Bozdağ’ın eteklerine kurulu Birgi, antik çağlardan buyana her dönem çekim merkezi olmayı sürdürüyor. Tarihi M.Ö 3000'li yıllara uzanan Birgi sırasıyla Lidya, Pers, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans'a ev sahipliği yaptı. Birgi’de, 1308 yılında Aydınoğulları ile başlayan Türk egemenliğinin mimari izleri ise bu gün tüm heybetiyle ayakta duruyor. Adeta açık hava müzesini andıran kadim kent Birgi günümüzde dünya kültür mirası listesinde yer almayı başarmıştır. Toplam 171 adet tescilli yapı bulunan kent, aynı zamanda doğal, arkeolojik ve kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Üç bini aşkın nüfus yapısıyla sakin şehir Birgi, İzmir’in Ödemiş ilçesine yaklaşık 10 dakikalık uzaklıkta bulunuyor. Büyüleyen tarihi güzelleriyle aklınızı başından alacak olan Birgi son dönemlerde televizyon ve sinemacıların doğal çekim platformu haline gelmiş. ‘Yeşil Deniz’ gibi birçok sevilen dizi ve sinema filmi burada çekilmiş veya halen çekilmeye devam ediyor.

YEŞİL DENİZ

İnanç turizminin de yaygın olarak gerçekleştiği Birgi'de doğal ve tarihi doku birbirini tamamlıyor. Son zamanlarda Bilgi’nin yeşil olan tonu dikilen yeni yeni ağaçlarla ve tarihi mekanları bütünleyen peyzaj çalışmalarıyla gerçekten de ‘Yeşil Deniz’ olmuş. Başınızı nereye çevirirseniz çevirin son derece zengin tarihi eserler yeşilin bin bir tonu içinde tek tük değil beşer onar tüm zenginliği ile gözünüze takılıyor. Restore edilen tarihi Birgi evleri, Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak işletilen ünlü Çakırağa Konağı, Ulu Cami, Mehmet Efendi Medresesi, Sultan Şah Türbesi, Aydınoğlu Mehmet Bey Türbesi, Derviş Ağa Cami, Karaoğlu Cami ve Çeşmesi ile Bizans döneminden kalma Kule mutlaka görülmesi ve gezilmesi gereken yerler listesinde bulunuyor.

İmam Birgivi Hurafelare Karşı Mücadele Etmiş

Birgi'de, 15’nci yüzyılda yaşamış İmam-ı Birgivi aslında kadim kentin sembol kişiliği niteliğinde. Günümüze kadar ulaşmış toplam 18 eseri bulunan İslam felsefesinin önemli isimlerinden İmam-ı Birgivi, hayatı boyunca hurafelere karşı mücadele etmiş. Öldükten sonra kendisine türbe yapılmamasını vasiyet eden isteyen Birgivi’nin son isteği yerine getirilmiş. Ne yazık ki Birgivi’nin kente hakim bir alanda bulunan mezarını ziyaret edenler ise bu gün bile dilek ve adakta bulunmaya devam ederek, hayatı boyunca hurafelerle mücadele eden bu ünlü din aliminin kabri başında tezat oluşturmaya devam ediyor.

DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE KALICI OLACAK

“Dünya Mirası”, UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi’nce belirlenen kriterleri karşılama durumları ile mimari, tarihi, estetik ve kültürel, ekonomik, sosyal, sembolik ve felsefi özellikleri de dikkate alınarak tüm dünya için önemli bir değer taşıdığı kabul edilen ve korunmaya değer bulunan doğal ve kültürel varlıklardır. Birgi, kendine has geleneksel mimari

dokusunu günümüze kadar koruyabilmiş ender yerleşim yerlerinden biridir. Konakları, camileri, türbeleri, medreseleri, hamamları, çeşmeleri ve daha birçok eseriyle, beylikler döneminden başlayıp günümüze ulaşmış çok sayıda tescilli yapıya sahiptir. Tarihi yerleşimde geleneksel mimari dokuyu en iyi biçimde yansıtan iki mimari yapı, ahşap süsleme ağırlıklı mihrabı ve minberiyle döneminin en başarılı örneklerden biri olan Ulu Cami ile ahşap işçiliği ile dikkat çeken Çakırağa Konağı’dır. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Birgi, yüksek taş evleri ve ahşap pencereleriyle geleneksel mimari dokusunu özenle korurken, UNESCO Dünya Mirası listesinde de kalıcı olarak yer almanın hesaplarını güçlü şekilde yapıyor.

Editör: Haber Merkezi