Genar ismiyle ünlü anket şirketi, boş durmayıp, Kılıçdaroğlu’nun alınlarından öptüğünü sık yinelediği Gezi Parkı avanesi ile son bir anket yaptı.Taksim Meydanı ve Gezi Parkının ulusalcı ve Komünist eylemcilerin işgalinin son ve coşkulu günlerinde gösteri yapan, orada bekleşen, hükümeti protesto için bağırıp çağıranlar arasında yapılan anket sonucunu sizler de belki o hayhuylu günlerde kaçırmışsınızdır diye hatırlatayım dedim.CHP. nin yapılacak bir seçimde % 74 ile birinci parti geldiğini bu anketten öğreniyoruz. CHP’ yi takip eden partiler sırasıyla; BDP,TKP, İP, DSP, AK Parti ve MHP’nin buralardaki oyu ilginç biçimde eşit çıkıyor % 1.2. Anketi Genar yapmış. Ben anket şirketinin yalancısıyım.
O BAŞÖRTÜLÜ KADIN…
Salı günkü yazımda sözünü ettiğim, genç annenin ve 6 aylık bebeğinin yaşadığı vahşeti öğrenen saygıdeğer okurlarımdan çok müspet tepki aldım.Bu tür, basının büyük bölümünün görmezden geldiği olaylara tepkisiz kalmamamız gerekiyor.Yüreklerimizi paralayan bu insanlık dramında, malûm kesim, vahşeti işleyenleri lânetlemek yerine ; şiddetin delilini ve mobese kayıtlarını isteriz yollu, yalan söylüyorsunuz ahlâksızlığını yapanlara bir çift sözüm daha varŞu iyi bilinmelidir ki; bu memlekette başörtüsünden nefret eden hayli kabarık bir kitle var.Hatırlayacaksınız. Bir zamanlar, sokakta gördüğü her başörtülü kadına Fadime Şahin diye bağırılan günleri. Başörtülülere şimdilerde bir de delil soruyorlar, utanmadan.Onlar nazarında bir kadının başı örtülüyse “ şiddete maruz kaldım “ demek yeterli olmuyor, bu zümreye. Delilini göstereceksin diyorlar.O genç annenin yerinde başka bir kadın olsaydı, yer yerinden oynar, kıyametler kopardı.Oysa o gün, yaşının genç olmasına rağmen, yaşından büyük bir olgunluğa ve asalete sahip bir kadın vardı.Ona o iğrençliği yaşatanlar, insanlıklarından utanmamışlardı ama; o baş örtülü kadın kendisine yapılanları anlatamayacak kadar utanç duyuyordu.Dakikalar sonra kendisini almaya gelen kocasını düşünerek, önce kocasını korumaya çalışan, sonra ülkede bir infial olmasın diyerek susan o asil kadın, sonunda Cumhuriyet Savcılarına konuştu. İnternette var. Savcıya anlattıklarını meraklısı arayıp okuyabilir.
O BAŞÖRTÜLÜ KADIN…
Salı günkü yazımda sözünü ettiğim, genç annenin ve 6 aylık bebeğinin yaşadığı vahşeti öğrenen saygıdeğer okurlarımdan çok müspet tepki aldım.Bu tür, basının büyük bölümünün görmezden geldiği olaylara tepkisiz kalmamamız gerekiyor.Yüreklerimizi paralayan bu insanlık dramında, malûm kesim, vahşeti işleyenleri lânetlemek yerine ; şiddetin delilini ve mobese kayıtlarını isteriz yollu, yalan söylüyorsunuz ahlâksızlığını yapanlara bir çift sözüm daha varŞu iyi bilinmelidir ki; bu memlekette başörtüsünden nefret eden hayli kabarık bir kitle var.Hatırlayacaksınız. Bir zamanlar, sokakta gördüğü her başörtülü kadına Fadime Şahin diye bağırılan günleri. Başörtülülere şimdilerde bir de delil soruyorlar, utanmadan.Onlar nazarında bir kadının başı örtülüyse “ şiddete maruz kaldım “ demek yeterli olmuyor, bu zümreye. Delilini göstereceksin diyorlar.O genç annenin yerinde başka bir kadın olsaydı, yer yerinden oynar, kıyametler kopardı.Oysa o gün, yaşının genç olmasına rağmen, yaşından büyük bir olgunluğa ve asalete sahip bir kadın vardı.Ona o iğrençliği yaşatanlar, insanlıklarından utanmamışlardı ama; o baş örtülü kadın kendisine yapılanları anlatamayacak kadar utanç duyuyordu.Dakikalar sonra kendisini almaya gelen kocasını düşünerek, önce kocasını korumaya çalışan, sonra ülkede bir infial olmasın diyerek susan o asil kadın, sonunda Cumhuriyet Savcılarına konuştu. İnternette var. Savcıya anlattıklarını meraklısı arayıp okuyabilir.
Ben buraya uzun uzun almaya utanır oldum.
Saygılarımla.
