“Uzun soluklu bir ayrılıktan sonra Yerel Güç Gazetesi ailesi ile, Yerel Güç okurları ile tekrar buluşmanın tadı ile…”
    
 Burası Türkiye dedik ya adına…
     Şimdilerin modasına uyarak söyleyelim. Burası  “Yeni Türkiye…”
     Komşularla “sıfır sorun” felsefesinin sahiplerinden olan Dışişleri eski bakanımız Yeni Türkiye'nin  Başbakanı olarak icraatlarına başladı.
     Çözüm sürecini hızlandırmak adına gerek içeride ve gerekse dışarıdaki terör uzantılarına o kadar müsamaha gösterdi ki yaşananlar bu toleransın “taşmaları”dır. PKK Kandil'de canı sıkıldıkça ahkam kesmekte, Türkiye  Cumhuriyeti Devletini alaya alarak tehdit etmekte; İmralı'daki cani elçileri aracılığıyla hükümete “yol haritası”nı çizmekte; PKK'nın yurtdışı uzantısı olan PYD Başkanı elini kolunu sallaya sallaya Türkiye'ye gelip etkili-yetkililerle muhatap olabilmektedir. İşte “Yeni Türkiye”nin perişan hâli bu…
   Doğu ve Güneydoğu'da provası yapılan ayaklanmalar özellikle İstanbul olmak üzere Batı'daki bazı kentlere de sıçramasının sebebi kendisini sadece çözüm sürecine odaklayan MİT olsa gerek. Gerekli istihbarat bilgilerini toplayamayan-değerlendirmeyen MİT yaşananlar karşısında bîçare kalmıştır. İşin ilginç yanı “sokak olayları” İmralı'dan gelen “durun” talimatıyla bir anda kesilmiştir. Bu da gösteriyor ki hükümet bu konuda çaresizleri oynamıştır. İnsanların “Nerde bu devlet? Nerde bu hükümet?” demelerine sebep olmuştur.
   “Yeni Türkiye”de şu ana kadar  sadece laf hâkim, icraat ise malum!... Her konuşmaya çıkan kalabalıkları göre hatipler sanki muhalefetteymişler gibi, çözüm(!) sürecinin mimarları kendiler değilmiş gibi, KCK' yı tekrar kendileri ayağa kaldırmamış gibi şikayetlenmeye devam ediyorlar. 12 yıldır Türkiye'yi onlar yönetmiyorlarmış gibi…
   Muhalefet mi?
   Onlar bildiğiniz gibi!...
   129 milletvekili ile CHP; 52 milletvekili ile MHP boş muhalefet yaparken 27 milletvekili ile HDP Yeni Türkiye'nin kaderini çizmeye devam ediyorlar.
  Türk Milleti mi ne yapıyor?
  “Uyuma”ya devam desek!...