30 Ağustos Zaferi’nin 91. yıldönümünde bütün olumsuzluklara rağmen sömürgeciliği yenilgiye uğratmış, mazlum milletlere yol göstermiş bir milletin temsilcileri olarak, tam bağımsızlığa dayalı onurlu duruşlarıyla, Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaşma kararlılığını bir kez daha vurgulayan Hikmet Güriş, “
Bilindiği gibi Türk Milleti ve O’nun içinden doğan Türk Ordusu, 30 Ağustos’ta, dünyada benzersiz bir mücadele ile işgal kuvvetlerini kesin bir yenilgiye uğrattı. Bu nedenle 30 Ağustos; “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla, tam bağımsız yaşama bilincine erişmiş bir ulusun, çağdaş, demokratik, laik bir devletin temellerini attığı gündür” dedi.

ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNE BAĞLI KALACAĞIZ

30 Ağustos’un, Afyon-Dumlupınar’da başlayan büyük taarruzun, emperyalist güçler karşısında zaferle sonlandırıldığı ve taçlandırıldığı gün olduğunu hatırlatan Güriş, 91 yıl önce kazanılan zaferi günümüzde de Türkiye’de oyunlar oynayan emperyalist güçlere karşı da kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti. Güriş, “20. Yüzyılın başından beri cepheden cepheye koşmuş, doğan çocuklarına babalık yapamamış, evini yurdunu görememiş, yanı başında dostunu, silah arkadaşını yitirip, elleriyle kara toprağın bağrına bırakmış, imparatorluğun yitirdiği toprakların her karışını ciğerinden kopan bir parça kan gibi tükürmüş, yorgun insanların kendilerine güven ateşini yaktığı yürüyüşün sonlandığı gündür. Bu yürüyüş; tam bağımsız, vatan ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esas alan, ulus iradesine dayalı demokratik laik bir devletin kuruluşuna giden yolu açmıştır. Emperyalizmin o gün bu ülke üstüne oynadığı oyunu, o acılı kuşağın yorgun savaşçılarının azmi ve güveni ile bozduk. O acılı ve yorgun kuşağın çocukları, torunları olarak, emperyalizmin bugün ülkemiz üzerine oynadığı oyunları da bozacak güç ve inanca sahibiz. Emperyalistler, ülkenin bütün siyasi yapısını kendi isteklerine göre şekillendirmiş olsalar bile, bu ülkenin bir santimetre karesini bile kimseye bırakmayacağız. 91 yıl önce kazanılan zafer, yalnız emperyalizme karşı kazanılmış bir askeri zafer olmayıp, yorgun bir ulusun taşıdığı öz güveni ulusal sınırlarını korumak için nasıl harekete geçirdiğini göstermesi bakımından, aslında bugün için de ders alınması gereken bir anlam taşıyor. Bize bu azmi ve güveni kazandıran acılı kuşağın yorgun savaşçılarını saygıyla anıyoruz. Yaşadığımız sürece, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalacağımıza, onları yeniden yaşama geçirip sonsuza dek yaşatacağımıza, Büyük Türk Ulusu önünde söz veriyoruz” dedi.

Editör: Haber Merkezi