi. Birlik Başkanı Özay Kaptan barajdaki mevcut suyla tüm sulama alanında sulama yapmanın imkansız hale geldiğine dikkat çekti. Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa da su üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Küçük Menderes Sulama Birliği’nce Beydağ Baraj Kır Lokantası’nda düzenlenen bilgilendirme ve istişare toplantısına Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa, Ödemiş Muhtarlar Derneği Başkanı Nihat Savuran, sulama sahasında kalan mahallelerin muhtarları, Beydağ Ziraat Odası yetkilileri ve birlik çalışanları katıldı.

“Hiç sulama yapmazsan 6 yılda dolabiliyor”

Günümüzde kapalı boru sistemiyle tarım alanlarına sulama suyu sağlayan Beydağ Barajı’ndan 2009-2015 yılları arasında nehir yatağına su bırakıldığını aktaran Küçük Menderes Sulama Birliği Başkanı Özay Kaptan, “Küçük Menderes Sulama Birliği olarak biz 2013’ten beri sulama yapıyoruz. Sulama kanallarının yapımı halen devam ediyor. 19 bin 650 hektarlık sulama alanı Beydağ, Ödemiş ve Tire ilçelerinin 34 yerleşim yerini kapsıyor. Son yıllarda kuraklığın da etkisiyle baraj bugüne dek hiç %100 doluluğa ulaşamadı. Son 10 yıllık yağış ortalamasına bakıldığında yılda 40-45 milyon metreküp su geliyor. Buna bakıldığında bizim hiç sulama yapmadan 248 milyon metreküp su kapasiteli Beydağ Barajımızı 6 yılda doldurabileceğimizi gösteriyor.

Dünyanın en verimli ovası olan bu topraklarda yılda üç ürün ekilmesi, sulama yapan üreticilerimizin bilinçsiz ve aşırı sulama yapmaları, modern sulama tekniklerine halen vahşi sulama yöntemlerinin kullanması ve mevsimlerin kurak geçmesi bizi olumsuz etkiliyor” dedi.

Diğer Sulama Birlikleri ortalama 4 ay sulama yaparken bölgede yılda üç ürün ekilmesi sebebiyle sulama sezonunun daha uzun olduğunu söyleyen Kaptan, “DSİ’ye göre damlama-yağmurlama yapıldığında 4 aylık sulama sezonunda 1000 hektarlık alanda ortalama 7 milyon metreküp su tüketileceği hesaplanmış. Bu hesaba göre yağmurlama-damlama sulama yaparsak 10 bin hektarlık alanda 70 milyon metreküp su gerekiyor. Bugün itibariyle barajda 30 milyon metreküp var. 40 milyon metreküp suyun karların erimesiyle geleceğini varsaydığımızda toplam su miktarı ancak 70 milyon metreküpe ulaşıyor. Bu rakamlar durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Birinci ürüne bile suyu yetirmek zor. Birlik olarak en iyi kararları alıp Beydağ Barajımızı hep beraber yöneteceğiz. Bunun için belediyeler, DSİ, STK’lar, muhtarlar ve tüm kurumlarla uyum içinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“İsrafa karşı caydırıcı kararlar alacağız”

Geçen yıla göre dolulukta yüzde yüz farklılık olduğunu ve barajdaki su oranının %16’da kaldığını sözlerine ekleyen Kaptan şöyle devam etti: “İyimser bir tablo çizersek martın nisanının yağışlı geçip kar sularının da geleceğini düşünürsek bile doluluk oranı %23-24’lerde tahmin edilebiliyor. En iyimser tahminlerle elimizde 70 milyon metreküp su olacak. Bu 70 milyonun tamamını kullanamayacağız. Doğal yaşamın korunması için zaten belli bir miktar barajda kalacak. Normalde Çiftlik köyü bu mevsimde su altında iken şu an köy ortada. Baraj suyunun ne kadar çekildiği ortada.

Birlik olarak hep anlatıyoruz. Suyun ölçülebilir olması gerekiyor bu da sayaçlı sistemle mümkün. Üreticilerimizin fazla suyun fazla ürün anlamına gelmediğini de bilmeleri lazım. Harran Ovası gibi bu topraklar da fazla suyla çoraklaşmamalı. Kanun’a göre su israfına karşı yaptırımlar mevcut ancak biz Nisan ayı meclisinde daha caydırıcı kararlar alacağız. Sulama sahası dışındaki tarlalara şahıslara ait borularla kesinlikle su taşınmayacak, bunların hidrantlara olan bağlantılarını keseceğiz. Öncelik sulama sahasında. Gerekirse durumu tespit için belli başlı hidrant çıkışlarına sayaç da takabiliriz.

Bu barajdan 6 yıl boyunca su salınırken biz tepkimizi her kanaldan dile getirdik. Şimdi konuşanlar o zaman barajdan su salınmasına ses çıkarmıyordu. Şu anda Ödemiş’te suyun saatinin 55 lira olduğu köylerimiz var suyun kıymetini bilmek zorundayız. Modern sulama teknikleri ve ölçülebilirlikle ilgili üyelerimizle ve kurumlarla işbirliği içerisinde olacağız”

Toplulaştırma sıkıntıları

Seyrekli Mahalle Muhtarı İlyas Güntürk ise “Bölgemizde toplulaştırma nedeniyle tapularda şerh var alım-satım yapılamıyor. Ancak belirsizlik söz konusu. Sulama kanallarıyla ilgili bir çalışma olmamasına rağmen DSİ vatandaşın su ihtiyacını karşılamak için açtığı kuyulara karışıyor. Bu konulardaki sorunlarımıza çözüm getirsinler” dedi.

Bölgede arazi toplulaştırmasının sıkıntılarla ilerlediğini vurgulayan Başkan Özay Kaptan, “Toplulaştırma sıkıntılı gidiyor. Her gün vatandaşlarımız gelip dertlerini bize anlatıyor. Gönül isterdi ki Ödemiş’te bu konuyla ilgili kurumlardan bir temsilci olsa, çözümler hızlansa. Toplulaştırmayla köylerin sınırları değişti. Arazisi başka köyde kalan vatandaş var. O köy tapusunu alıyor, diğeri alamıyor böyle olunca vatandaş yeni tarlasına geçemiyor, ekip-biçemiyor. Kuyular konusunda da barajdaki durumu görerek vatandaşımızın mevcut sondaj kuyularına sahip çıkmasını öneriyorum” dedi.

“Siyaset yapacağım diye suyu salarsan…”

Ödemiş Ziraat Odası Başkanı ve birlik yönetim kurulu üyesi Ahmet Kocaağa da “Biz bazı şeyleri söylüyoruz, siyaset yapıyor diyorlar. Benim siyasetle işim olmadığını herkes biliyor.  Fakat bölgemin tercümanı olmaya her yerde hazırım. Her yerde de aynı şekilde konuşurum. Geçen sene tuttular barajın suyunu Bayındır’a gönderdiler. Aradık sayın vekilimizi, o vekilimden de çok umutluydum. Kamil Okyay Sındır hem profesör hem ziraat mühendisi. Fakat o çıktı gazetelere ‘Ben suyu saldım’ dedi. Bayındır dediler, su Bayındır’a gitmedi. Yolda bu su eridi bitti. Açılan yataklar bir daha bozuldu. Bu yataklar bizim paramızla açıldı.

“Ekmeğimizle, suyumuzla siyaset yapmasınlar”

Burada her partiden insanımız var. Herkesin gönlünde bir aslan yatıyor. Siyaset yapacağım diye suyumu salarsan benim barajımı da kurutuyorsun. Oraya su gitmese bugün burada 10 milyon metreküp daha suyumuz olurdu tahminen. Bu bizim için acı. Bayındır’a buradan 20 günde su göndereceğine, 4 günde orada sondaj çaktırsan orayı sularsın. Bayındır da faydalanmadı bu işten biz de mağdur olduğumuzla kaldık. Bu işten ders alınsın diyorum. Bizim ekmeğimizle, suyumuzla siyaset yapmasınlar, onlar yatırım yapsınlar bizim doğamızı bize bıraksınlar” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi