Konuyla ilgili “Adana yangını kader değil cinayettir” diyen Eğitim-Sen Ödemiş  Temsilciliği konuyla ilgili basın açıklamasında bulundular.

 Adana Aladağ’da yaşanan katliamda maalesef 11’i yurtta kalan çocuk olmak üzere 12 kişi yaşamını yitirmiş, 22 kişi de yaralanmıştır. 
Yaşananlar bir kez daha siyasi iktidarın cemaat-tarikat ilişkilerini ortaya dökmüş, cemaat ve tarikatların eğitime müdahalesinin geldiği boyut ya taciz vb. skandallar ya da bu olayda olduğu gibi katliamlarla kamuoyunda yankısını bulmuştur. 
Yaşananların teşhir edilmesi, katliamın aydınlatılması, sorumlularının hesap vermesi, bilimsel, laik eğitimin hayata geçmesi ve yurtların kamulaştırılarak denetim altına alınması vb. taleplerimizin kamuoyu ile paylaşılması ve olayın takipçisi olduğumuzun bilinmesi önemlidir. 
Bu amaçla Genel Merkezimiz, şubelerimizin bugün (30 Kasım 2016) bütün illerde, ilçelerde açıklamalar yapmaları ve işyerlerimizde bütün eğitim ve bilim emekçilerinin siyah kurdele takma eylemi yapma kararı almıştır. 

Basın Açıklamasında;
“KADER DEĞİL CİNAYET!
TARİKAT YURTLARI KAPATILMALI; DEVLET EĞİTİME DAHA ÇOK PAY AYIRMALIDIR!
Adana’da, Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’ne ait Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda çıkan yangında, ilk belirlemelere göre ortaokul çağındaki 11 öğrenci ve 1 eğitmen hayatını kaybetti, çok sayıda öğrenci yaralandı. Hayatını kaybeden çocuklarımızın ailelerine baş sağlığı diliyor Yaralı kardeşlerimize acil şifa dileklerimizi iletiyoruz.
Aladağ Kız Öğrenci Yurdu, memleketin dört bir yanını bir örümcek ağı gibi sarmış tarikatlara ait çok sayıdaki yurttan biri. Yasaya göre ancak lise ve üstü okullarda özel yurt açılabilecekken yasal boşluktan yararlanan dini gruplar, daha küçük yaştaki çocukların barınmasına yönelik yurt açabiliyorlar ve yoksul aileler, çaresizliğin de etkisiyle çocuklarını bu kaçak yurtlara göndermek zorunda kalabiliyorlar.
Olan bitenin adını açıkça koymak ve gerçeği tüm çıplaklığıyla tespit etmek gerekiyor: Bu bir cinayettir. Devletin eğitim öğretim alanındaki kamu hizmetlerini yerine getirmemesinin bedelini ömrünün baharındaki çocuklar ödemiştir.
Yaşanan bu cehennemin sorumlusu ülkemizi tarikatlar için cennete çeviren, denetimi, liyakatı devre dışı bırakan siyasal zihniyettir. 
Tıpkı Soma’da, Ermenek’te olduğu gibi yaşanan kader değil katliamdır.
KÖY OKULLARI AÇILMALI, DEVLET YURT YAPMALIDIR
Öte yandan, son yıllarda kapanan köy okullarının yerleri doldurulamamış, eğitim hakkı için il ve ilçelere giden çocuklarımız, barınma ve beslenme ihtiyacını karşılayamaz olmuştur. Bu nedenle de denetimsiz olarak hızla büyüyen tarikat yurtlarına muhtaç bırakılmıştır.
İlçemiz Ödemiş’te de bunun çok sayıda örneği vardır. 
Son dönemde ilçe gündeminde ele alınan Salı Pazarı gibi dinlenme ve eğlenme ağırlıklı projelere milyonlarca lira borç alınacağı ilçe gündeminde tartışılırken, ilçemize çevre köy, belde ve ilçelerle başka illerden eğitim için gelen öğrencilere yurt yapmak tartışma gündemine hiç girmemiştir.
Kaymakçı’ya cezaevi yaparken, Ödemiş’e öğrenci yurdu yapmak kimsenin aklına gelmemektedir.
Tarikat ve cemaat yurtlarının ülkemizi getirdiği nokta 15 Temmuz’da net olarak anlaşılmış fakat akıllar başa hala gelmemiştir.
Devlet asli görevi olan eğitim, öğretim ve barınma sorunun çözmeli bu sorunun çözümünü cemaatlere havale etmemelidir.
Haydi hep beraber onay verelim:
ADANA YANGINI KADER DEĞİL CİNAYETTİR!
TARİKAT YURTLARI KAPATILMALI; DEVLET EĞİTİME DAHA ÇOK PAY AYIRMALIDIR!
SALI PAZARINA AYRILACAK ‘MAKYAJ‘ PARASIYLA ÖDEMİŞ’E BİR YURT KAZANDIRILMALIDIR.”

Editör: Haber Merkezi