Haber: Tolga KIZGIN

Cumartesi günü, Ankara'da yaşanan, cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısı olarak nitelendirilen, “Emek, barış, demokrasi” mitinginin yapılacağı tren garı kavşağında ardı ardına patlatılan 2 adet bomba ile 97 kişi yaşamını yitirmişti.

Ankara’da yaşanan patlamalarda hayatını kaybedenlerin anısına ve olayı protesto etmek amacıyla, Ödemiş’te yürüyüş gerçekleştirildi. Ödemiş Salı Pazarı’ndan yürüyüşe başlayan yaklaşık 400 kişilik grup, yaşanan terör olayına tepki göstererek Hükümet Meydanı önüne kadar yürüdü. Yürüyüşe Ödemiş Baro Temsilciliği, EĞİTİM-SEN, Eğitim-İş, ADD, ÇYDD, CHP, HDP, Emekli –Sen üyeleri ve temsilcileri ve üyeleri katıldı. Çevre ilçelerden de yürüyüşe katılım gösteren vatandaşlar da vardı. Yürüyüşte bazı vatandaşlar zılgıt attı.

 “Savaşa hayır, barış hemen şimdi, susma haykır, katiller bulunsun, hesap sorulsun, faşizme karşı omuz omuza“ sloganları atıldı. Yürüyüşe ve sloganlara, çevredeki vatandaşlar da alkışlarla karşılık verdi.

Hükümet Meydanında Eğitim-Sen Ödemiş İlçe Temsilcisi Selim Şahan bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması şöyle:

Değerli dostlar, Bilindiği gibi 10 Ekim Cumartesi günü Ankara’da buluşan binlerce insan, “Emek, Barış ve Demokrasi“ için yıllardır ülkemizi kan gölüne çeviren katliamları protesto etmek için tüm dünyaya güçlü bir ses verecekti. İşini gücünü, çoluğunu çocuğunu bırakıp Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya akın eden binlerce barış ve demokrasi yanlısı vatandaşımız“ Emek Barış ve Demokrasi“ taleplerini haykırmak, işçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak; savaş yanlısı ve demokrasi düşmanı güçlerin karşısına dikilmek için Ankara’ya gitmişlerdi. Ülkemizi kan gölüne boğan savaş politikalarını protesto etmek için Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi“ Demek için Ankara’da toplanacaklardı.

“Sarayın hukuksuz saltanatına ’Dur!’ demek için"

Sarayın hukuksuz saltanatına“ Dur!“ demek için başkente akın etmişlerdi. Savaşa karşı barışı, baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi, yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için yürüyüşe başlayacaklardı.

“Daha sesimiz çıkmadan boğdular barış çığlıklarımızı"

Türküler, halaylar, pankartlarla ve sloganlar eşliğinde yapılacak miting başlarken patlattılar bombaları. Daha sesimiz çıkmadan boğdular barış çığlıklarımızı. Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce emniyet görevlisinin gözü önünde katlettiler onlar canımızı. Şu ana kadar belirlenebilen 100 civarında arkadaşımız, dostumuz ve kardeşimiz hayatını kaybetti. Yüzlerce kardeşimizde yaralandı.“

“Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve isyandayız.“

“Hiç kimse bize bu katliamların bu cana kıyanların faili meçhul olduğunu söylemesin. Barış ve Demokrasi beklentisinin ortasına atılan bu bombaları tanıyoruz. 18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’de 5 Haziran’da Diyarbakır’da 20 Temmuz’da Suruç ‘teki patlayan bombaların ‘’aynı seriden’’ olduğunu biliyoruz.“

“Katilleri tanıyoruz"

Katiller; yıllardır saltanatlarını sürdürmek için karanlık emeller peşinde koşan diktatörlük hevesleri, istedikleri 400 ve 550 vekil desteğini alamayan egemen güçlerle onların karanlık destekçileridir. 

“Amaçlarını biliyoruz"

Amaçları; ülkede ki barış ve demokrasi güçlerini korkutarak, demokrasi yandaşlarını yıldırarak, sindirerek zulüm ve hırsızlık üzerine kurulmuş düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır. Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz. Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz. “

Olay saati, Ankara’da miting alanında olduğunu belirten Emekli-Sen üyesi, emekli öğretmen Cengiz Özen, “10 Ekim günü Türkiye’nin dört bir yanından coşkuyla Ankara’ya aktı insanlar. Neden coşkulu olmasınlar ki; Barış istiyorlardı. Özgürce, özgürlük, barış ve insanca yaşam istiyorlardı. Başka bir amaçlarını yoktu. Saat 10.05’te daha toplanma alanında bu barış isteğini boğdular. Çok büyük bir katliam yaşadık. 500’ün üzerinde yaralı 100’ün üzerinde ölü var. Türkiye cumhuriyeti tarihinde mitinglerde ilk defa böyle bir şey yaşandı. Bundan dolayıdır ki 3 günlük yas ilan edildi. 2 günlük iş bırakılıyor. Türkiye’nin dört bir yanından halay çekmek için, tulumla davulla gelmişlerdi insanlar. Barış istiyorlardı. Ama 10.05’te susturuldu. Nasıl susturuldu? IŞİD ve onun benzeri bizdeki ortaklarıyla işbirliği yapmış, çeteler çok büyük bir katliam yaptılar. Bu katliamı hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız. Bizde diyoruz ki susmayacağız, sinmeyeceğiz, mücadele edeceğiz“ dedi. 

Daha sonra vatandaşlar, Atatürk büstünün önüne serilen “Savaşa hayır, Barış hemen şimdi“ yazılı bir pankart üzerine, karanfil bıraktılar. Grup olaysız bir şekilde dağıldı.

 

Editör: Haber Merkezi