Dünyamızı 300 yıldır sömüren kapitalist anlayışın ; çağlara , dünyanın değişen ekonomilerine , gelişen teknolojilere göre insanların ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilmesi için yenilenerek yeni argümanlarla yoluna devam etmesi doğal bir süreçtir.
Bu sürecin ; yeni koşullar içerisinde geliştirilmesi , koşulları hazırlayan oyun kurucu egemen güçlerin kontrolü içerisinde yayılması ve dünya insanlarının bu şartlara hazırlanarak anti tepkilerinin bastırılması gerekmektedir. 
Bu sürecin ; her noktasında etkili ve hâkim konumda olmak , sapmalara fırsat vermemek ve süreç boyunca yeni argümanlar geliştirmek oyun kurucu egemen güçlerin sapmaz politikalarıdır.
Bizler , oyun kurucu egemen güçleri bazen “ ÜST AKIL” , bazen “DEVLETLERİ YÖNETEN AİLELER “ , bazen de “ SİYONİST – EVANJELİST “ isimlerle tanımlıyoruz.
Üst Akıl , bu sürecin yolunda gitmesi için her şeyi .....ama her şeyi yapabilir.

Meselâ :  Dünya savaşları çıkarabilir..

Nerede olursa olsun , dünyanın yer altı veya yer üstü tüm zenginliklerini istediği şekilde kullanabilir..
Farklı ve ters hareket eden ülkelerde darbeler çıkartarak oraları hizaya sokabilir.
                             Ulus Devlet farkını ortadan kaldırmak için , her türlü eziyet , savaş , terörizm , katliam , açlık ve sağlık politikaları ile insanları zorunlu göçe zorlayarak mülteci konumuna sokabilir.

Sağlık sektörünü ele geçirerek , sağlık ile insanları korkutarak terbiye edebilir.

Gıdaya müdahale ederek , yeni hastalıklar ve salgınlar türetebilir.
Eğitim amacı adı altında , ülkelerin yetenekli gençlerini toplayarak amaçları doğrultusunda yetiştirebilir.
Uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklarla toplumun birbirinden yabancılaştırılması ve ötekileştirilmesi sağlanabilir.
Dünya iklimleri ve küresel ısınma ile oynanarak , insanlara gelecek endişesi aşılanabilir.
İnsanların beyinlerinin sürekli meşguliyeti ve uyuşturulması için müzik endüstrisi kontrol altında tutulabilir. 

Futbol başta olmak üzere , spor faaliyetlerini  ticari bir meta haline getirebilir.

Sinema endüstrisi ile düşünceler ve yaşantılar sürekli baskı altında tutulabilir.

..... velhasıl , bizi biz olmaktan çıkarmak için , ne varsa yapılır.
Bütün bu süreci başarı ile sorunsuz yönetmek için , FED , IMF , WB , WTO , DSÖ , NATO , BM , AB gibi 1945 den sonra ( ikinci dünya harbinden sonra ) türetilen dünya örgütleri ile kontrol edebilir.

İşte bütün bunlar , zalim kapitalizmin süslendirilmiş öğeleri olarak bu yüzyılımızda “NEO LİBERALİZM “ olarak karşımıza konur.

İnandığımız din ve inançlarımız , bölgesel örf ve adetlerimiz yerine “NEO LİBERALİST BİR YAŞAM “ DİN olarak hayatımıza yerleştirilmek istenir.

Tabi....biz bunun ne olduğunu tam olarak bilemeyebiliriz.

Hayatın acımasız akışı içerisinde yuvarlanıp giderken , birilerinin bizim hayatımıza müdahale ettiğini , bizleri gizlice yönettiğini fark edemeyiz.

Biz zannederiz ki ; kullandığımız oy ile seçtiklerimiz ve hükümetlerimiz bizi yönetiyor.

Halbuki , küreselleşme adı altında bizi yönetenlerin yönetilebileceğini inanmak istemeyiz.

İŞTE , BİZ BURAYA DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUZ.
Dünya’da  müthiş bir kurgu ile TİYATRO OYNANIYOR.

Bu tiyatronun oyun kurucuları , seçkin aktörlerini yetiştirirler , rol verirler , sahne ve podyumlar hazırlanır....bizler de acımasız hayat koşulları diye diye.... ekonomik sıkıntılarla ezile ezile kurulan tiyatronun seyircileri oluruz.

Kanlı tiyatronun kanlı ve acımasız sahnelerini izlerken , çocuklarımızın ve GELECEK NESİLLERİMİZİN  bu “ NEO LİBERAL CANAVARLARA “ DİJİTAL KÖLE olarak hazırlandığının farkında olamayız. 

Farkında olmamamız için , bilinç altımız 25. nci kare ile işgal altına alınarak bizleri uyutmaya devam ederler.

Yaşadığımız covid- 19 pandemi olayı insanlığın uykudan uyanmasına vesile oldu. 

ARTIK.....UYANMA VAKTİ....

ARTIK......GERÇEKLERLE YÜZLEŞME VAKTİ.....

SIKI DURUN......

DÜNYADAN VE ÜLKEMİZDEN TARİHSEL BELGELER...

SEVDİĞİMİZ , GÜVENDİĞİMİZ SİYASETÇILER NASIL YÖNETİLMİŞLER ?.....

DÜNYAYI VE DEVLETLERİ YÖNETEN AİLELER......

SAĞLIĞIMIZLA KİMLER OYNUYOR ? ....

Bir çoğu yorumsuz olarak önünüze geliyor...