HABER:SÜLEYMAN GÜLEROĞLU

Nilgün Bodur söyleşinin ardından hayranlar için kitaplarını imzalarken, kendisinin de Ödemişli olduğunu söyledi. Ve Ödemiş’te bulunan akrabalarını gördüğünde mutlu oldu.

NİLGÜN BODUR, “ BENDE ÖDEMİŞLİYİM”

Şair Yazar Nilgün Bodur, “ Ben yaklaşık beş yıldır bir fiil imzalara katılıyorum. Çok mutlu oluyorum. Özellikle belediyelerin kitap fuarı yapması beni çok mutlu ediyor. Her şeyin elektronik bir ortamda olduğu, kitaplarında elektronik ortamda olduğu bir dönemde hala o kağıt kokusunun duyulduğu kitapların satılabilmesi ve teşhir edilebilmesi böyle alanlar düzenlenmesi benim için gurur verici. Benim için Ödemiş’in özelliği benim nüfusumun kütüğünde Ödemiş Adagüme yazar.  Bende Ödemişli’yim ve 9 yaşımdan beri ilk defa Ödemiş’e geliyorum. Ve bu durumdan dolayı gururluyum” dedi. 

“SABAH HOROZ SESLERİYLE UYANDIM”

Bodur, “Ödemiş yolları çok güzel, sabah horoz sesleriyle uyandım. Ödemiş’te ilk defa kitap fuarı düzenleniyormuş. ilki olsun ama sonuncusu olmasın çünkü çok güzel kongre merkezi burası kocaman bulunduğumuz yerde küçük salonmuş zaten ilk günden beri de şaşırırım böyle beni niye dinlemeye gelirler kitabımı niye imzalatmaya gelirler ben hala daha o şoku yaşıyorum. İlginç geliyor insanların sırada beklemesi sizi dinlemesi ama Ödemişli olunca her zaman gurur duydum ben genelde böyle ince yapılıyor olur babam benim ince yapılıydı ama annem Malatyalı benim yapımda oradan geliyor. Konuşmasını, ses tonunu, geliverin gariler, huna baklar halamın anahtarlığımda otelimin iğne oyası vardı. İğne oyasını benim halam yapar. 97- 98 yaşında halam Allah uzun ömür versin bu arada Ödemişliler uzun yaşıyor. Fiziğim Malatyalılardan almış ama umarım Ömür süresi ruhum belki de Ödemişlilerin ruhudur da sizin gibi uzun ve sağlıklı yaşarım. Ama en önemlisi kitap benim için o horoz sesi kadar önemli benim için kitap kokusu kitap kokusunu duymak içinde geç kalınmış bir şey aslında bu kitap fuarı bu arası için çünkü Ödemiş büyük bir belediye şehir gibi Ödemiş neden bu kadar geç kalındı bilmiyorum ama ben hep derim geç kalmak diye bir şey yok başlamak lazımdır. 

Gençler bana söyleşilerde hep şunu der kitap yazıyorum. Nilgün hocam nasıl yardımcı olabilirsiniz diye hangi kitap evinden diye soruyorum yardımcı olmak adına ona kitap denmez defter denir. Sen yazarsın o kitap olur. Ben son kitabımı deftere yazdım. Sosyal medya da aynı onun gibi ben şimdi İnstgram fenomeni olacağım dersen olamazsın sen yaparsın doğaldır enerji gizlenemez bir şeydir. Sızar o enerji samimi enerjim her halde bu kadar kişiyi getirdi aynı samimi enerji hayatımdan da benden de sosyal medyadan da çok şey götürdü. Ama kalan sahalar bizimdir ya doğrularınız neşesiz ve mutsuzsa bazen sosyal medyada da yanlış biliniyor.”

“SOSYAL MEDYA BENİM İÇİN TERAPİ ALANI”

 Ben sinirlide mutluda mutsuz halimi de, atarım da giderime de sosyal medyada paylaşarak terapi oldu benim için terapi alanıydı sosyal medya bazen sizi mahfeden yerde sosyal medya oluyor. Sosyal medyanın nasıl olunurluğunu bilemem çünkü planlamadım, marka olsanız planlarım çünkü eski pazarlamacıyım sadece sosyal medyanın içinde bulunan insanların tek öğüttüm olabilir. Nasıl olunabileceğini bilemem siz yapın o olursa olur diyebilirim ancak kader kısmet ama övgüye şişmeyin ki yergiyle sönmeyin. Diyebilirim çünkü sosyal medya çok kaypak bir mekân bir de işin kötüsü samimiyetsiz bilmez samimiyetsiz insan kendisini çünkü daha dün yolda gelirken arkadaşımla konuşuyorduk. Kendi attığı yalanı kendisini inandıran insandır. Ve bunlardan çok az vardı eskiden kendisi yalan söylüyor. Yalanı yakalanırsa da yalanı yakalanmış gibi değil doğrusu yalan yapılmış gibi yapıyor. Ama sosyal medyanın insan psikolojisindeki en büyük etkisi kendi kurdukları yalan dünyaya kendileri inanır oldular. Aldatılan bir kadının kocasıyla bir fotoğraf çekildiğinde iki maşallah aldığında iyi bir ilişkisi olduğuna inanılıyor. Ve biri eleştirse de Arslan kesiliveriyor.”

“KIYMET BİLİNDİĞİNİZ YER DEĞİL NORMAL VE HUZURLU HİSSETTİĞİNİZ YERDE KALIN”

Bodur, “Sosyal medyanın benim için yüksek takipçimin olmasının sebebi belki hiçbir önemi olmaması benim için kıymetinizin bilinmediği değil herkes kıymetlidir. Ben prenses değilim ama prenses gibi hissedilmek isterim. Her kadın ve her insan da öyledir benim için kıymet bilindiğiniz yer değil normal ve huzurlu hissettiğiniz yerde kalın” dedi.

Editör: Haber Merkezi