Haber Ayşe Akyüz

Ödemiş Atatürkçü Düşünce Derneği başkanı Selami Sönmez Köy Enstitülerinin kuruluşunun 74 yıl dönümü nedeniyle bir basın açıklamasında bulundu.             

Selami Sönmez “Cumhuriyet’i kuran çağdaş, aydın kadrolar eğitimin öncelikle köylerden başlaması gerektiğini belirleyerek, eğitimi köylere indirgemeyi benimsemişlerdir En büyük eserleri ise Köy Enstitülerinin kuruluşu idi. Köy Enstitülerinde yaşam  ”birliktelik, katılım yetki ve sorumluluk” eksenlerine oturtulmuştu. Enstitülerde kararlar yönetici-öğretici-öğrenci üçlüsünün katkı ve onayıyla alınırdı.”

     “ Mustafa Kemal Ve Arkadaşları Devrimi Köylerden Başlattılar

 Köy enstitüleriyle beraber Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları köylerde eğitsel bir devrim başlattılar diyen Sönmez “  Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda Ülkemizde okuryazar oranı neredeyse yok denecek kadar düşüktü. Özellikle kadınlarda ve köylerde durum daha da kötü idi. Bu tablo karşısında Büyük Önder ATATÜRK ve arkadaşları yeni rejimin ruhunu ve düşüncesini köye ulaştıracak bir eğitsel devrim hareketini başlattılar. Gerçek anlamda devrimci bir hareket olan Köy Enstitüleri hareketi, yalnızca köylerin maddi kalkınmasını değil, aynı zamanda daha önemli olarak köy insanının bilinçlendirmeyi, onun hiçbir kuvvetin istismar edemeyeceği modern bir kırsal yaşam biçimine kavuşturmayı amaçlar. 17 NİSAN 1940′da Köy Enstitüleri ” kurulmaya başlanır. “

  Sönmez 1950 yıllarda Köy enstitüleri tüm dünyada büyük yankı bulduğunu ve ilgileri üzerine topladığını belirti Selami Sönmez “  1950′li yıllarda Londra’da UNESCO başkanının Türkiye’nin Köy Enstitüleri’nin önemini vurgulayan bir konuşma yaptığı bilinmektedir. Toplantıda UNESCO Başkanı Birleşmiş Milletlerde Köy Enstitüleri ile ilgili birçok belgenin ve dokümanın olduğunu ve örnek gösterildiğini vurgular. Köy Enstitüleri açıldığında zamanın Amerikan hükümetinin hazırladığı istihbarat raporunda ” Dikkatli olan Türk’ler büyük bir eğitim atılımıyla geliyor.” denilmektedir.”

   Köy Enstitülerinin Kapatılması Bağımsızlık Politikasının Kırılma Noktasıdır

  Sönmez    “  Köy Enstitüleri’nin kapanması Ülkemizin bağımsızlık politikasının kırılma noktası ve miladı olarak görülebilir. Bu tarihten sonra eğitimin dokusu ve felsefesi değişmiş, köylere kültürel ağırlıklı eğitim, yerini ezberci eğitime bırakmıştır. Cumhuriyet’in temel hedefi olan “köylüyü aydın durumuna getirmek” yerine sahipsiz, kendi sorunlarını Devlete iletemeyecek kadar yalnız ve aciz bırakılmış, çaresiz durumda görmek hepimizi rahatsız etmektedir. Köy Enstitüleri’nin temel esprisi, bu eğitim modeli kişinin kendi farkına varabileceğini kazandırmasıydı. Anlıyor, düşünüyor, sorguluyor ve üretiyor. Yaptığı işin verdiği mutluluk il yaşamına anlam katabiliyordu. Maalesef Ülkemiz o gün bu kazanımını koruyamadı. Çünkü o dönemde toplumun eğitim düzeyi, demokrasiyi sindirme bilinci, batının baskısı sonucu bu proje ortadan kaldırıldı.”

    Sönmez açıklamasında Köy enstütülerinin kapatılmasını kaçana tren’e benzeterek şöyle devam etti.”  Bu gün bizler Köy Enstitülerini okuyunca hayıflanıyoruz. Ancak yakalanan fırsatların değerlendirilememesi kaçan trene benziyor. Toplum olarak o dönemde neye sahip olduğumuzun farkında değildik. Bu günde farkında olduğumuz inancında değilim. 2. Dünya Savaşının sonlarına doğru 1945 yılında Sovyetler Birliği lideri Stalin’in Türkiye’den Kars, Artvin, Ardahan’ı be Boğazlarda askeri üs istemesi üzerine, ABD’den askeri destek istemişti. Bu desteğe hazır olduğunu belirten ABD, Truman Doktrini ile yardıma başlamıştı fakat karşılığında Türkiye’de serbest seçimlere dayanan demokrasi düzeninin yerleştirilmesini, ” 5 yıllık kalkınma planları” ve ” Köy Enstitüleri” gibi Sovyet sistemine benzer uygulamaların kaldırılmasını talep ettiler. 1946 yılında Hükümetin yaklaşan seçimleri yitirme kaygısıyla CHP içinden muhalif Millet Vekillerinin başını çektiği örgütlü muhalefetin kampanyasıyla, müfredatında ve yapılanmasında kuruluş amaçlarından uzaklaşan değişiklikler yapıldı. İlerleyen yıllarda da, daha önceleri sıkı sıkıya bağlı olduğu ” İş için İş içinde eğitim” ilkesinden uzaklaştırıldı. Önceleri yaratıcılığın ön plana çıktığı eğitim anlayışının yerine giderek geleneksel, ezberci eğitimin yerleştiği Öğretmen Okullarına dönüştürülerek 1954 yılında kapatıldı. ”dedi.

Köy enstitülerine sahip çıkılmadığını ve bununla beraber her konuda beceri sahibi eğitimci insanların yetişmesine engel olunduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı.

“Köy Enstitü Okullarına Sahip Çıkamadık”

Sönmez “ Bizler atalarımızın zor koşullar altında kurdukları Köy Enstitüleri okullarına sahip çıkamadık. Okullardan mezun olan her konuda bilgi beceri sahibi eğitimci insanların yetişmesine engel olundu. Eğitim sistemimizin yazboz tahtasına döndüğü, her gelen iktidar ve bakanların kendi ideolojilerini dikte ettirmeye çalıştığı bir dönemden geçmekteyiz. Sağlıklı nesillerin yetişmesi ancak ve ancak her konuda kendini yetiştirmiş bilgi, beceri sahibi, öğrencisine örnek olabilecek eğitimcilerin yetiştirilmesi ile mümkündür.”

 

             

Editör: Haber Merkezi