2. Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı lâğvedildi ve Eskişehir'e taşındı. (Bu Komutanlık Türkiye'de infiale yol açan bayrak indirme olayı ile gündeme gelmişti.)
3. 21 Temmuz'da Şanlıurfa'nın Ceylânpınar İlçesi'nde şehit edilen 3 askerimiz hakkında; Genelkurmay Başkanlığı tarafından “PKK/PYD tarafından yapılmıştır.” açıklaması yapıldı. Ayni olay üzerine Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine “PKK mı, yoksa PYD mi? Orada bir yanlışınız var. Benim bildiğim PYD diye açıklandı” dedi.
4. Abdullah Öcalan, “Bağımsız Kürdistan'dan vazgeçmedik.” derken Cemal Bayık, “PKK. nın silâh bırakacağına inananların hayal gördüğünü” ifade etti.
5. Yalova'da uyuşturucu bağımlısı, tartıştığı bir kişiyi vurarak öldürdükten sonra polisteki ifadesinde “öldürdüğüme pişman değilim, zaten Fethullah'çıymış.” dedi.
6. IŞİD. Türkiye'yi tehdit etti. “İstanbul'u vururuz.” dedi.
7. YARSAV'a şok tehdit! Seçimden (HSYK) çekilmezseniz, Cemaat gibi size de operasyon yaparız.
8. Gençler arasında kullanımı giderek yaygınlaşan bonzai isimli uyuşturucu maddesi konusunda, yapılan uyarılara rağmen, bu uyuşturucunun yol açtığı ölümlere günden güne bir yenisi ekleniyor.
9. Muhafazakâr, Demokrat İktidar döneminde uyşturucu ve fuhuş zirve yaptı. 12 yıllık AK. Parti iktidarında ahlâk dibe vurdu. Zina suç olmaktan çıkarıldı. Fuhuş sektörüne katılan kadın sayısı üç katına çıktı. Yukarıdaki satırları, AK.Parti Olağanüstü kongresinden önce yazmıştım. Başbakan birbuçuk saatlik konuşmasında çok önemli konulara hiç değinmedi:
1- Musul'da akibetleri halâ belirsiz Konsolosluk mensubu rehinelerimiz.
2- Son günlerde hemen her gün Güneydoğu'daki asker,polis şehitlerimiz. Kaçıncı defa kapatılan yollar. Asker, polis eli kolu bağlı, alçak PKK. nın olay çıkarmadığı şehir ve gün yok.
3- HDP. li Aysel Tuğluk'un adeta Türkiye Cumhuriyetine kafa tutan sözlerine de cevap yoktu.
4- Almanya'nın, ülkemiz siyasilerini dinleme olayı. Ülkem rezil rüsva ediliyor, tık yok.
Bu bölüm bu kadar.
EY EMEKLİLER SİZE SESLENİYORUM!
Bilindiği gibi, halkın önemli bir bölümü devletten geçiniyor, hele kadınlar…Dul, yetim, yaşlılık, çocuk gibi çeşitli isimlendirmeler altında yardımlarla hayatlarını idame ettiriyorlar. Bu hususta halkın tembelliğe alıştırıldığı fikrini savunanlar da var. Hele parti yardımları akıl alır gibi değil. Yine vatandaşın büyük bölümü borçlu, ekonomik açıdan çeşitli ipotekler altında. Unutmayalım, evinin geçimini düşünen vatandaş sayısının çokluğu ve onların istikbal kaygıları var. Esnafın kredi kartı ile yaptığı borç inanılmaz rakamlara ulaştı. Yukarıda yazımın başında bahsettiğim çoğunluğun, toplum pastasından hayli büyük oranda nemalandığını söylemek isterim. Onların yaşam biçimi kaygısı yok. Halkın büyük çoğunluğu, hane bütçesinin sarsılması ile her ay yatan emeklilik ücretinin (kesintiler sonucu azaldıkça) hayat şartlarının zorlaşması ile karşılaşıyor. Gelelim yazının başlığına. Halkın gıda ihtiyaçlarının yaz günleri olmasına rağmen % 30 luk bir artış gösterdiği yapılan son araştırmalarda görülüyor.Hadi buralarda (Ödemiş, Tire, Bayındır, Kiraz, Beydağ) yaşayan emeklilerimiz başını sokabilecek bir ev sahibi olabildilerse, kıt kanaat geçiniyorlar. Çoğu başka işte çalışıyor. Çocuğu üniversite okuyan, ev sahibi olamayıp kiralarda çile çeken insanımızın bu Erdoğan tutkusunu ben çözemedim. Sesini çıkarsana be kardeşim. Pekiyi sesini çıkaramıyorsun. Taparcasına niye oy veriyorsun. Bu son seçim Erdoğan'ı ve partisini uyarmak açısından bir fırsat idi. Eğer C. Başkanlığı seçimi ikinci tura kalmış olsaydı, Hükümetin başta emekliler olmak üzere verilecek tavizlerini görecektik. Alman halkı da Hitler'e yüzde 95 oy vermişti. Yorumu, fikir sahibi, sorgulamayı bilen saygıdeğer okurlarıma bırakıyorum. Çevrenizdeki, neden olduğunu kendilerinin de bilmediği kaskatı AK. Partililere anlatmaya boşuna uğraşmayın. Onlar, bazı şeyler kafalarına dank edince uyanacaklar. Şarkının dediği gibi, lâkin vakit geçmiş olacak.
Saygılarımla..
