HABER: DİLEK AYVALI/KAYNAK: KENT VİZYON DERGİSİ
İnsan merkezli, yenilikçi, hızlı ve ilkeli bakış açısıyla gerçekleştirdiği sağlam, konforlu ve huzurlu yapı projeleriyle müşterilerinin tartışmasız güvenini ve beğenisini kazanan Satı İnşaat Ltd.’ nin kurucusu Nail Beger 2011 yılında asıl mesleği Sistem Mühendisliği olan oğlu Salih Beger ile çalışmaya başlayarak 1200’ün üzerinde konut üretti.

Baba - oğul güç birliği
Şu anda inşaat ve imalatı bitmiş, devam eden veya projelendirilmiş, konut üretimi gerçekleştirilmeye devam eden Satı İnşaat Ltd.’ nin kurucusu Nail Beger, “Şirketimizi 1994 yılında kurduk. Yıllar içinde şirketin hacminin büyümesiyle, bürokratik işler, satın alma, satış ve iş takibi derken bütün işler üzerimde yük oluşturmaya başladı. 2011 yılında Sistem Mühendisi olan oğlum Salih Beger’ i birlikte çalışmak için davet ettim. Birlikte bir iş bölümü yarattık ve şirketimize diğer çalışanlarımızın da özverisiyle daha düzenli bir işleyiş yapısı kazandırdık.”

Ürettikleri yapılarda kalite ve güveni her zaman ön planda tuttuklarını belirten Beger, “Yaptığımız konutların satana kadar değil, sattıktan sonra da arkasında olduğumuzun bilinmesi şirketimizin politikası açısından çok önemlidir. Bu yüzden satış sonrası destek birimi oluşturduk. Müşterilerimiz satın almış oldukları konutlarda herhangi bir sorunla karşılaştığında şirketimizin destek birimini arayarak bildiriyor. Sorunlar not alınıyor ve önem derecesine göre sıraya konuluyor. İlgili birim konuyla alakalı bilgilendiriliyor. Sorun çözüldükten sonra da müşteriyle tekrar iletişime geçilerek konuyla ilgili teyit alınıyor.”

Satış stratejisi olarak alışılmışın dışında referans sistemini belirlediklerini ve bunu devam ettirmenin peşinde olduklarını belirten kaydeden Beger, “Bizim satış stratejimiz müşteri memnuniyeti odaklıdır. Memnun olan her müşteri bize potansiyel başka müşteriler yaratır. Bu yüzden enerjimizi reklama değil, müşterimizi memnun etmeye harcıyoruz.” şeklinde konuştu.

Arsa payları ve imar uygulamaları üretimi olumsuz etkiliyor
Son yıllarda büyük bir hızla artış gösteren arsa paylarına dikkat çeken Nail Beger, “İnşaat üreticileri olarak bu konuda biraz daha duyarlı ve prensip sahibi olmamız gerekli. Sadece rakiplerimizi ezmek için arsa paylarının İzmir’ in en lüks semtleriyle aynı seviyeye çekilmesine izin vererek, ürettiğimizin yapıların yüksek fiyatlara sahip olmasına neden oluyoruz. Bu sadece potansiyel müşterimizin ev sahibi olma şansını düşürmüyor, bu şekilde üreticiler olarak bizlerde kendi kuyumuzu kazıyor ve bölgemizi yatırım yapılabilir olmaktan çıkarıyoruz.”

Tire’ de yapılan kentsel dönüşüm adı altındaki projelerin parsel bazlı değil ada bazlı olmasını önemsediğini kaydeden Beger, “Bölgemizde kentsel dönüşüm adı altında yaptığımız işlem ne yazık ki çoğunlukla bina yenileme oluyor. Yani eski binayı yıkıp yerine imar durumu izin verdiği ölçüde yenisini yapıyoruz. Halbuki ada bazlı projelendirme yapılsa hem daha yaşanabilir konutlar yapılır hemde bölgemize bir mimari kimlik kazandırabiliriz.” dedi.

Tire’ deki kat uygulamasına da değinen Beger, “Bölgemizdeki yapıların az katlı ve geniş bahçeli olması bir çok kişi tarafından beğenilen bir özellik. Ancak bu işin diğer tarafı var. Bu uygulama hem arsalarımızı çok çabuk tüketiyor hem de verimli topraklarımızın geri dönüşü olmadan yok olmasını sağlıyor. Bu konuda imar uygulamamızın yanlış olduğunu düşünüyorum. 5 kat altı yapıların üretiminin, tüketimin üst düzey olduğu günümüzde israf olduğu kanısındayım.” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi