“AKP İKTİDARI ÜLKEYİ KARANLIĞA SÜRÜKLÜYOR”
Akkan yaptığı açıklamada şunlara değindi ; “14 Yıllık AKP iktidarı ülkeyi karanlık bir noktaya doğru sürüklemektedir. Özellikle 7 Haziran seçimleri sonrası kandan, şiddetten, kaostan beslenmeyi tercih ederek ülkemizde her gün yeni gözü yaşlı ailelerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Halkı biz ve ötekiler olarak bölmek için her türlü kirli politika mubah görülmektedir. Ülkede kendi diktatörlüklerine hayır diyenler her türlü baskı aygıtı kullanılarak susturulmaya çalışılmaktadır. Dün ak dedikleri politikalara bugün kara demekte ve bunu yandaş medya marifetiyle topluma kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Yandaş medyanın dışında kalan medya kapatılarak, mallarına el konularak, seksen yaşındaki Cumhuriyet gazetesi yazarları tutuklanarak, Aslı Erdoğan gibi yazarlar tutuklanarak topluma ve nispeten özgür medyaya da ayar verilmektedir”
“DİZ ÇÖKTÜRMEK İSTİYORLAR”
Akkan ; “ Dün barış isteyen akademisyenlerle başlayan gözaltı, tutuklama, işten atma girişimleri 15 Temmuzu kendileri için tanrının bir lütfu olarak görenler tarafından KHK’ler marifetiyle toplu işten atmalara açığa almalara dönüşmüştür. Darbe girişimini kendileri için fırsata çevirenler gerçek niyetlerini hemen ortaya koymuş, asıl amacın tek adam diktatörlüğüne hayır diyen herkesi sindirmek, susturmak, diz çöktürmek olduğunu çıkardığı KHK’lerle göstermiştir. Ülkede uygulanan politikalar OHAL ve KHK’lere dayandırılarak alınmaya çalışılan yol ile adeta bir muz cumhuriyetine doğru gidilmekte ve bu gidiş halka yandaş medya sayesinde bağımsız ülke politikası olarak yutturulmaya çalışılmaktadır.”
“29 ARALIK EYLEMİ HUKUKSUZCA CEZALANDIRILIYOR”
En fazla saldırıya uğrayan kurumun KESK olduğuna dikkat çeken Akkan ; “Bütün bu diktatörlük ve faşizm uygulamalarından en fazla saldırıya uğrayan örgütler arasında konfederasyonumuz KESK de bulunmaktadır. En yasal haklarını kullanan KESK’e bağlı sendikaların üyeleri katıldıkları 29 Aralık iş bırakma eylemi için hukuksuzca cezalandırılmaktadır. Bu cezalandırmalar bağımsız olmayan yargıdan bile geri dönmektedir. BES üyesi Ramis Sağlam ihraç edilmesine yaptığı itiraz sonucu yürütmeyi durdurma kararı ile görevine iade edilmiştir. Bu sürgünler soruşturmayı yürüten maarif müfettişlerin teklifi dahi olmadan gerçekleştirilmiştir. Bu gün Eğitim Sen Kiraz Temsilciliğimizde başta baş temsilcimiz ve temsilcilik yönetim kurulu üyelerimiz olmak üzere 6 üye 29 Aralık iş bırakma eylemi nedeniyle il dışına sürgün edilmişlerdir. Tam bir hukuksuzluk örneği olan bu ve bunun gibi olaylar örgütümüzün fiili ve meşru mücadelesi, hukuk mücadelesi sonucunda mutlaka kazanılacak ve haksızlıklar ortadan kaldırılacaktır.
Eğitim öğretimi çok düşündüğünü ileri sürenler kış ortasında, eğitim-öğretim yılının ortasında bu sürgünleri varsa vicdanları rahatsız olmadan kabul edebiliyorlar mı? İzmir ilini yönetenlerin ve bu soruşturmaları yapanların birçok ilden farklı olarak adeta Eğitim Sen’lilerden katmerlenmiş intikam almaya çalıştıklarının farkındayız. Bu hukuksuzlukları yapanların bir bölümünün FETÖ kapsamında açığa alındığının, içeriye atıldığının, meslekten ihraç edildiğinin kamuoyu tarafından da bilinmesini istiyoruz. İzmir ilindeki bu özel uygulamaların da hesabını mutlaka fiili, meşru mücadelemizle ve hukuk mücadelemizle soracağımızı buradan bir kez daha haykırıyoruz.”
