Ödemiş’te bazı vatandaşlar sokak hayvanlarına sahip çıkıyor. Belli noktalara kap içerisine su ve yiyecek koyan vatandaşlar sokakta yaşayan kedi ve köpeklere bir nebze olsun katkıda bulunmaya çalışıyor.

Bunlardan biri de Ödemiş Saraçoğlu Caddesi esnaflarından birinin yanında çalışan Selin her gün kendi dükkânlarının önüne su ve yiyecek koyanlardan biri.  Hayvanların yaşama hakkına sahip çıkan ve her gün sabah akşam kedi, köpek ve kuşlar için yemek ve su koyan Selin, “ Allah rızası için besliyorum. Hayvanların dilleri yok, dertlerini anlatamıyorlar. Nereden bilebiliriz ki hangisinin aç olduğunu hangisinin olmadığını. Ben bir vatandaşlık görevimi yerine getiriyorum. Onlarında canları var ve sevgiye, yemeğe, barınağa ihtiyaçları var. Küçüklüğümden beri bir kap suyu, yemeği kapımın önünden eksik etmem. Bence herkes aynı duyarlılığı göstermelidir. “ 

Çağımızın vebası olan şiddet sadece insanı değil, dünyamızı oluşturan tüm unsurları tehdit ediyor. İnsanlar şiddete karşı seslerini çıkarabilirken, dünya ekosisteminin sessiz parçaları olan hayvanlar, ormanlar, bitkiler çaresizce kendilerine yönelen şiddetle baş başa kalıyor ve şiddet uygulayanların elinde can veriyorlar.

Ülkeler doğa ve hayvan hakları konusunda her gün yeni bir felakete sessiz kalıyor. Ülkemizin karnesi de -ne üzücüdür-ki bu alanda oldukça zayıf. Bilindiği üzere ülkemizde hayvanlar ile ilgili 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu mevcuttur. Bu yasa son derece dar, insan odaklı,  hayvanların yaşama hakkına saygı duymayan, hayvanlara yönelik şiddete sessiz kalan,  yetersiz bir yasadır. Bu kanunun kapsamına bakıldığında bir hayvana işkence yaparak öldürmenin bedeli 250-TL'dir. İnancımıza göre nefes alan her canlıyı keyfi olarak öldürmek bir cinayettir. Kasten insan öldürmenin cezası Türk Ceza Kanunu'nda müebbet hapis cezası, hatta canavarca hisle kasten öldürmenin cezası ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası iken, savunmasız bir hayvanı öldürmenin cezası sadece 250 TL'dir. Bir hayvana tecavüzün cezası 250 TL iken bu fiili kayıt altına almak Türk Ceza Kanunu'nun 226. Maddesinde 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Kayıt altına alınmayan tecavüzler cezasız kalmaktadır.  Zira mevzuatımızda, sahipsiz hayvana eziyet etmek ya da öldürmek ne yazık ki suç değildir! Yasaca kabahat olarak değerlendirilen ve karşılığı sadece para cezası olan bu fiillere ilişkin tanım, yetersizlikten ziyade trajikomiktir.  Aynı paralelde daha önce de İzmir'de ve başka şehirlerde de, yaşanan kedi veya köpek cinayetleri, toplu katliamlar yasal eksiklikten kaynaklandığı gibi bir zihniyetten de kaynaklanmaktadır. İnsanlık maalesef ki ekonomik bir değeri olmayan ve işlevsel bir rol oynamayan her türe böyle pervasız davranmaktadır.  Canlı cansız tüm varlıklar ekosistemin parçalarıdır. Mevlana'nın söylediği gibi " her şey birbirine bağlı zincirin halkalarıdır, zincirin halkaları koparsa, mahvoluş çabuk gelecektir"

 

Haber: Ebru TEKE

 

Editör: Haber Merkezi