“Bugün, dünyada eşi benzeri görülmemiş emperyalizme boyun eğdiren 30 Ağustos zaferinin 91. yıl dönümü. 30 Ağustos yenilmiş, yaralanmış, bitkin ve fakir düşmüş halkın emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı kazanılan en büyük zaferdir. 30 Ağustos laik, demokratik, çağdaş akla ve bilime dayalı özgürlükçü uygar anlayışın meşalesinin Anadolu’da yakıldığı gündür.
Ancak bugün ülkemizin içinde bulunduğu duruma baktığımızda 30 Ağustos 1922’de emperyalizme karşı verdiğimiz o muhteşem savaştan çok uzak ve hatta tam tersi emperyalizme kucak açmış bir zihniyet tarafından yönetilmekteyiz. Ülkemizi yönetmekte olan AKP iktidarı mazluma karşı zalimi, demokrasiye karşı faşizmi, laikliğe karşı anti laikliği,Cumhuriyete karşı şeriatı savunmaktadır.
Demokrasiyi engelleyen, Türk devriminin yarattığı kurum ve değerleri yıkan, ulusal devleti parçalayan, iç ve bölgesel çatışmaları tetikleyen, cumhuriyetin koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tasfiye eden, kendi polis devletini oluşturan, Türk halkının tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik bilincini yok etmeye çalışan, yeni Sevr Büyük Ortadoğu Projesine eş başkanlık yapan, kendi halkına zulmeden, medyayı susturan, adalet olgusunu yerle bir eden, ekonomiyi çökerten, milli eğitim sistemini yok eden AKP iktidarı emperyalizmin savunuculuğunu ve bekçiliğini yapmaktadır.
Ama unutulmaması gereken çok önemli bir husus var. Çanakkale’de, 19 Mayıs’ta, İnönü’de, Sakarya’da, Lozan’da emperyalizme karşı nasıl mücadele edildiyse ve zafer kazanıldıysa bugünde bu gerçekleşecektir. Türk halkı emperyalizme yine dur diyecektir.
Büyük devlet adamlığı ve öngörü yeteneğiyle Mustafa Kemal Atatürk 1923 yılında ‘’ Bir gün, birinci cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O dönem geldiğinde yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri bu halkların değil, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve kurtuluş savaşında yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onlarında hakkından gelecektir.’’ şeklinde konuşmuş, günümüz AKP zihniyetini ve sonunu açık bir şekilde özetlemiştir.
O dönemde verilen mücadele sonunda emperyalistlere boyun eğdirmemiz, başta Ortadoğu ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere bağımsızlık mücadelelerinin başlamasına ve birçok ulusun temellerinin atılmasına sebep olmuşken, günümüz Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin izlemekte olduğu dış politikalar sonucu birçok ülkenin emperyalizmin kucağına oturmasına ve zarar görmesine sebep olmuştur.
Yakın tarihimize baktığımızda, 60’lı yıllarda emperyalizme kafa tutan tam bağımsızlık mücadelesi veren gençler o dönemin mevcut siyasi otoriteleri tarafından bilinçli bir şekilde linçe uğratılmıştır. Bugün ise o linç girişimlerini alkışlayan ve destek veren yapılar devletin en üst kademeleri tarafından baş tacı edilmektedir.
Bizler emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Gerek ülkemizde, gerek Ortadoğu’da savaşların bitmesi ve kan emici emperyalistlerin o bölgeden çıkması için Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinde belirttiği, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.
Bizimle aynı ya da yakın düşünceleri paylaşan, ülkesini ve bayrağını seven tüm yurttaşlarımızın zafer bayramı kutlu olsun.”
