Bir toplumda kadınlar anne, kadınlar eş, kadınlar günlük hayatımızda karşılaştığımız birçok soruna çözüm üretebilen eşsiz varlıklardır. Kadınların yapıları gereği fedakâr ve güçlü bir özelliğe sahiptir. Bunun en güzel örneği de Kırsalda ki kadınlarımızdır. Tüm dünyada sosyo-ekonomik sürekliliğin anahtarı ve kalkınma süreçlerinin hayati ve olmazsa olmaz unsurlarıdır. Gelişmekte olan birçok ülkede tarımsal işgücünün belkemiğini oluşturmaktadır. Gerek dünyada gerekse Türkiye'de tarımsal üretimin ve kırsal hayatın sürekliliğinin sağlanmasında en önemli rolü kırsal kadınlar oynamaktadırlar. Kadınların sahip oldukları üretim, yeniden üretim ve toplumsal ilişkiler ya da ailenin sosyalizasyonu olarak özetlenebilen roller, kadına toplum içinde çok büyük bir sorumluluk vermektedir. Bununla birlikte gerek ekonomik, gerekse sosyal açıdan kadınlar toplumda hak ettikleri sosyo-ekonomik konuma gelememektedirler.

Bunun arkasındaki en önemli etmen, kadınların kırsal hayat içerisinde erkekler gibi üretici veya çiftçi olarak görülmemesidir. Üretim rolü açısından kadınlar, erkeklerin yardımcısı konumundadır ve kadınların da çoğunluğu kendisini çiftçi olarak görmemektedir. Bunun yanı sıra yeniden üretim olarak adlandırdığımız gündelik ev işleri, çocuk bakımı, yakacak toplama vb. işler ile toplumsal ilişkilerin de kadının doğal görevi olarak görülmesi diğer etmenlerdir.

 Yine aile içi alınan diğer sosyo-ekonomik kararlarda da kadının katılımının erkekler kadar olmaması, kadını toplumda ikinci plana itmekte ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ortaya çıkmaktadır. Özellikle eğitimde öncelik her zaman erkek çocuklara tanınmaktadır.

Oysa dünyada tarımsal işgücünün %40'nı kadınlar oluşturmakta; Türkiye'de istihdam edilen kadınların %75'i ise kırsal kesimde yer almaktadır. Bununla birlikte kadınlar kırsal hayatta sahip oldukları vazgeçilmez önemin farkında değildirler.

Çoğunluğu çiftçi ve küçük girişimci olan kırsal kadınların sahip oldukları birden fazla rolün tanınması ve desteklenmesidir. Kırsal kadınların mevcut statüsünü yükseltmek,

ve Kadınlarımızın desteklenmeleri için Gıda Tarım ve hayvancılık bakanlığımızın kadın çiftçiler ve kadın girişimcilere yönelik birçok proje uygulanmaktadır. Kısaca bunlar; Her yıl yapılmakta olan kadın çiftçiler yarışıyor programı, çeşitli ödüller verilerek her ilimiz de yapılmakta ve ülke finalinde ülke derecesine girenler ödüllendirilmektedir.

Tarımsal yatırım projelerinde kadın istihdamı halinde yüksek puanlama yapılarak pozitif katkı ile projelerde öncelik sağlanmakta,

İzmir İl Tarım Müdürlüğünce 2014 te Kırsalda Kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi projesi uygulanmış ve 50 kadın üreticiye girişimcilik eğitimi verilmiştir. Birinci üreticinin projesi desteklenerek hayata geçirilmiş, belge alanlar hibe ve faizsiz kredi kullanma olanağına kavuşmuştur. Ayrıca Çiftçi Ailelerimizin desteklenmesi amacı ile SON VERİLERE GÖRE İzmir ilimizde Kırsal kalkınma Yatırımlarının desteklenmesi amacıyla % 50 hibe destek sağlanarak 161 proje uygulanmış. 120 milyon TL yatırıma karşılık 56 milyon TL hibe destek sağlanmıştır. 2236 kişiye istihdam sağlanmıştır.

   Umarım bundan sonra Kadınlarımızı Yılın sadece bir günü hatırlamak yerine, onların aile ve toplum üzerindeki değerlerini ön plana çıkarmakla, onların hak ettiği kazanımlar ödenmiş olunmaz, eşitlikten söz ederken, örneğin, siyaset, idare ve toplumun diğer alanlarında, kadınlara gereken fırsatlar verilmemişken. Kadın haklarını, insan haklarından ayrı tutmak mümkün değildir. Kadın hakları ile savunulan kadınların ayrıcalıklı haklara sahip olması değil, sadece insan oldukları için her yerde ve herkes için geçerli haklara sahip olmasıdır. Kadınların eğitim, sağlık, siyaset ve toplumun her alanında, özgür ve aktif olarak görev almalarına fırsat verilmesi dileğiyle.

       Bu duygu ve düşüncelerle Tüm Kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en kalbi duygularımla kutluyor. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

 

Editör: Haber Merkezi