Maliyeti yüksek olduğu için kenevire ilgi göstermeyen çiftçiler, verilecek teşvikleri merakla bekliyor.

Sözcü'den Nuray Tarhan'ın haberine göre; Türkiye'de üretimi 1933 yılında mevzuata bağlanan kenevir, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 29 Eylül 2016'da yayınladığı Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolü Hakkında Yönetmelik ile izne tabi kültür bitkisi statüsüne alındı. Yönetmelikle 18 olan il sayısı 19'a çıkarıldı. Şanlıurfa ili çıkarılıp Bartın ve Karabük illeri eklenerek Amasya, Antalya, Burdur, Çorum, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak olmak üzere 19 ilde bakanlığın izniyle kenevir üretilmesi kararlaştırıldı. Yönetmelikle daha önce 1 Ocak-28 Şubat olan bakanlıktan izin alma süresi 1 Ocak-1 Nisan olarak uzatıldı. Ancak bu yönetmeliğin çıkarılması da üretim artışını sağlamadı. Gerek tohumunun İsrail'den hibrit olarak getirilmesi gerekse de üretim teşviğinin bulunmaması, maliyeti yüksek olduğu için üreticinin ilgisini çekmedi. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yapılacak çalışmalarla kenevir üretiminin artırılacağına ilişkin açıklamaları, başta Rize'nin Kendirli İlçesi olmak üzere üretim izni bulunan illerdeki çiftçileri heyecanlandırdı. Şimdi bu illerde üretime ne gibi teşviklerin verileceği merakla bekleniyor.

15 YILDA ÜRETİMİ AZALDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki günkü konuşmasında söylediği “Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor” sözleri ise gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Rakamlar, kenevir üretiminin AKP iktidarı döneminde büyük düşüş yaşadığını gösteriyor. 1980'li yıllarda 14 bin ton olan kenevir üretimi 2000 yılında 1244 tonken AKP iktidarı döneminde hızla düşmeye başladı.

2004'te 30 tona düşen yıllık üretim, 2013 yılından bu yana 1 ton olarak seyrediyor. 2016'daki yönetmelik de üretim rakamını artırmaya yetmedi. Kenevir ithalatı ise AKP döneminde adeta patladı. 2000 yılında 592 tonluk kenevir tohumu ithalatı için 321 bin 479 dolar ödenirken, 2017'de bin 921 ton için ödenen rakam 2 milyon 372 bin dolara çıktı.

Editör: Haber Merkezi