ÖZEL HABER:BSHA
‘Sağlık Kahramanlarının 15 Temmuz Destanı’ adıyla hazırlanan belgeselde o gece Ankara ve İstanbul’da görev yapan sağlıkçıların mücadelesi anlatılıyor.
Bazı televizyon kanallarında da yayınlanacak olan belgeselde Başbakan dâhil 24 konuşmacı yer alıyor.
Başbakan Binali Yıldırım belgeselde ‘ Sizden öncekiler İstiklal Mücadelemiz’de, Çanakkale’de cephe gerisinde bir milletin yaralarını sardı. Sizler de 15 Temmuz gecesi, bizlere emanet edilen bu vatanı müdafaa enden insanlarımızın yaralarını sardınız. Bu hayret ve çabalarınız için hepinize şükranlarımı sunuyorum’ açıklamasında bulunurken; Metin Memiş konuşmasında ‘ O gece sağlık çalışanlarımız destan yazdı’ dedi.
15 Temmuz belgeselinde konuşan sağlık kahramanları o geceyi şu şekilde anlattı:
Arzu Çiçek ( Acil Tıp Teknisyeni / Ankara): Büyük şarapnel parçası ambulansın camından girip arka taraftan çıkmıştı. Küçük şarapnel parçalarının yüzümü yaraladığını sonradan fark ettim. Vatan sağolsun.
Melike Akboyun (Paramedik/ Ankara): Bulunduğumuz konum Emniyet ve MİT’e çok yakın olduğu için düşen bombaları bizim binamıza düşüyor gibi hissettik ve gelen çağrıları masaların altında karşılamak zorunda kaldık.
Yasemin Ulaşan (Acil Tıp Teknisyeni/ Ankara): Genelkurmay Başkanlığı’na yaralıları almaya gittiğimizde bizi içeri almadılar, bir asker bize vur emri olduğunu söyledi. Biz geri dönerken bir grup askerin içinde bulunduğumuz ambulansa ateş açtığını gördük. Bizi tamamen düşman olarak görüyorlardı.
Buket İnci ( Acil Tıp Teknisyeni/ Ankara): Ambulansla ilerlerken çift şerit halinde tankların üzerimize doğru geldiğini gördük. Kendi kendime sordum; bu gece sabah olacak mı, ölecek miyiz diye.
Op. Dr. Seyit Ali Gümüştaş (Hekim/ İstanbul): İçinde bulunduğumuz ambulansa büyük bir gürültüyle mermilerin isabet ettiğini gördük. Gördük ki bu hainler sağlık tesisleri ve sağlıkçıları da hedef alıyor. Bunu da acı bir tecrübe ile öğrenmiş olduk.
Uz. Dr. Mehmet Koşargelir ( Hekim/ İstanbul): O gece hastanemize o kadar çok yaralı geldi ki yaralıları yatıracak yer bulamıyorduk. Artık gelen yaralılarımızı yere yatırarak müdahale ediyorduk. Bu yüzden de yer artık kan gölüne dönüşmeye başlamıştı.
Zehra Soylu (Hemşire/  İstanbul): O geceyi sadece yaşayanlar ve meydanlarda olan vatandaşlar bilir. Öleceğine o kadar inananlar vardı ki Allah Allah diyenler de vardı, Kelime-i Şehadet getirenler de…
Dt. Muhammed Özsoy ( Diş Hekimi/ Ankara): Babamın Türksat’ta şehit olduğunu öğrendim. Ancak o gece hainlere karşı meydanları boş bırakamazdım. Sabah olaylar dindiğinde şehit olan babamın yanına gitmek için yola çıkabildim.
Berdan Ölçücü ( Diyaliz Teknikeri/ Ankara): Genelkurmay Başkanlığı binasının kapısını zorlayarak kırdık. Halkın darbeye karşı darbe yaptığını gören hainler ateş açmaya başladı. Binadan içeri girdim derken hainlerin açtığı ateş sonucu yaralandım.
Aysel Acar ( Hemşire/ Ankara): o gece gelen her hastamız bizim için çok özeldi. Ancak mesai arkadaşlarımızı tekerlekli sandalye ile karşımızda görmek ekip olarak bizi çok etkiledi.
Uz. Dr. Erkan Ölçücüoğlu ( Hekim/ Ankara): En şiddetli çatışmaların ortasındaydık. Yanımızdaki şehit arkadaşlara baktığımızda gövdesi dahi olmayanları gördük. Doktor olarak kendi vücut bütünlüğümü kontrol ederek yaralanan bölgelerimdeki kanamayı durdurdum.
Dr. Akın Torun( Hekim/ Ankara): Kalabalığın ortasında birisinin yattığını fark ettim. Yanına yaklaştığımda bir er olduğunu gördüm ve bir vatandaşla beraber yaklaşık 15 dakika boyunca kalp masajı yaptık.
Prof. Dr. İsmail Cinel (Hekim/İstanbul): En etkilendiğim olaylardan birisi bir komiser ve beraberindeki oniki kişilik polis ekibiyle askerlerle mücadele eden kişi idi. En son kızını bana emanet ettiğini ve ameliyathaneye taşıdığımı hatırlıyorum.
Op. Dr. Orhan Koç( Hekim/ Ankara): Helikopterler tarafından birkaç defa tarandık. Ama ilginç olan bu kadar vurulan insana rağmen inanın hiç kimse o ortamdan ayrılmadı.
Op. Dr. Sezai Çelik (Hekim/ İstanbul): Unutamadığım hadiselerden birisi de aramızdaki motorsikletli bir kişinin motorsikletine binerek hainlerin üzerine doğru sürmesi oldu. Hiçbir silahı olmayan o kişiyi hainler oracıkta şehit ettiler.
Büşra Ertuğ ( Hemşire/ Ankara): Askerlerin ambulans ekiplerine de ateş açtığını duyduk. Bunları işittikten sonra olay yerine ekipleri görevlendirirken ‘hakkınızı helal edin’ diyerek görevlendiriyorduk.
Dr. Hüseyin Fazıl İnan (Hekim/ Ankara İl Sağlık Müdürü Yardımcısı): Kritik noktalara intikal etmeye çalışan ambulanslarımızın önü helikopterlerden ateş edilerek kesilmeye çalışıldı, yaralılara müdahale edilmesi engellenmeye çalışıldı.
Op. Dr. Serkan Önder Sırma( Hekim/ İstanbul): Öyle bir duygu ki, bunlar bizim askerimiz yanlışlık içerisindesiniz demek için uyarmak için gelmişiz fakat bunlar kendi halkını tarıyorlar, o an bende darbe değil de işgale uğradığımız duygusu bende daha çok pekişti.
Metin Doğan ( Tıp Fakültesi Öğrencisi/ İstanbul): Paletin altında birilerinin ezildiğini insanlar görürse durumun ciddiyetini daha iyi anlarlar ve hep beraber askere karşı koyarlar düşüncesiyle canımı feda etmek istedim.
Şule Delialioğlu ( Acil Tıp Teknisyeni/ Ankara): 112’yi aradım biz yaralandık ekip arkadaşlarımı görmedim ölmüş olabilirler dedim. Onlar için bir ekip istedim.

 

Editör: Haber Merkezi