Gündem seçim olunca,elbette konularımız seçimle ve adaylarla ilgili oluyor.Lakin bu hafta aday yerine Bayındır Belediyesi Meclis üyesi ve CHP eski ilçe başkanı H.Tamer Yanık’tan bahsetmek istiyorum.
   CHP Eski İlçe Başkanı ve Bayındır Belediyesi Meclis Üyesi H.Tamer Yanık yaklaşık olarak 4,5 yıldır görev aldığı partisine bir ivme kazandırmış çok çalışmıştır. Nasıl olaylar hâsıl oldu da adaylığı gerçekleşmedi demeden de geçemeyeceğim. Öfke ve sinirini yüzünde hiç görmediğim, haksızlık ve yapılan yanlışlara tebessümle karşılık vermesi de sabrından olsa gerek.
   İlçe başkanı olması ile uzun yıllar fazla değişim yapamamış CHP’de birçok ilklere imza atmış olarak tanıdım kendisini. Parti üyesi olan olmayan tüm vatandaşı saygı duyarak dinledi ve cevap verdi. Bayındır’da seçim son iki ayda olur onu bekleyelim, para harcamayalım diyen kısır çekişmelerin içersinde olmadan çalıştı. Bayındır’da seçmenin özellikle  kırsal yörede yaşayan  seçmenlerin ayağına gittiğinde, CHP’de  kendisinden  başka  aday adayı bile yokken; Bayındır’da yapılacak seçimlerin Belediye başkan  adaylığına kesin gözü ile bakılıyordu.Lakin parti içi demokrasilerin olmadığı yerlerde emeğe saygının olmadığı  görülmektedir.Kapalı kapılar ardında zamanında verilmiş sözler ile çalışıp hakkı ile o makama layık olanlara yapılan bu oyunlar ile aslında kaybeden parti gibi görünse de inanmışların umutlarının tükenmesiydi olmaktadır.
   Bayındır seçmeni ve Tamer Yanık’ın diyalogunda ne eksikti de  adaylığı kesin gözü ile bakılırken yapılmadı?.H.Tamer Yanık yapılacak olan bu yerel seçimleri nasıl etkilerdi?.Taban ve tavan arasına sıkışmamış fevkalade bir uyum ile çalışan yönetim ve aday adayı bu seçimlerden nasıl bir zaferle çıkardı?.İlçe başkanlığı görevini bıraktığı parti sekreteri  şuan ki İlçe Başkanı Fuat Özbuldan ve yönetimi H.Tamer Yanık’ın arkasında ne kadar dik durdular ve nasıl bir yaklaşım sergilediler? Aziz Kocaoğlu ile arası iyi olduğu  bilinen  eski Belediye başkanı ve 2009 senesinin şaibesiz adayı Alettin  Çapuk’a yeni aday değerlendirmesinde kim aday olsun,yada kim adayımız olursa seçim kazanılabilir diyerek tecrübesine ve bilgisine danışılmış mıdır.? Soruları ilk aklıma gelenler.  
   CHP seçmeni genel olarak şehir merkezi bir belde ve  birkaç köyde ağırlıklı olmasına rağmen bu seçimleri nasıl kazanabilirdi?. CHP ilçe teşkilatında sular durulmuş gibi görünse de seçmene yansıyacak bir çatlak söz konusu gibi görünmektedir. Yaklaşık olarak 500 üyeden 1500 üyeye 4 yıllık bir süreçte gelen CHP bu değişim ve gelişimi yaşatan eski ilçe başkanının adaylığının olmaması ile nasıl bir patlama yaşayacak onu da 29 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde göreceğiz.

   Türkiye’nin birçok büyük kentinde ve ilçelerinde seçim stratejisi değişikliğine giden CHP bu seçimlerden nasıl bir zaferle çıkacak onu da seçim sonuçlarında göreceğiz. Ankara’da bile CHP’ li bir belediye başkan adayı bulamayan Genel merkez, iktidarın yaptığı yanlışlar ile muhalefet yapması üretemeyen bir parti konumunda göstermektedir. Eski partilerinde yer bulamamış adaylar ile seçim tercihi yapması bile desteksiz iş yapamaz konumuna sokmaktadır.

   Türkiye’nin bir çok yerinde başlayan istifalar,Genel merkez ziyaretleri,hizipleşmeler akabinde seçmeni ve tabanı  dinlemeyen CHP için Bayındır’da da bir başlangıcın değil çökmenin habercisi gibi görünmektedir.Bayındır’da kırılganlık yokmuş gibi davranan CHP ilçe teşkilatı çantada keklik gördüğü CHP seçmeninin  kendilerine  oy verip vermiyeceğini , seçmenin hangi sınır çizgileri ile seçime gireceğini mutlak masaya yatırıp bu konuyu derinlemesine tartışması gerekmektedir.Bu saatten sonra  kendim ettim kendim buldum türküsünü söleyecek olan  ilçe yönetimi ve il yönetiminin Bayındır’da Belediye başkanlığını bir önceki seçimlerde  altın tepsi ile AK Partiye vermesi önümüzdeki seçimlerde  ise  MHP adayı Mümtaz ALMIŞLAR’a vereceği  aşikardır diyen CHP seçmenin düşüncelerinide  dinlenmesi ümidi ile….
  Bekleyelim ve görelim zaman neler gösterecektir.
   “Günün her saatinde haber peşinde koşan, zor şartlar altında çalışıp, toplumsal sorumluluklarını  yerine getiren tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyorum.”