Yücel Özen’in 'TAYFUR ÇİÇEK’İ TERBİYEYE VE SEVİYEYE DAVET EDİYORUM' başlıklı basın bildirisi açıklaması şöyle :
“Belediye Başkanının CHP İlçe merkezimizde ilçe başkanının adaylık açıklamasında basınımıza ve TV kanallarına yaptığı seviyesiz açıklamalarına bu kez ilk ve son olarak kendisinin
anlayacağı seviyesiz dille cevap vereceğim.”
“SON 2 YILI HATIRLAYALIM”
“CHP'nin, bütün şehir yasası gereği köyler dahil oy kullanılacağı için seçimi kazanacağımızı zaten biliyorduk. Partimiz yetkililerine ilettik. Tire'nin bütün siyasi partileri bilir. Tayfur Çiçek'in hangi partinin önde gittiğini bilmek gibi bir yeteneği vardır.
TV kanalında söylediği gibi bizim fındık kadar beynimiz var ya. Kendisi koca kafalıdır ve kocaman beyni vardır haliyle. Gözleri hep kısıktır bu nedenle burnu çok iyi parti kokusu alır. Her seçim öncesi partileri kollar, matematik hocası ya hesaplar not verir ve seçilecek partiye abanır. Tek özrü vardır seçildikten sonra yıllarca o partilere emek verenlere saldırır ve o koca koca partileri “TAYFUR PARTİSİ” yapmaya çalışır. Bu tavrını ANAP'ın ve DYP'nin eski yöneticileri iyi bilirler.
Tüm bunları bilmeyen o zamanların ünlü belediye müteahhitti Gürsel Erol DYP'li Tayfur Çiçeği Ankara ya götürerek CHP'li Tayfur Çiçek'i Kılıçdaroğlu'ndan teslim almıştır.
Aylar önceden belli idi bu ama parti içi demokrasicilik oyunu oynandı. Adaylarımızın içinden Tayfur Çiçek aday yapıldı.
Genel merkezimizin görevlendirilmesine sadık davranarak Sayın Çulhaoğlu'nun isyan-tehdit ve saldırılarına rağmen elimizden gelen tüm katkıyı sağladık örgüt olarak.
Önce ANAP'ın, sonra DYP'nin vagonuna inip, binen altı ok boyalı Tayfur Çiçek 27 Mart günü Tire Belediye başkanı oldu. Tabi çok sevindik 65 yıl sonra CHP'li bir belediyemiz oldu. Birkaç partilimiz belediyenin asgari ücretli çalışanı oldu. Daha doğrusu belediye taşeronu ilçe başkanımızın taşeronu oldu.
'Orda bir belediye var uzakta o belediye bizim belediyemizdir.' türküsü CHP'ye oy veren partililerimize yetti. Çok sevindik bu sevinç bize yetti...
Ama Tayfur beye yetmedi. Yeğenlerinden birini koordinatör yedek başkan yaptı yetmedi... Yeğenlerden diğerini topçularımızın ve kulüplerimizin başkanı yaptı yetmedi... Belediye meclis üyelerinin bir bölümünün çocuklarını, damatlarını kendisinin ve eşinin ailesinin belediye de sözleşmeli memur yaptı yetmedi... Eski iş ortağı belediye taşeron müteahhidini CHP ilçe başkanı yaptı yetmedi... Kendisini Sn. Kılıçdaroğlu’na götürüp CHP adayı yapan Gürsel Erol'un yeğenini özel kalem müdürü- devlet memuru yaptı yetmedi... ANAP'ta ve DYP'de parti emekçilerine yaptığı gibi CHP'nin duayen siyasetçilerini susturdu yetmedi... Eski ortağı ilçe başkanı seçim yapmadan kongre delegelerini yazdı( kara defterlerinde tahrifat- sahtecilik ile ilgili savcılıkta yargılanması sürüyor) yetmedi... yetmedi... yetmedi... yetmedi... ama biz Tire'li CHP'liler ANAP ve DYP gibi partimizi ona - eski ortağına ve Çiçek şürekasına teslim etmeyeceğiz.
Nasıl köy mallarını sattırmadık,aynı inançla belediyemizi de karşıdan seyredeceğiz ama parti yönetimimizi ona teslim etmeyeceğiz..”
“KÖY MALLARI SATIŞI YİNE GÜNDEM. ACABA NİYE ?”
“Başkan olduktan sadece yüz gün sonra daha köylere seçim teşekkürüne bile gitmeden yasayla devrolunan köy arazilerinin satış kararını aldı meclisten. Tüm hemşerilerimizin bildiği tartışmaları hem Tayfur Bey hem Aziz Bey hem de CHP il Başkanımızla yaptım. Büyükşehir başkanımız Aziz Bey partimizin yazılı taahhütlerine ve sözüne sadık kalarak satışları durdurdu.
Ama on dört ay sonra Tayfur bey bu konuyu ısıtıp tekrar gündeme getirdi. Matematik öğretmeni belediye başkanı yine hesap yapıyor. Ne topçulara ne spor komplekslerine nede belediye işlerine para yetmiyor. Yani gündem yine satmak... CHP itiraz etmezse zaten elinde tuttuğu köy malları satışının meclis kararını uygulayıp oradan gelecek trilyonları belediye kasasına aktarıp çiçekler içinde ama binlerce sorun içinde yaşayan Tire halkına baka baka top oynayarak mutlu mutlu yaşarlar...
Ama CHP itiraz ederse. O zaman ver elini 4. parti. Yani iktidar partisi. Asıl niyet budur. Yüzsüzce ve hadsizce kırk yıllık yoldaşım Halil Çulhaoğlu'nu ve partisinin bir üyesine hakareti pişkince dinleyen ilçe başkanının yanında, kendisi parti parti gezerken benim nerdeyse hayatımı verdiğim CHP ilçe binasında beni hain ilan etmesinin asıl nedeni budur. Kendisini partinin sahibi ilan edip ilçe başkanına bu adamları partiden ayıkla demesinin asıl nedeni budur.”
“MİLLETVEKİLLERİ'NİN ÇALIŞMASINA GELİNCE”
“Bizim partimizde bu çalışmaları ilçe başkanı programlar. Sözünü ettiği çiçek tesislerinde verdiği muhtar yemeklerine ilçe başkanı tarafından sadece Sn. Aytun Çıray, Sn. Balbay ve Sn. Hüseyin Sezer ismen davet edilmiştir.
TİRE BELEDİYE BAŞKANI TAYFUR ÇİÇEK’İN, YÜCEL ÖZEN HAKKINDA YAPTIĞI AÇIKLAMALAR
Cumhuriyet Halk Partisi’nde ihraç edilmesi gereken insanların olduğunu söyleyen Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, Televizyon kanallarına ve gazetelere çıkıp Belediye Başkanlarına , İlçe Başkanlarına laf söyleyenlerin derhal partiden ayıklanması gerektiğini söylemişti. Konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi Eski İzmir İl Sekreteri Yücel Özen’i işaret eden Çiçek, Özen ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “ Köy tüzel kişiliği mallarının belediyeye geçmesinin ardından kendi malımız olan bir araziyi satışa çıkardık. Bunun sonucunda içimizden biri olan Yücel Özen çıktı ve televizyon kanallarında yaygara kopardı. Bunun üzerine Ak Parti’li biri de; ‘İşte gördünüz. Yücel Bey yanlışı yakaladı. Muhalefet işte böyle yapılır. Yücel Bey’e ödül vermek lazım’ diyor. Ben de Tire Belediye Başkanı olarak diyorum ki, Doğru! Yücel Bey büyük bir madalyayı hak etti, ama CHP’den değil tabii ki” sözlerine karşılık Yücel Özen bir basın bildiri yayınladı.
Çiçek, Yücel Özen’e ağır eleştirilerde bulunmuştu.
Çiçek, “Bu nasıl bir pişkinliktir” diyerek Özen’e göndermelerde bulundu. Çiçek açıklamalarını; “Söylemleriyle bizlere zarar veren bu arkadaşlar herhangi bir protokolde utanmadan karşımıza çıkıp ‘Abi nasılsın’ diyorlar. Ben bu pişkinliği anlayamıyorum. Ben bir insana kızıyorsam o insan benim için her zaman karşı taraftır. Yani medyada boy boy pozlar verip, iri iri laflar edip ondan sonra da kalkıp hiçbir şey olmamış gibi orta yerde dolaşmak ve hala daha görev talep etmek bana ters geliyor. Bunların derhal ayıklanması gerekiyor”
Çiçek konuşmasında; “Yücel Özen’in yaptıkları hainliktir. Belediyemize ait bir arazinin satışını yaparken Yücel Özen ortalığı karıştırdı. Bunun üzerine Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu’da satışı iptal edin dedi. Bizler de arazinin satışını iptal ettik. Bunun sonucunda araziyi alacak olan arkadaşımızın 36 Bin liralık teminatı yandı. Biz de yasal olarak yaptığımız ve bitmiş bir ihaleden gelecek olan 1 Milyon 3 Yüz Bin Lira’yı yok sayarak böylesine bir zarar gördük. Bu zararı kendi partilimiz saydığımız bir insanın kamuoyunu yanıltması ve fişeklemesi neticesinde gördük. Bu şahıs, sanki Tire CHP Teşkilatı kapkaç yapıyormuş ve malları el altından satıyormuşuz gibi pozisyonlara düşürdü. Bu şahıslar bir de CHP’liyiz diye orta yerde dolaşıyorlar. Tabii olaylar bununla sınırlı değil. Daha sonra bir bakıyoruz Tayfur Çiçek CHP’nin kuruluş yıldönümüne gelmedi diye bir haber çıkıyor. Sana ne? Ben de insanım. Hasta olabilirim, mazeretim olabilir. Sen yoklama katibi misin? Bence bu arkadaşlar CHP’li olamaz”
“7 Haziran seçim sürecinde Tire’de muhtarlarla iki defa yemekli toplantıda bir araya geldik. Bu toplantılarımıza sadece iki tane milletvekili adayımız katıldı. Diğerleri neredeydi? Bu seçim sizin seçiminiz. Sizler bu bölgeden oy alacaksınız. İnsanların elini sıkacaksınız. Ak Partili milletvekili adayları Tire’deki tüm fabrikaları gezdi. Tek tek insanların elini sıktı. Çok iyi hatırlıyorum önceki seçimlerde Mehmet Ali Susam Sanayi’de girilmedik dükkan sıkılmadık el bırakmamıştı. Kusura bakmasınlar ama maalesef hepsi sınıfta kaldı. Milletvekilleri Tire’yi pas geçti. Burayı çantada keklik gördüler ama bu işler öyle çantada keklik hesaplarıyla olmuyor. Meclise gidip bizleri temsil edecek olan arkadaşlarımız maalesef daha şimdiden bu bölgenin milletvekilliğini yapmayacaklarını adeta göstermişlerdir. Sen aday iken bu bölgeye gelmiyorsan vekil seçildiğinde hiç gelmezsin. Maaşını çek, Ankara’da tadını çıkar! Bu heyecan neden kayboldu bilemiyorum. Bir an önce toparlanıp kendimize gelmeliyiz” demişti.