Sarıkız cinsi patatesi ile ünlü olan Ödemiş’te geçen yıl patates altın fiyatlarıyla yarışarak, kilogramı 5 liraya kadar fırlamıştı. Bu yıl, 1 lira ile 1 lira 25 kuruş arasında pazarda kilogram fiyatı olan patatesin, fiyat düşüşü karşısında üretici sıkıntıda. Üreticiler, devletin tarımda planlama politikasını gözden geçirmesini istiyor.

Kocaağa, “Bu yıl çiftçi mağdur olacak gibi”

Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa patateste fiyat düşüşü ile ilgili şöyle konuştu:

“Ödemiş’te yılın 2. Hasat dönemi olan, kış patatesinin, hasat dönemindeyiz. İklim koşullarına göre şu günlerde rekoltemiz çok yüksek ve kaliteli olacak gibi görünüyor. Önümüzdeki günler içerisinde, hasat tüm tarlalarda başlayacaktır. Ödemiş’in patatesi kabuğu ince, içi sarı olur. Diğer illerin patatesleri yıkansa dahi 2-3 gün içerisinde esmerleşir, kabuğu kalın olur, içi Ödemiş patatesi gibi ince ve sarı olmaz.  Satıcılar tarafından bu konuda vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü diğer illerde yetiştirilen patatesler, Ödemiş patatesi olarak halkımıza satılabiliyor. Tabi patates geçen yıl çok pahalıydı, bu yıl neden bu kadar düşük diye algılandığında, geçen yıl bölgede çok yağış oldu ve don olayı oldu. Don olayından dolayı, tarlalarda patatesler zarar gördü. Geçen sene ile bu sene arasında, üretim düşmüş oldu. Ufak ufak hasat yapılıyor. Şuan da patatesten köylünün eline geçen para 50 kuruş. Buda köylünün para kazandığı anlamına gelmez. Bu yıl çiftçi mağdur olacak gibi. Burada 50 kuruş olan patates, İstanbul’da, Büyük şehirlerde tüketiciye 2 ila 2.5 liraya satıldığı söz konusu. Üretici para kazanmıyor. Kazanmadığı gibide, tüketici de pahalı alıyor. Aracılar fiyatını yükselttikleri için, tüketici de fiyatı pahalı görüyor. Bölgemizde iklim şartlarının durumuna göre 2 kez hasat yapıyoruz. Ocak ayında ekim başlar, şubat ve mart ayına kadar ekim devam eder. Mayıs, haziran ve temmuza kadar hasat devam eder. Ağustos ayında tekrar ekim yapılır. Ağustos ayını ölçü alırsak, 6-7 ayda bir ürün ekiliyor ve hasat yapılıyor. Patatesin ekiliş tarihine göre bu zaman değişmektedir.”

“8 Ocakta ki korkunç don olayı…”

Patates üreticisi ve pazarlayıcısı Mehmet Birlik, “Ödemiş’te 45 yıllık patates üreticisiyim. Çiftçiyim. Aynı zamanda da 10 yıldır bu ürettiğim mahsulün pazarlamasını da kendim yapıyorum. Patates neden ucuz geçen sene neden pahalıydı? Şimdi Türkiye’de çiftçi bilhassa sebzede yerle bir olur, bütün çiftçilerin büyük kısmı, iflasın eşiğine gelir, tarla ekemez, üretim yapamaz hale geldiği yıllarda, bu tür sebzeler fiyat patlaması yapar.Geçen yıl da, fiyatların daha çok yükselmesindeki en büyük sebep, Ödemiş’te 8 Ocakta ki korkunç don olayında toprak altındaki 80-100 bin ton civarında patates dondu. Zaten üretim azdı. Donan patates olayından psikolojik bir gerilme oldu. Geçen yıl patates toptan 2.5-3 lira arasında satıldı.”

“Üreticisi zaman zaman çok perişan olmakta”

“Bu yıl neden ucuz? Bu yıl Türkiye genelinde üretim patlaması var. Bu üretim patlamasında elbette ki arz talep meselesi olduğu için ucuzladı. Biz bunu bekliyorduk. Ne yapabiliriz bu aşamada. Bizden her yıl patates alan Irak, Suriye, Rusya gibi komşu ülkeler bu yıl patates almaz oldu. İlişkilerimiz bu ülkelerle bozuldu. Başka ülkelerden bu ihtiyaçlarını karşılıyorlar.  Eğer bugün, fazla olan üretimden, 40-50 bin ton civarında patates dışarıya ihraç edilse, yine müstahsil para kazanacak duruma gelirdi. Bu yıl ihracat olmazsa, patates fiyatları düşük olarak seyredecektir. Tüm yetkililerden ihracat olanaklarını araştırmalarını rica ediyorum. Bu yıl ki fiyatlar, Türkiye genelinde 50-60 kuruş civarında seyrediyor. Durum budur. Türkiye’de ki bu istikrarsızlığın sebebi, planlı, programlı tarımın yapılmamasıdır. Devlet denetiminde planlı üretim yapılmamasıdır. Tüm üretim dallarındaki mahsul, sebze, meyveler plansız şekilde yapıldığından, ülke üreticisi zaman zaman çok perişan olmakta, çok kötü günler geçirmektedir.”

“Devletin bir üretim politikası yok”

Üretici Muzaffer Özdemir, “Bölgemizde ki ana ürün patates olduğuna göre, en büyük dert patateste. 1-2 yıl önce 6 liraya çıkan patates, şimdi köylerde kilogramı 30 kuruşa düşmüş. Bunun sebebi, 1 sene önce, 6 liraya çıkan patates, ertesi yıl herkes tarafından ekilmekte ve rekolte oldukça yükselmektedir. Sonrasında, üretim fazlalığından piyasa bu duruma getiriyor. Devletin bir üretim politikası yok, çiftçinin örgütleyicisi yok. Bugün, ilçe tarım ve ziraat odaları görevini yapmıyorlar. Kişiler ile bir sorunumuz yok. Seçilmiş bir başkan var. Başkan bu işi yapacak değil. Altında çalışan bir sürü adam var. Geçen yıl bölgemizde patates 5 lira olduğu zaman, Tarım Bakanı, “İthal patates getireceğim, buna müdahale edeceğim” demesini biliyordu. O Tarım bakanından ben ne beklerim. “Bu kez de zarar ettiğimiz için bu üreticiye kilogramda destek çıkacağım” veya “Köylünün ürettiği patatesi ihraç edeceğim” demesini bekliyorduk.”  

“Mutfağa girinceye kadar, patates 5-6 kişinin elinden geçiyor”

“Ben bunu beklerim… Ama bunu bekleyen yok. Elbette ki tüketici patatesi yüksek paraya almaz. Ama üreticiden, teraziye, teraziden mutfağa girinceye kadar, patates 5-6 kişinin elinden geçiyor. Herkes üç kuruş para kazanıyor bunun üzerinden. Zaten nakliye maliyeti mazotun fiyatından dolayı yüksek. Buradan İstanbul’a 50 kuruşa çıkan mahsul, İstanbul’a gidene kadar 1 liraya mal oluyor.Borsada gözüken zam şampiyonu ürünleri hallerden alıyorlar. O zam şampiyonu olan ürünün yetiştiricisine bir bakın bakalım, ne kadara mal oluyor. Çuval parası, işçiliği, nakliyesi, algısı ve vergisi var. Yetiştirici tabi ki para kazanacak ama tarlasından çıkardıktan sonra başkalarının eline çok paralar geçiyor.”

“Suriyeliler ülkemizde, aç açına duruyor”

“Bu sene ki düşüşün sebebi, ülkenin her tarafında rekoltenin yüksek olmasıdır. Bozdağ ve Gölcük’te patates koyacak depo yok, her taraf ful dolu. Şimdi yeni patates çıkacak, üretici onu nerede depolayacak? Bu yıl havalar daha iyi gidiyor. 15-20 gün daha havalar iyi giderse patates tonaj yapacak. Fakat hangi depoya koyup muhafaza edilecek. Planlama olmalı ve devlet patatesin kilogram fiyatı yükseldiği zaman nasıl müdahale ediyorsa, şimdide müdahale etmelidir. Hangi ülkelere ihraç edilmeli ona bakılmalıdır. Devlet fındığı ve sütü nasıl okullarda dağıtıyorsa, patatesi de alsın dağıtsın. Suriyeliler ülkemizde, aç açına duruyor. Devlet alsın patatesi Suriyelilere yedirsin.”

 “Kanunlara, masa başında karar veriliyor”

 “Hiçbir siyasi ile kurumla hiçbir derdimiz yok.  Ziraat Odası Başkanı ile arkadaşız. Ama Ziraat Odasının görevinin ne olduğunu bizde bilmiyoruz. Belki de onları prosedürler tıkıyor. Kanun maddeleri neyi içeriyor bilmiyoruz. Bunu açıklayanda yok. Bugün İlçe Tarımın görev sınırlamaları nedir, üreticiye, köylüye ne derece faydalı olmalıdır bilmiyoruz. Ziraat odası köylünün bir odası. Ama köylü için ne yapıyor. Yapması gereken görevleri belki de kanun önünü tıkıyor. Vekiller zaten bizim vekilimiz değil ki. İzmir’den buraya gösterilmiş bir vekil. Çiftçi, toprak, inek nedir, bu hayvan nasıl besleniyor. Kanun yapıcılar, kanunları çıkarırken hakikaten kimseye danışmadan çıkarıyorlar. Masa başında karar veriyorlar.

“Tüketici zor durumlar yaşamıştı”

Özge Önel, “Özel bir işletmede çalışıyorum. Geçen yıl kilogramı 5 liraya kadar çıkan patates, ev hanımlarını zora sokmuştu. Üretici bundan memnun olsa da, tüketici zor durumlar yaşamıştı. Bu yıl pazarda 1 lira ve 1 lira 25 kuruş arası değişen patates fiyatları,  tüketicinin yüzünü güldürdü. Fakat devletin tarım politikası konusunda düzenlemeye gitmesi hem üretici hem tüketici bakımında bir gereklilik haline geldi. Tüketici olarak hem üreticinin hem tüketicinin yüzünü güldüren bir fiyat politikasının yapılmasını istiyoruz.”

Selma Akgün, “ Ev hanımıyım. Ödemişte yaşıyorum. Geçen kilogramı yıl 5 lira olan patates, bu yıl 1 lira 1 lira 25 kuruş. Bu dengesizlik nereden geliyor. Devletimizden bir ürün planlaması yapılmasını istiyoruz.”diye konuştu. 

Editör: Haber Merkezi