HABER:BSHA
Yılmaz ‘Eğitim müfredatının değişikliği hem ülke için hem de çocukların geleceği için çok önemli bir değişiklik ve Milli Eğitim Bakanlığı tamamıyla bunu kapalı kapılar arkasında sürdürmüştür. Eğitim tamamı ile yapbozu dönüştürülmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı her konuda olduğu gibi bu konuda da kendi bildiğini okumaya devam etmektedir. Değişiklikler yapılırken genelde pilot uygulamalar seçilir sonuçlar değerlendirilir. Pilot uygulamalar sonucunda eğer bireysel inceleme değerlendirme tartışma sonucunda kazanımlar elde ediliyorsa uygulamaya geçilir. Ancak müfredat değişikliğinin hiçbir pilot uygulaması yok. Bu değişikliğin içeriğinin ne olacağı nasıl bir değişiklik önerildiği bütün yönleriyle bilim insanlarıyla, eğitimcilerle, bu alandaki örgütlü sendikalarla ortaklaşması; çok yönlü bir tartışma yaratması gerekirdi. Böyle bir tartışma da yaratılmış değil’ dedi.
100 bin kişilik bir alan çalışması yapıldığını ancak 100 bin kişilik bir alan çalışması milyonları ilgilendiren bir camiada, bir kitle de çok az bir sayı ifadesinde bulunan Yılmaz ‘Böyle olduğu bile düşünülürse 100 bin kişinin içerisinde bir tane laik, bilimsel eğitime yakın bir veli mi olmazdı. Bu sayı farazi şekilde atılmış bir sayıdır. Eğitim yuvaları tamamıyla siyasal uygulamalar ve iktidarın çevresine göre değiştirilmiş ve yandaş sendikanın görüşleri dikkate alınmıştır. Dolayısıyla eğitim tamamıyla geriye götürülmekte, bilime ve aydınlanma düşüncelerine karşı savaş açıldığını düşünüyoruz’ diye konuştu.
Yılmaz’ Aynı zamanda bir savaşta laik eğitimi seküler yaşama yönelik düşmanca yaklaşımları olduğunu görmek mümkün. Çünkü laik yaşama yönelik iktidarın sözleri, zaman zaman açıklamaları bunun işaretlerini bize vermişti. Dolayısıyla daha önceki iktidara yakın kaynakların yapmış olduğu açıklamalar bu değişimden bağımsız düşünülemez. Tamamıyla çocukların sosyalleşmesinden kendini geliştiren, bilimsel, sanatsal, estetik yönden yoksun bir eğitim. Tamamıyla dini değerlerin, milliyetçiliğin, bireyciliğin, rekabetin, bencilliğin ön plana çıkarıldığı bir müfredat olduğu izlenimini ilk etapta veriyor. Zaten tüm mevcut eğitim politikalarının temelinde bilimsel eğitim anlayışına 2023 vizyonu diye adlandırdıkları iktidarın siyasal ideolojik hedeflerine uygun gençlik yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bu anlamda hem eğitimciler hem veliler kaygılıyız. Eğitimin geleceği açısından kaygılıyız’ sözlerini kaydetti.
Bundan sonra nasıl nesiller yetiştirileceği konusunda kaygılı olduklarını kaydeden Fevzi Yılmaz ‘Sonuçta yarın bakan çıkıp bu da olmadı başka bir modele başka bir müfredat çalışmasına başlayacağız demesi de muhtemeldir. Çünkü yıllardır her bakanın kendine uygun düzeni uygulamaya çalıştığı her bakanın eğitimi yeniden yapboza dönüştürdüğünün, defalarca örneğini gördük. Eğitim - Sen olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir her alanda iş yerlerimiz, okullarımız başta olmak üzere her alanda hem laik, bilimsel, demokratik eğitimi savunan hem de çocuklarımızın sanatsal, sosyal, kültürel gelişimini ön plana çıkaran müfredat mücadelesini vereceğiz. Bunu da okulların açılması ile birlikte yoğun program ve aydınlanma çalışmasına dönüştüreceğiz’ dedi.

Editör: Haber Merkezi